danışmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish طانشمق (danışmak), ultimately from Proto-Turkic *tanu- (to get to know), whence Turkish tanı- (to know, recognize). Doublet of tanışmak.

Pronunciation

  • IPA(key): /dɑnɯʃˈmɑk/

Verb

danışmak

  1. to consult, to ask for advice

Conjugation

Conjugation of danışmak
positive conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple danışırım danışırsın danışır danışırız danışırsınız danışırlar
past danışırmışım danışırmışsın danışırmış danışırmışız danışırmışsınız danışırlarmış
inferential danışırdım danışırdın danışırdı danışırdık danışırdınız danışırlardı
conditional danışırsam danışırsan danışırsa danışırsak danışırsanız danışırlarsa
continuous continuous simple danışıyorum danışıyorsun danışıyor danışıyoruz danışıyorsunuz danışıyorlar
past danışıyormuşum danışıyormuşsun danışıyormuş danışıyormuşuz danışıyormuşsunuz danışıyorlarmış
inferential danışıyordum danışıyordun danışıyordu danışıyorduk danışıyordunuz danışıyorlardı
conditional danışıyorsam danışıyorsan danışıyorsa danışıyorsak danışıyorsanız danışıyorlarsa
inferential inferential simple danışmışım danışmışsın danışmış danışmışız danışmışsınız danışmışlar
past danışmışmışım danışmışmışsın danışmışmış danışmışmışız danışmışmışsınız danışmışlarmış
inferential danışmıştım danışmıştın danışmıştı danışmıştık danışmıştınız danışmışlardı
conditional danışmışsam danışmışsan danışmışsa danışmışsak danışmışsanız danışmışlarsa
future future simple danışacağım danışacaksın danışacak danışacağız danışacaksınız danışacaklar
past danışacakmışım danışacakmışsın danışacakmış danışacakmışız danışacakmışsınız danışacaklarmış
inferential danışacaktım danışacaktın danışacaktı danışacaktık danışacaktınız danışacaklardı
conditional danışacaksam danışacaksan danışacaksa danışacaksak danışacaksanız danışacaklarsa
progressive progressive simple danışmaktayım danışmaktasın danışmakta danışmaktayız danışmaktasınız danışmaktalar
past danışmaktaymışım danışmaktaymışsın danışmaktaymış danışmaktaymışız danışmaktaymışsınız danışmaktalarmış
inferential danışmaktaydım danışmaktaydın danışmaktaydı danışmaktaydık danışmaktaydınız danışmaktalardı
conditional danışmaktaysam danışmaktaysan danışmaktaysa danışmaktaysak danışmaktaysanız danışmaktalarsa
necessitative necessitative simple danışmalıyım danışmalısın danışmalı danışmalıyız danışmalısınız danışmalılar
past danışmalıymışım danışmalıymışsın danışmalıymış danışmalıymışız danışmalıymışsınız danışmalılarmış
inferential danışmalıydım danışmalıydın danışmalıydı danışmalıydık danışmalıydınız danışmalılardı
conditional danışmalıysam danışmalıysan danışmalıysa danışmalıysak danışmalıysanız danışmalılarsa
past past simple danıştım danıştın danıştı danıştık danıştınız danıştılar
conditional danıştıysam danıştıysan danıştıysa danıştıysak danıştıysanız danıştılarsa
conditional conditional simple danışsam danışsan danışsa danışsak danışsanız danışsalar
past danışsaymışım danışsaymışsın danışsaymış danışsaymışız danışsaymışsınız danışsalarmış
inferential danışsaydım danışsaydın danışsaydı danışsaydık danışsaydınız danışsalardı
optative danışayım danışasın danışa danışalım danışasınız danışalar
imperative imperative regular danış danışsın danışın danışsınlar
formal danışınız danışınız
informal danışsana danışsanıza
infinitive danışmak
verbal noun danışma
impersonal participle imperfective danışan
perfective danışmış
prospective danışacak
personal participle non-prospective danıştığım danıştığın danıştığı danıştığımız danıştığınız danıştıkları
prospective danışacağım danışacağın danışacağı danışacağımız danışacağınız danışacakları
temporal adverb temporal adverb simple danışırken1
specific danışınca
"and" danışıp
"since" danışalı
"until" danışasıya
"as long as" danıştıkça
modal adverb modal adverb simple danışarak
reduplicated danışa danışa
"as if" danışırcasına1
negative conjugation
negative conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple danışmam danışmazsın danışmaz danışmayız danışmazsınız danışmazlar
past danışmazmışım danışmazmışsın danışmazmış danışmazmışız danışmazmışsınız danışmazlarmış
inferential danışmazdım danışmazdın danışmazdı danışmazdık danışmazdınız danışmazlardı
conditional danışmazsam danışmazsan danışmazsa danışmazsak danışmazsanız danışmazlarsa
continuous continuous simple danışmıyorum danışmıyorsun danışmıyor danışmıyoruz danışmıyorsunuz danışmıyorlar
past danışmıyormuşum danışmıyormuşsun danışmıyormuş danışmıyormuşuz danışmıyormuşsunuz danışmıyorlarmış
inferential danışmıyordum danışmıyordun danışmıyordu danışmıyorduk danışmıyordunuz danışmıyorlardı
conditional danışmıyorsam danışmıyorsan danışmıyorsa danışmıyorsak danışmıyorsanız danışmıyorlarsa
inferential inferential simple danışmamışım danışmamışsın danışmamış danışmamışız danışmamışsınız danışmamışlar
past danışmamışmışım danışmamışmışsın danışmamışmış danışmamışmışız danışmamışmışsınız danışmamışlarmış
inferential danışmamıştım danışmamıştın danışmamıştı danışmamıştık danışmamıştınız danışmamışlardı
conditional danışmamışsam danışmamışsan danışmamışsa danışmamışsak danışmamışsanız danışmamışlarsa
future future simple danışmayacağım danışmayacaksın danışmayacak danışmayacağız danışmayacaksınız danışmayacaklar
past danışmayacakmışım danışmayacakmışsın danışmayacakmış danışmayacakmışız danışmayacakmışsınız danışmayacaklarmış
inferential danışmayacaktım danışmayacaktın danışmayacaktı danışmayacaktık danışmayacaktınız danışmayacaklardı
conditional danışmayacaksam danışmayacaksan danışmayacaksa danışmayacaksak danışmayacaksanız danışmayacaklarsa
progressive progressive simple danışmamaktayım danışmamaktasın danışmamakta danışmamaktayız danışmamaktasınız danışmamaktalar
past danışmamaktaymışım danışmamaktaymışsın danışmamaktaymış danışmamaktaymışız danışmamaktaymışsınız danışmamaktalarmış
inferential danışmamaktaydım danışmamaktaydın danışmamaktaydı danışmamaktaydık danışmamaktaydınız danışmamaktalardı
conditional danışmamaktaysam danışmamaktaysan danışmamaktaysa danışmamaktaysak danışmamaktaysanız danışmamaktalarsa
necessitative necessitative simple danışmamalıyım danışmamalısın danışmamalı danışmamalıyız danışmamalısınız danışmamalılar
past danışmamalıymışım danışmamalıymışsın danışmamalıymış danışmamalıymışız danışmamalıymışsınız danışmamalılarmış
inferential danışmamalıydım danışmamalıydın danışmamalıydı danışmamalıydık danışmamalıydınız danışmamalılardı
conditional danışmamalıysam danışmamalıysan danışmamalıysa danışmamalıysak danışmamalıysanız danışmamalılarsa
past past simple danışmadım danışmadın danışmadı danışmadık danışmadınız danışmadılar
conditional danışmadıysam danışmadıysan danışmadıysa danışmadıysak danışmadıysanız danışmadılarsa
conditional conditional simple danışmasam danışmasan danışmasa danışmasak danışmasanız danışmasalar
past danışmasaymışım danışmasaymışsın danışmasaymış danışmasaymışız danışmasaymışsınız danışmasalarmış
inferential danışmasaydım danışmasaydın danışmasaydı danışmasaydık danışmasaydınız danışmasalardı
optative danışmayayım danışmayasın danışmaya danışmayalım danışmayasınız danışmayalar
imperative imperative regular danışma danışmasın danışmayın danışmasınlar
formal danışmayınız danışmayınız
informal danışmasana danışmasanıza
infinitive danışmamak
verbal noun danışmama
impersonal participle imperfective danışmayan
perfective danışmamış
prospective danışmayacak
personal participle non-prospective danışmadığım danışmadığın danışmadığı danışmadığımız danışmadığınız danışmadıkları
prospective danışmayacağım danışmayacağın danışmayacağı danışmayacağımız danışmayacağınız danışmayacakları
temporal adverb temporal adverb simple danışmazken1
specific danışmayınca
"and" danışmayıp
"since" danışmayalı
"until" danışmayasıya
"as long as" danışmadıkça
modal adverb modal adverb simple danışmayarak
reduplicated danışmaya danışmaya
"as if" danışmazcasına1
potential conjugation
potential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple danışabilirim danışabilirsin danışabilir danışabiliriz danışabilirsiniz danışabilirler
past danışabilirmişim danışabilirmişsin danışabilirmiş danışabilirmişiz danışabilirmişsiniz danışabilirlermiş
inferential danışabilirdim danışabilirdin danışabilirdi danışabilirdik danışabilirdiniz danışabilirlerdi
conditional danışabilirsem danışabilirsen danışabilirse danışabilirsek danışabilirseniz danışabilirlerse
continuous continuous simple danışabiliyorum danışabiliyorsun danışabiliyor danışabiliyoruz danışabiliyorsunuz danışabiliyorlar
past danışabiliyormuşum danışabiliyormuşsun danışabiliyormuş danışabiliyormuşuz danışabiliyormuşsunuz danışabiliyorlarmış
inferential danışabiliyordum danışabiliyordun danışabiliyordu danışabiliyorduk danışabiliyordunuz danışabiliyorlardı
conditional danışabiliyorsam danışabiliyorsan danışabiliyorsa danışabiliyorsak danışabiliyorsanız danışabiliyorlarsa
inferential inferential simple danışabilmişim danışabilmişsin danışabilmiş danışabilmişiz danışabilmişsiniz danışabilmişler
past danışabilmişmişim danışabilmişmişsin danışabilmişmiş danışabilmişmişiz danışabilmişmişsiniz danışabilmişlermiş
inferential danışabilmiştim danışabilmiştin danışabilmişti danışabilmiştik danışabilmiştiniz danışabilmişlerdi
conditional danışabilmişsem danışabilmişsen danışabilmişse danışabilmişsek danışabilmişseniz danışabilmişlerse
future future simple danışabileceğim danışabileceksin danışabilecek danışabileceğiz danışabileceksiniz danışabilecekler
past danışabilecekmişim danışabilecekmişsin danışabilecekmiş danışabilecekmişiz danışabilecekmişsiniz danışabileceklermiş
inferential danışabilecektim danışabilecektin danışabilecekti danışabilecektik danışabilecektiniz danışabileceklerdi
conditional danışabileceksem danışabileceksen danışabilecekse danışabileceksek danışabilecekseniz danışabileceklerse
progressive progressive simple danışabilmekteyim danışabilmektesin danışabilmekte danışabilmekteyiz danışabilmektesiniz danışabilmekteler
past danışabilmekteymişim danışabilmekteymişsin danışabilmekteymiş danışabilmekteymişiz danışabilmekteymişsiniz danışabilmektelermiş
inferential danışabilmekteydim danışabilmekteydin danışabilmekteydi danışabilmekteydik danışabilmekteydiniz danışabilmektelerdi
conditional danışabilmekteysem danışabilmekteysen danışabilmekteyse danışabilmekteysek danışabilmekteyseniz danışabilmektelerse
necessitative necessitative simple danışabilmeliyim danışabilmelisin danışabilmeli danışabilmeliyiz danışabilmelisiniz danışabilmeliler
past danışabilmeliymişim danışabilmeliymişsin danışabilmeliymiş danışabilmeliymişiz danışabilmeliymişsiniz danışabilmelilermiş
inferential danışabilmeliydim danışabilmeliydin danışabilmeliydi danışabilmeliydik danışabilmeliydiniz danışabilmelilerdi
conditional danışabilmeliysem danışabilmeliysen danışabilmeliyse danışabilmeliysek danışabilmeliyseniz danışabilmelilerse
past past simple danışabildim danışabildin danışabildi danışabildik danışabildiniz danışabildiler
conditional danışabildiysem danışabildiysen danışabildiyse danışabildiysek danışabildiyseniz danışabildilerse
conditional conditional simple danışabilsem danışabilsen danışabilse danışabilsek danışabilseniz danışabilseler
past danışabilseymişim danışabilseymişsin danışabilseymiş danışabilseymişiz danışabilseymişsiniz danışabilselermiş
inferential danışabilseydim danışabilseydin danışabilseydi danışabilseydik danışabilseydiniz danışabilselerdi
optative danışabileyim danışabilesin danışabile danışabilelim danışabilesiniz danışabileler
imperative imperative regular danışabil danışabilsin danışabilin danışabilsinler
formal danışabiliniz danışabiliniz
informal danışabilsene danışabilsenize
infinitive danışabilmek
verbal noun danışabilme
impersonal participle imperfective danışabilen
perfective danışabilmiş
prospective danışabilecek
personal participle non-prospective danışabildiğim danışabildiğin danışabildiği danışabildiğimiz danışabildiğiniz danışabildikleri
prospective danışabileceğim danışabileceğin danışabileceği danışabileceğimiz danışabileceğiniz danışabilecekleri
temporal adverb temporal adverb simple danışabilirken1
specific danışabilince
"and" danışabilip
"since" danışabileli
"until" danışabilesiye
"as long as" danışabildikçe
modal adverb modal adverb simple danışabilerek
reduplicated danışabile danışabile
"as if" danışabilircesine1
impotential conjugation
impotential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple danışamam danışamazsın danışamaz danışamayız danışamazsınız danışamazlar
past danışamazmışım danışamazmışsın danışamazmış danışamazmışız danışamazmışsınız danışamazlarmış
inferential danışamazdım danışamazdın danışamazdı danışamazdık danışamazdınız danışamazlardı
conditional danışamazsam danışamazsan danışamazsa danışamazsak danışamazsanız danışamazlarsa
continuous continuous simple danışamıyorum danışamıyorsun danışamıyor danışamıyoruz danışamıyorsunuz danışamıyorlar
past danışamıyormuşum danışamıyormuşsun danışamıyormuş danışamıyormuşuz danışamıyormuşsunuz danışamıyorlarmış
inferential danışamıyordum danışamıyordun danışamıyordu danışamıyorduk danışamıyordunuz danışamıyorlardı
conditional danışamıyorsam danışamıyorsan danışamıyorsa danışamıyorsak danışamıyorsanız danışamıyorlarsa
inferential inferential simple danışamamışım danışamamışsın danışamamış danışamamışız danışamamışsınız danışamamışlar
past danışamamışmışım danışamamışmışsın danışamamışmış danışamamışmışız danışamamışmışsınız danışamamışlarmış
inferential danışamamıştım danışamamıştın danışamamıştı danışamamıştık danışamamıştınız danışamamışlardı
conditional danışamamışsam danışamamışsan danışamamışsa danışamamışsak danışamamışsanız danışamamışlarsa
future future simple danışamayacağım danışamayacaksın danışamayacak danışamayacağız danışamayacaksınız danışamayacaklar
past danışamayacakmışım danışamayacakmışsın danışamayacakmış danışamayacakmışız danışamayacakmışsınız danışamayacaklarmış
inferential danışamayacaktım danışamayacaktın danışamayacaktı danışamayacaktık danışamayacaktınız danışamayacaklardı
conditional danışamayacaksam danışamayacaksan danışamayacaksa danışamayacaksak danışamayacaksanız danışamayacaklarsa
progressive progressive simple danışamamaktayım danışamamaktasın danışamamakta danışamamaktayız danışamamaktasınız danışamamaktalar
past danışamamaktaymışım danışamamaktaymışsın danışamamaktaymış danışamamaktaymışız danışamamaktaymışsınız danışamamaktalarmış
inferential danışamamaktaydım danışamamaktaydın danışamamaktaydı danışamamaktaydık danışamamaktaydınız danışamamaktalardı
conditional danışamamaktaysam danışamamaktaysan danışamamaktaysa danışamamaktaysak danışamamaktaysanız danışamamaktalarsa
necessitative necessitative simple danışamamalıyım danışamamalısın danışamamalı danışamamalıyız danışamamalısınız danışamamalılar
past danışamamalıymışım danışamamalıymışsın danışamamalıymış danışamamalıymışız danışamamalıymışsınız danışamamalılarmış
inferential danışamamalıydım danışamamalıydın danışamamalıydı danışamamalıydık danışamamalıydınız danışamamalılardı
conditional danışamamalıysam danışamamalıysan danışamamalıysa danışamamalıysak danışamamalıysanız danışamamalılarsa
past past simple danışamadım danışamadın danışamadı danışamadık danışamadınız danışamadılar
conditional danışamadıysam danışamadıysan danışamadıysa danışamadıysak danışamadıysanız danışamadılarsa
conditional conditional simple danışamasam danışamasan danışamasa danışamasak danışamasanız danışamasalar
past danışamasaymışım danışamasaymışsın danışamasaymış danışamasaymışız danışamasaymışsınız danışamasalarmış
inferential danışamasaydım danışamasaydın danışamasaydı danışamasaydık danışamasaydınız danışamasalardı
optative danışamayayım danışamayasın danışamaya danışamayalım danışamayasınız danışamayalar
imperative imperative regular danışama danışamasın danışamayın danışamasınlar
formal danışamayınız danışamayınız
informal danışamasana danışamasanıza
infinitive danışamamak
verbal noun danışamama
impersonal participle imperfective danışamayan
perfective danışamamış
prospective danışamayacak
personal participle non-prospective danışamadığım danışamadığın danışamadığı danışamadığımız danışamadığınız danışamadıkları
prospective danışamayacağım danışamayacağın danışamayacağı danışamayacağımız danışamayacağınız danışamayacakları
temporal adverb temporal adverb simple danışamazken1
specific danışamayınca
"and" danışamayıp
"since" danışamayalı
"until" danışamayasıya
"as long as" danışamadıkça
modal adverb modal adverb simple danışamayarak
reduplicated danışamaya danışamaya
"as if" danışamazcasına1

1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

Derived terms

Further reading

  • danışmak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu