Turkish
Etymology
From fındık + kırmak.
Pronunciation
- IPA(key): /fɯnˈdɯk kɯɾ.mak/
Verb
fındık kırmak (third-person singular simple present fındık kırar)
- Used other than figuratively or idiomatically: see fındık, kırmak.
- (colloquial) to mess around with women, to indulge in debauchery
- Synonym: çapkınlık yapmak
Conjugation
Conjugation of fındık kırmak
| positive conjugation
|
|
|
singular
|
plural
|
| 1st person (ben)
|
2nd person (sen)
|
3rd person (o)
|
1st person (biz)
|
2nd person (siz)
|
3rd person (onlar)
|
| aorist
|
aorist
|
simple
|
fındık kırarım
|
fındık kırarsın
|
fındık kırar
|
fındık kırarız
|
fındık kırarsınız
|
fındık kırarlar
|
| past
|
fındık kırarmışım
|
fındık kırarmışsın
|
fındık kırarmış
|
fındık kırarmışız
|
fındık kırarmışsınız
|
fındık kırarlarmış
|
| inferential
|
fındık kırardım
|
fındık kırardın
|
fındık kırardı
|
fındık kırardık
|
fındık kırardınız
|
fındık kırarlardı
|
| conditional
|
fındık kırarsam
|
fındık kırarsan
|
fındık kırarsa
|
fındık kırarsak
|
fındık kırarsanız
|
fındık kırarlarsa
|
| continuous
|
continuous
|
simple
|
fındık kırıyorum
|
fındık kırıyorsun
|
fındık kırıyor
|
fındık kırıyoruz
|
fındık kırıyorsunuz
|
fındık kırıyorlar
|
| past
|
fındık kırıyormuşum
|
fındık kırıyormuşsun
|
fındık kırıyormuş
|
fındık kırıyormuşuz
|
fındık kırıyormuşsunuz
|
fındık kırıyorlarmış
|
| inferential
|
fındık kırıyordum
|
fındık kırıyordun
|
fındık kırıyordu
|
fındık kırıyorduk
|
fındık kırıyordunuz
|
fındık kırıyorlardı
|
| conditional
|
fındık kırıyorsam
|
fındık kırıyorsan
|
fındık kırıyorsa
|
fındık kırıyorsak
|
fındık kırıyorsanız
|
fındık kırıyorlarsa
|
| inferential
|
inferential
|
simple
|
fındık kırmışım
|
fındık kırmışsın
|
fındık kırmış
|
fındık kırmışız
|
fındık kırmışsınız
|
fındık kırmışlar
|
| past
|
fındık kırmışmışım
|
fındık kırmışmışsın
|
fındık kırmışmış
|
fındık kırmışmışız
|
fındık kırmışmışsınız
|
fındık kırmışlarmış
|
| inferential
|
fındık kırmıştım
|
fındık kırmıştın
|
fındık kırmıştı
|
fındık kırmıştık
|
fındık kırmıştınız
|
fındık kırmışlardı
|
| conditional
|
fındık kırmışsam
|
fındık kırmışsan
|
fındık kırmışsa
|
fındık kırmışsak
|
fındık kırmışsanız
|
fındık kırmışlarsa
|
| future
|
future
|
simple
|
fındık kıracağım
|
fındık kıracaksın
|
fındık kıracak
|
fındık kıracağız
|
fındık kıracaksınız
|
fındık kıracaklar
|
| past
|
fındık kıracakmışım
|
fındık kıracakmışsın
|
fındık kıracakmış
|
fındık kıracakmışız
|
fındık kıracakmışsınız
|
fındık kıracaklarmış
|
| inferential
|
fındık kıracaktım
|
fındık kıracaktın
|
fındık kıracaktı
|
fındık kıracaktık
|
fındık kıracaktınız
|
fındık kıracaklardı
|
| conditional
|
fındık kıracaksam
|
fındık kıracaksan
|
fındık kıracaksa
|
fındık kıracaksak
|
fındık kıracaksanız
|
fındık kıracaklarsa
|
| progressive
|
progressive
|
simple
|
fındık kırmaktayım
|
fındık kırmaktasın
|
fındık kırmakta
|
fındık kırmaktayız
|
fındık kırmaktasınız
|
fındık kırmaktalar
|
| past
|
fındık kırmaktaymışım
|
fındık kırmaktaymışsın
|
fındık kırmaktaymış
|
fındık kırmaktaymışız
|
fındık kırmaktaymışsınız
|
fındık kırmaktalarmış
|
| inferential
|
fındık kırmaktaydım
|
fındık kırmaktaydın
|
fındık kırmaktaydı
|
fındık kırmaktaydık
|
fındık kırmaktaydınız
|
fındık kırmaktalardı
|
| conditional
|
fındık kırmaktaysam
|
fındık kırmaktaysan
|
fındık kırmaktaysa
|
fındık kırmaktaysak
|
fındık kırmaktaysanız
|
fındık kırmaktalarsa
|
| necessitative
|
necessitative
|
simple
|
fındık kırmalıyım
|
fındık kırmalısın
|
fındık kırmalı
|
fındık kırmalıyız
|
fındık kırmalısınız
|
fındık kırmalılar
|
| past
|
fındık kırmalıymışım
|
fındık kırmalıymışsın
|
fındık kırmalıymış
|
fındık kırmalıymışız
|
fındık kırmalıymışsınız
|
fındık kırmalılarmış
|
| inferential
|
fındık kırmalıydım
|
fındık kırmalıydın
|
fındık kırmalıydı
|
fındık kırmalıydık
|
fındık kırmalıydınız
|
fındık kırmalılardı
|
| conditional
|
fındık kırmalıysam
|
fındık kırmalıysan
|
fındık kırmalıysa
|
fındık kırmalıysak
|
fındık kırmalıysanız
|
fındık kırmalılarsa
|
| past
|
past
|
simple
|
fındık kırdım
|
fındık kırdın
|
fındık kırdı
|
fındık kırdık
|
fındık kırdınız
|
fındık kırdılar
|
| conditional
|
fındık kırdıysam
|
fındık kırdıysan
|
fındık kırdıysa
|
fındık kırdıysak
|
fındık kırdıysanız
|
fındık kırdılarsa
|
| conditional
|
conditional
|
simple
|
fındık kırsam
|
fındık kırsan
|
fındık kırsa
|
fındık kırsak
|
fındık kırsanız
|
fındık kırsalar
|
| past
|
fındık kırsaymışım
|
fındık kırsaymışsın
|
fındık kırsaymış
|
fındık kırsaymışız
|
fındık kırsaymışsınız
|
fındık kırsalarmış
|
| inferential
|
fındık kırsaydım
|
fındık kırsaydın
|
fındık kırsaydı
|
fındık kırsaydık
|
fındık kırsaydınız
|
fındık kırsalardı
|
| optative
|
fındık kırayım
|
fındık kırasın
|
fındık kıra
|
fındık kıralım
|
fındık kırasınız
|
fındık kıralar
|
| imperative
|
imperative
|
regular
|
—
|
fındık kır
|
fındık kırsın
|
—
|
fındık kırın
|
fındık kırsınlar
|
| formal
|
—
|
fındık kırınız
|
—
|
—
|
fındık kırınız
|
—
|
| informal
|
—
|
fındık kırsana
|
—
|
—
|
fındık kırsanıza
|
—
|
| infinitive
|
fındık kırmak
|
| verbal noun
|
fındık kırma
|
| impersonal participle
|
imperfective
|
fındık kıran
|
| perfective
|
fındık kırmış
|
| prospective
|
fındık kıracak
|
| personal participle
|
non-prospective
|
fındık kırdığım
|
fındık kırdığın
|
fındık kırdığı
|
fındık kırdığımız
|
fındık kırdığınız
|
fındık kırdıkları
|
| prospective
|
fındık kıracağım
|
fındık kıracağın
|
fındık kıracağı
|
fındık kıracağımız
|
fındık kıracağınız
|
fındık kıracakları
|
| temporal adverb
|
temporal adverb
|
simple
|
fındık kırarken1
|
| specific
|
fındık kırınca
|
| "and"
|
fındık kırıp
|
| "since"
|
fındık kıralı
|
| "until"
|
fındık kırasıya
|
| "as long as"
|
fındık kırdıkça
|
| modal adverb
|
modal adverb
|
simple
|
fındık kırarak
|
| reduplicated
|
fındık kıra kıra
|
| "as if"
|
fındık kırarcasına1
|
negative conjugation
| negative conjugation
|
|
|
singular
|
plural
|
| 1st person (ben)
|
2nd person (sen)
|
3rd person (o)
|
1st person (biz)
|
2nd person (siz)
|
3rd person (onlar)
|
| aorist
|
aorist
|
simple
|
fındık kırmam
|
fındık kırmazsın
|
fındık kırmaz
|
fındık kırmayız
|
fındık kırmazsınız
|
fındık kırmazlar
|
| past
|
fındık kırmazmışım
|
fındık kırmazmışsın
|
fındık kırmazmış
|
fındık kırmazmışız
|
fındık kırmazmışsınız
|
fındık kırmazlarmış
|
| inferential
|
fındık kırmazdım
|
fındık kırmazdın
|
fındık kırmazdı
|
fındık kırmazdık
|
fındık kırmazdınız
|
fındık kırmazlardı
|
| conditional
|
fındık kırmazsam
|
fındık kırmazsan
|
fındık kırmazsa
|
fındık kırmazsak
|
fındık kırmazsanız
|
fındık kırmazlarsa
|
| continuous
|
continuous
|
simple
|
fındık kırmıyorum
|
fındık kırmıyorsun
|
fındık kırmıyor
|
fındık kırmıyoruz
|
fındık kırmıyorsunuz
|
fındık kırmıyorlar
|
| past
|
fındık kırmıyormuşum
|
fındık kırmıyormuşsun
|
fındık kırmıyormuş
|
fındık kırmıyormuşuz
|
fındık kırmıyormuşsunuz
|
fındık kırmıyorlarmış
|
| inferential
|
fındık kırmıyordum
|
fındık kırmıyordun
|
fındık kırmıyordu
|
fındık kırmıyorduk
|
fındık kırmıyordunuz
|
fındık kırmıyorlardı
|
| conditional
|
fındık kırmıyorsam
|
fındık kırmıyorsan
|
fındık kırmıyorsa
|
fındık kırmıyorsak
|
fındık kırmıyorsanız
|
fındık kırmıyorlarsa
|
| inferential
|
inferential
|
simple
|
fındık kırmamışım
|
fındık kırmamışsın
|
fındık kırmamış
|
fındık kırmamışız
|
fındık kırmamışsınız
|
fındık kırmamışlar
|
| past
|
fındık kırmamışmışım
|
fındık kırmamışmışsın
|
fındık kırmamışmış
|
fındık kırmamışmışız
|
fındık kırmamışmışsınız
|
fındık kırmamışlarmış
|
| inferential
|
fındık kırmamıştım
|
fındık kırmamıştın
|
fındık kırmamıştı
|
fındık kırmamıştık
|
fındık kırmamıştınız
|
fındık kırmamışlardı
|
| conditional
|
fındık kırmamışsam
|
fındık kırmamışsan
|
fındık kırmamışsa
|
fındık kırmamışsak
|
fındık kırmamışsanız
|
fındık kırmamışlarsa
|
| future
|
future
|
simple
|
fındık kırmayacağım
|
fındık kırmayacaksın
|
fındık kırmayacak
|
fındık kırmayacağız
|
fındık kırmayacaksınız
|
fındık kırmayacaklar
|
| past
|
fındık kırmayacakmışım
|
fındık kırmayacakmışsın
|
fındık kırmayacakmış
|
fındık kırmayacakmışız
|
fındık kırmayacakmışsınız
|
fındık kırmayacaklarmış
|
| inferential
|
fındık kırmayacaktım
|
fındık kırmayacaktın
|
fındık kırmayacaktı
|
fındık kırmayacaktık
|
fındık kırmayacaktınız
|
fındık kırmayacaklardı
|
| conditional
|
fındık kırmayacaksam
|
fındık kırmayacaksan
|
fındık kırmayacaksa
|
fındık kırmayacaksak
|
fındık kırmayacaksanız
|
fındık kırmayacaklarsa
|
| progressive
|
progressive
|
simple
|
fındık kırmamaktayım
|
fındık kırmamaktasın
|
fındık kırmamakta
|
fındık kırmamaktayız
|
fındık kırmamaktasınız
|
fındık kırmamaktalar
|
| past
|
fındık kırmamaktaymışım
|
fındık kırmamaktaymışsın
|
fındık kırmamaktaymış
|
fındık kırmamaktaymışız
|
fındık kırmamaktaymışsınız
|
fındık kırmamaktalarmış
|
| inferential
|
fındık kırmamaktaydım
|
fındık kırmamaktaydın
|
fındık kırmamaktaydı
|
fındık kırmamaktaydık
|
fındık kırmamaktaydınız
|
fındık kırmamaktalardı
|
| conditional
|
fındık kırmamaktaysam
|
fındık kırmamaktaysan
|
fındık kırmamaktaysa
|
fındık kırmamaktaysak
|
fındık kırmamaktaysanız
|
fındık kırmamaktalarsa
|
| necessitative
|
necessitative
|
simple
|
fındık kırmamalıyım
|
fındık kırmamalısın
|
fındık kırmamalı
|
fındık kırmamalıyız
|
fındık kırmamalısınız
|
fındık kırmamalılar
|
| past
|
fındık kırmamalıymışım
|
fındık kırmamalıymışsın
|
fındık kırmamalıymış
|
fındık kırmamalıymışız
|
fındık kırmamalıymışsınız
|
fındık kırmamalılarmış
|
| inferential
|
fındık kırmamalıydım
|
fındık kırmamalıydın
|
fındık kırmamalıydı
|
fındık kırmamalıydık
|
fındık kırmamalıydınız
|
fındık kırmamalılardı
|
| conditional
|
fındık kırmamalıysam
|
fındık kırmamalıysan
|
fındık kırmamalıysa
|
fındık kırmamalıysak
|
fındık kırmamalıysanız
|
fındık kırmamalılarsa
|
| past
|
past
|
simple
|
fındık kırmadım
|
fındık kırmadın
|
fındık kırmadı
|
fındık kırmadık
|
fındık kırmadınız
|
fındık kırmadılar
|
| conditional
|
fındık kırmadıysam
|
fındık kırmadıysan
|
fındık kırmadıysa
|
fındık kırmadıysak
|
fındık kırmadıysanız
|
fındık kırmadılarsa
|
| conditional
|
conditional
|
simple
|
fındık kırmasam
|
fındık kırmasan
|
fındık kırmasa
|
fındık kırmasak
|
fındık kırmasanız
|
fındık kırmasalar
|
| past
|
fındık kırmasaymışım
|
fındık kırmasaymışsın
|
fındık kırmasaymış
|
fındık kırmasaymışız
|
fındık kırmasaymışsınız
|
fındık kırmasalarmış
|
| inferential
|
fındık kırmasaydım
|
fındık kırmasaydın
|
fındık kırmasaydı
|
fındık kırmasaydık
|
fındık kırmasaydınız
|
fındık kırmasalardı
|
| optative
|
fındık kırmayayım
|
fındık kırmayasın
|
fındık kırmaya
|
fındık kırmayalım
|
fındık kırmayasınız
|
fındık kırmayalar
|
| imperative
|
imperative
|
regular
|
—
|
fındık kırma
|
fındık kırmasın
|
—
|
fındık kırmayın
|
fındık kırmasınlar
|
| formal
|
—
|
fındık kırmayınız
|
—
|
—
|
fındık kırmayınız
|
—
|
| informal
|
—
|
fındık kırmasana
|
—
|
—
|
fındık kırmasanıza
|
—
|
| infinitive
|
fındık kırmamak
|
| verbal noun
|
fındık kırmama
|
| impersonal participle
|
imperfective
|
fındık kırmayan
|
| perfective
|
fındık kırmamış
|
| prospective
|
fındık kırmayacak
|
| personal participle
|
non-prospective
|
fındık kırmadığım
|
fındık kırmadığın
|
fındık kırmadığı
|
fındık kırmadığımız
|
fındık kırmadığınız
|
fındık kırmadıkları
|
| prospective
|
fındık kırmayacağım
|
fındık kırmayacağın
|
fındık kırmayacağı
|
fındık kırmayacağımız
|
fındık kırmayacağınız
|
fındık kırmayacakları
|
| temporal adverb
|
temporal adverb
|
simple
|
fındık kırmazken1
|
| specific
|
fındık kırmayınca
|
| "and"
|
fındık kırmayıp
|
| "since"
|
fındık kırmayalı
|
| "until"
|
fındık kırmayasıya
|
| "as long as"
|
fındık kırmadıkça
|
| modal adverb
|
modal adverb
|
simple
|
fındık kırmayarak
|
| reduplicated
|
fındık kırmaya kırmaya
|
| "as if"
|
fındık kırmazcasına1
|
potential conjugation
| potential conjugation
|
|
|
singular
|
plural
|
| 1st person (ben)
|
2nd person (sen)
|
3rd person (o)
|
1st person (biz)
|
2nd person (siz)
|
3rd person (onlar)
|
| aorist
|
aorist
|
simple
|
fındık kırabilirim
|
fındık kırabilirsin
|
fındık kırabilir
|
fındık kırabiliriz
|
fındık kırabilirsiniz
|
fındık kırabilirler
|
| past
|
fındık kırabilirmişim
|
fındık kırabilirmişsin
|
fındık kırabilirmiş
|
fındık kırabilirmişiz
|
fındık kırabilirmişsiniz
|
fındık kırabilirlermiş
|
| inferential
|
fındık kırabilirdim
|
fındık kırabilirdin
|
fındık kırabilirdi
|
fındık kırabilirdik
|
fındık kırabilirdiniz
|
fındık kırabilirlerdi
|
| conditional
|
fındık kırabilirsem
|
fındık kırabilirsen
|
fındık kırabilirse
|
fındık kırabilirsek
|
fındık kırabilirseniz
|
fındık kırabilirlerse
|
| continuous
|
continuous
|
simple
|
fındık kırabiliyorum
|
fındık kırabiliyorsun
|
fındık kırabiliyor
|
fındık kırabiliyoruz
|
fındık kırabiliyorsunuz
|
fındık kırabiliyorlar
|
| past
|
fındık kırabiliyormuşum
|
fındık kırabiliyormuşsun
|
fındık kırabiliyormuş
|
fındık kırabiliyormuşuz
|
fındık kırabiliyormuşsunuz
|
fındık kırabiliyorlarmış
|
| inferential
|
fındık kırabiliyordum
|
fındık kırabiliyordun
|
fındık kırabiliyordu
|
fındık kırabiliyorduk
|
fındık kırabiliyordunuz
|
fındık kırabiliyorlardı
|
| conditional
|
fındık kırabiliyorsam
|
fındık kırabiliyorsan
|
fındık kırabiliyorsa
|
fındık kırabiliyorsak
|
fındık kırabiliyorsanız
|
fındık kırabiliyorlarsa
|
| inferential
|
inferential
|
simple
|
fındık kırabilmişim
|
fındık kırabilmişsin
|
fındık kırabilmiş
|
fındık kırabilmişiz
|
fındık kırabilmişsiniz
|
fındık kırabilmişler
|
| past
|
fındık kırabilmişmişim
|
fındık kırabilmişmişsin
|
fındık kırabilmişmiş
|
fındık kırabilmişmişiz
|
fındık kırabilmişmişsiniz
|
fındık kırabilmişlermiş
|
| inferential
|
fındık kırabilmiştim
|
fındık kırabilmiştin
|
fındık kırabilmişti
|
fındık kırabilmiştik
|
fındık kırabilmiştiniz
|
fındık kırabilmişlerdi
|
| conditional
|
fındık kırabilmişsem
|
fındık kırabilmişsen
|
fındık kırabilmişse
|
fındık kırabilmişsek
|
fındık kırabilmişseniz
|
fındık kırabilmişlerse
|
| future
|
future
|
simple
|
fındık kırabileceğim
|
fındık kırabileceksin
|
fındık kırabilecek
|
fındık kırabileceğiz
|
fındık kırabileceksiniz
|
fındık kırabilecekler
|
| past
|
fındık kırabilecekmişim
|
fındık kırabilecekmişsin
|
fındık kırabilecekmiş
|
fındık kırabilecekmişiz
|
fındık kırabilecekmişsiniz
|
fındık kırabileceklermiş
|
| inferential
|
fındık kırabilecektim
|
fındık kırabilecektin
|
fındık kırabilecekti
|
fındık kırabilecektik
|
fındık kırabilecektiniz
|
fındık kırabileceklerdi
|
| conditional
|
fındık kırabileceksem
|
fındık kırabileceksen
|
fındık kırabilecekse
|
fındık kırabileceksek
|
fındık kırabilecekseniz
|
fındık kırabileceklerse
|
| progressive
|
progressive
|
simple
|
fındık kırabilmekteyim
|
fındık kırabilmektesin
|
fındık kırabilmekte
|
fındık kırabilmekteyiz
|
fındık kırabilmektesiniz
|
fındık kırabilmekteler
|
| past
|
fındık kırabilmekteymişim
|
fındık kırabilmekteymişsin
|
fındık kırabilmekteymiş
|
fındık kırabilmekteymişiz
|
fındık kırabilmekteymişsiniz
|
fındık kırabilmektelermiş
|
| inferential
|
fındık kırabilmekteydim
|
fındık kırabilmekteydin
|
fındık kırabilmekteydi
|
fındık kırabilmekteydik
|
fındık kırabilmekteydiniz
|
fındık kırabilmektelerdi
|
| conditional
|
fındık kırabilmekteysem
|
fındık kırabilmekteysen
|
fındık kırabilmekteyse
|
fındık kırabilmekteysek
|
fındık kırabilmekteyseniz
|
fındık kırabilmektelerse
|
| necessitative
|
necessitative
|
simple
|
fındık kırabilmeliyim
|
fındık kırabilmelisin
|
fındık kırabilmeli
|
fındık kırabilmeliyiz
|
fındık kırabilmelisiniz
|
fındık kırabilmeliler
|
| past
|
fındık kırabilmeliymişim
|
fındık kırabilmeliymişsin
|
fındık kırabilmeliymiş
|
fındık kırabilmeliymişiz
|
fındık kırabilmeliymişsiniz
|
fındık kırabilmelilermiş
|
| inferential
|
fındık kırabilmeliydim
|
fındık kırabilmeliydin
|
fındık kırabilmeliydi
|
fındık kırabilmeliydik
|
fındık kırabilmeliydiniz
|
fındık kırabilmelilerdi
|
| conditional
|
fındık kırabilmeliysem
|
fındık kırabilmeliysen
|
fındık kırabilmeliyse
|
fındık kırabilmeliysek
|
fındık kırabilmeliyseniz
|
fındık kırabilmelilerse
|
| past
|
past
|
simple
|
fındık kırabildim
|
fındık kırabildin
|
fındık kırabildi
|
fındık kırabildik
|
fındık kırabildiniz
|
fındık kırabildiler
|
| conditional
|
fındık kırabildiysem
|
fındık kırabildiysen
|
fındık kırabildiyse
|
fındık kırabildiysek
|
fındık kırabildiyseniz
|
fındık kırabildilerse
|
| conditional
|
conditional
|
simple
|
fındık kırabilsem
|
fındık kırabilsen
|
fındık kırabilse
|
fındık kırabilsek
|
fındık kırabilseniz
|
fındık kırabilseler
|
| past
|
fındık kırabilseymişim
|
fındık kırabilseymişsin
|
fındık kırabilseymiş
|
fındık kırabilseymişiz
|
fındık kırabilseymişsiniz
|
fındık kırabilselermiş
|
| inferential
|
fındık kırabilseydim
|
fındık kırabilseydin
|
fındık kırabilseydi
|
fındık kırabilseydik
|
fındık kırabilseydiniz
|
fındık kırabilselerdi
|
| optative
|
fındık kırabileyim
|
fındık kırabilesin
|
fındık kırabile
|
fındık kırabilelim
|
fındık kırabilesiniz
|
fındık kırabileler
|
| imperative
|
imperative
|
regular
|
—
|
fındık kırabil
|
fındık kırabilsin
|
—
|
fındık kırabilin
|
fındık kırabilsinler
|
| formal
|
—
|
fındık kırabiliniz
|
—
|
—
|
fındık kırabiliniz
|
—
|
| informal
|
—
|
fındık kırabilsene
|
—
|
—
|
fındık kırabilsenize
|
—
|
| infinitive
|
fındık kırabilmek
|
| verbal noun
|
fındık kırabilme
|
| impersonal participle
|
imperfective
|
fındık kırabilen
|
| perfective
|
fındık kırabilmiş
|
| prospective
|
fındık kırabilecek
|
| personal participle
|
non-prospective
|
fındık kırabildiğim
|
fındık kırabildiğin
|
fındık kırabildiği
|
fındık kırabildiğimiz
|
fındık kırabildiğiniz
|
fındık kırabildikleri
|
| prospective
|
fındık kırabileceğim
|
fındık kırabileceğin
|
fındık kırabileceği
|
fındık kırabileceğimiz
|
fındık kırabileceğiniz
|
fındık kırabilecekleri
|
| temporal adverb
|
temporal adverb
|
simple
|
fındık kırabilirken1
|
| specific
|
fındık kırabilince
|
| "and"
|
fındık kırabilip
|
| "since"
|
fındık kırabileli
|
| "until"
|
fındık kırabilesiye
|
| "as long as"
|
fındık kırabildikçe
|
| modal adverb
|
modal adverb
|
simple
|
fındık kırabilerek
|
| reduplicated
|
fındık kırabile kırabile
|
| "as if"
|
fındık kırabilircesine1
|
impotential conjugation
| impotential conjugation
|
|
|
singular
|
plural
|
| 1st person (ben)
|
2nd person (sen)
|
3rd person (o)
|
1st person (biz)
|
2nd person (siz)
|
3rd person (onlar)
|
| aorist
|
aorist
|
simple
|
fındık kıramam
|
fındık kıramazsın
|
fındık kıramaz
|
fındık kıramayız
|
fındık kıramazsınız
|
fındık kıramazlar
|
| past
|
fındık kıramazmışım
|
fındık kıramazmışsın
|
fındık kıramazmış
|
fındık kıramazmışız
|
fındık kıramazmışsınız
|
fındık kıramazlarmış
|
| inferential
|
fındık kıramazdım
|
fındık kıramazdın
|
fındık kıramazdı
|
fındık kıramazdık
|
fındık kıramazdınız
|
fındık kıramazlardı
|
| conditional
|
fındık kıramazsam
|
fındık kıramazsan
|
fındık kıramazsa
|
fındık kıramazsak
|
fındık kıramazsanız
|
fındık kıramazlarsa
|
| continuous
|
continuous
|
simple
|
fındık kıramıyorum
|
fındık kıramıyorsun
|
fındık kıramıyor
|
fındık kıramıyoruz
|
fındık kıramıyorsunuz
|
fındık kıramıyorlar
|
| past
|
fındık kıramıyormuşum
|
fındık kıramıyormuşsun
|
fındık kıramıyormuş
|
fındık kıramıyormuşuz
|
fındık kıramıyormuşsunuz
|
fındık kıramıyorlarmış
|
| inferential
|
fındık kıramıyordum
|
fındık kıramıyordun
|
fındık kıramıyordu
|
fındık kıramıyorduk
|
fındık kıramıyordunuz
|
fındık kıramıyorlardı
|
| conditional
|
fındık kıramıyorsam
|
fındık kıramıyorsan
|
fındık kıramıyorsa
|
fındık kıramıyorsak
|
fındık kıramıyorsanız
|
fındık kıramıyorlarsa
|
| inferential
|
inferential
|
simple
|
fındık kıramamışım
|
fındık kıramamışsın
|
fındık kıramamış
|
fındık kıramamışız
|
fındık kıramamışsınız
|
fındık kıramamışlar
|
| past
|
fındık kıramamışmışım
|
fındık kıramamışmışsın
|
fındık kıramamışmış
|
fındık kıramamışmışız
|
fındık kıramamışmışsınız
|
fındık kıramamışlarmış
|
| inferential
|
fındık kıramamıştım
|
fındık kıramamıştın
|
fındık kıramamıştı
|
fındık kıramamıştık
|
fındık kıramamıştınız
|
fındık kıramamışlardı
|
| conditional
|
fındık kıramamışsam
|
fındık kıramamışsan
|
fındık kıramamışsa
|
fındık kıramamışsak
|
fındık kıramamışsanız
|
fındık kıramamışlarsa
|
| future
|
future
|
simple
|
fındık kıramayacağım
|
fındık kıramayacaksın
|
fındık kıramayacak
|
fındık kıramayacağız
|
fındık kıramayacaksınız
|
fındık kıramayacaklar
|
| past
|
fındık kıramayacakmışım
|
fındık kıramayacakmışsın
|
fındık kıramayacakmış
|
fındık kıramayacakmışız
|
fındık kıramayacakmışsınız
|
fındık kıramayacaklarmış
|
| inferential
|
fındık kıramayacaktım
|
fındık kıramayacaktın
|
fındık kıramayacaktı
|
fındık kıramayacaktık
|
fındık kıramayacaktınız
|
fındık kıramayacaklardı
|
| conditional
|
fındık kıramayacaksam
|
fındık kıramayacaksan
|
fındık kıramayacaksa
|
fındık kıramayacaksak
|
fındık kıramayacaksanız
|
fındık kıramayacaklarsa
|
| progressive
|
progressive
|
simple
|
fındık kıramamaktayım
|
fındık kıramamaktasın
|
fındık kıramamakta
|
fındık kıramamaktayız
|
fındık kıramamaktasınız
|
fındık kıramamaktalar
|
| past
|
fındık kıramamaktaymışım
|
fındık kıramamaktaymışsın
|
fındık kıramamaktaymış
|
fındık kıramamaktaymışız
|
fındık kıramamaktaymışsınız
|
fındık kıramamaktalarmış
|
| inferential
|
fındık kıramamaktaydım
|
fındık kıramamaktaydın
|
fındık kıramamaktaydı
|
fındık kıramamaktaydık
|
fındık kıramamaktaydınız
|
fındık kıramamaktalardı
|
| conditional
|
fındık kıramamaktaysam
|
fındık kıramamaktaysan
|
fındık kıramamaktaysa
|
fındık kıramamaktaysak
|
fındık kıramamaktaysanız
|
fındık kıramamaktalarsa
|
| necessitative
|
necessitative
|
simple
|
fındık kıramamalıyım
|
fındık kıramamalısın
|
fındık kıramamalı
|
fındık kıramamalıyız
|
fındık kıramamalısınız
|
fındık kıramamalılar
|
| past
|
fındık kıramamalıymışım
|
fındık kıramamalıymışsın
|
fındık kıramamalıymış
|
fındık kıramamalıymışız
|
fındık kıramamalıymışsınız
|
fındık kıramamalılarmış
|
| inferential
|
fındık kıramamalıydım
|
fındık kıramamalıydın
|
fındık kıramamalıydı
|
fındık kıramamalıydık
|
fındık kıramamalıydınız
|
fındık kıramamalılardı
|
| conditional
|
fındık kıramamalıysam
|
fındık kıramamalıysan
|
fındık kıramamalıysa
|
fındık kıramamalıysak
|
fındık kıramamalıysanız
|
fındık kıramamalılarsa
|
| past
|
past
|
simple
|
fındık kıramadım
|
fındık kıramadın
|
fındık kıramadı
|
fındık kıramadık
|
fındık kıramadınız
|
fındık kıramadılar
|
| conditional
|
fındık kıramadıysam
|
fındık kıramadıysan
|
fındık kıramadıysa
|
fındık kıramadıysak
|
fındık kıramadıysanız
|
fındık kıramadılarsa
|
| conditional
|
conditional
|
simple
|
fındık kıramasam
|
fındık kıramasan
|
fındık kıramasa
|
fındık kıramasak
|
fındık kıramasanız
|
fındık kıramasalar
|
| past
|
fındık kıramasaymışım
|
fındık kıramasaymışsın
|
fındık kıramasaymış
|
fındık kıramasaymışız
|
fındık kıramasaymışsınız
|
fındık kıramasalarmış
|
| inferential
|
fındık kıramasaydım
|
fındık kıramasaydın
|
fındık kıramasaydı
|
fındık kıramasaydık
|
fındık kıramasaydınız
|
fındık kıramasalardı
|
| optative
|
fındık kıramayayım
|
fındık kıramayasın
|
fındık kıramaya
|
fındık kıramayalım
|
fındık kıramayasınız
|
fındık kıramayalar
|
| imperative
|
imperative
|
regular
|
—
|
fındık kırama
|
fındık kıramasın
|
—
|
fındık kıramayın
|
fındık kıramasınlar
|
| formal
|
—
|
fındık kıramayınız
|
—
|
—
|
fındık kıramayınız
|
—
|
| informal
|
—
|
fındık kıramasana
|
—
|
—
|
fındık kıramasanıza
|
—
|
| infinitive
|
fındık kıramamak
|
| verbal noun
|
fındık kıramama
|
| impersonal participle
|
imperfective
|
fındık kıramayan
|
| perfective
|
fındık kıramamış
|
| prospective
|
fındık kıramayacak
|
| personal participle
|
non-prospective
|
fındık kıramadığım
|
fındık kıramadığın
|
fındık kıramadığı
|
fındık kıramadığımız
|
fındık kıramadığınız
|
fındık kıramadıkları
|
| prospective
|
fındık kıramayacağım
|
fındık kıramayacağın
|
fındık kıramayacağı
|
fındık kıramayacağımız
|
fındık kıramayacağınız
|
fındık kıramayacakları
|
| temporal adverb
|
temporal adverb
|
simple
|
fındık kıramazken1
|
| specific
|
fındık kıramayınca
|
| "and"
|
fındık kıramayıp
|
| "since"
|
fındık kıramayalı
|
| "until"
|
fındık kıramayasıya
|
| "as long as"
|
fındık kıramadıkça
|
| modal adverb
|
modal adverb
|
simple
|
fındık kıramayarak
|
| reduplicated
|
fındık kıramaya kıramaya
|
| "as if"
|
fındık kıramazcasına1
|
|
1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.
Further reading