fındık kırmak

Turkish

Etymology

From fındık +‎ kırmak.

Pronunciation

  • IPA(key): /fɯnˈdɯk kɯɾ.mak/

Verb

fındık kırmak (third-person singular simple present fındık kırar)

  1. Used other than figuratively or idiomatically: see fındık,‎ kırmak.
  2. (colloquial) to mess around with women, to indulge in debauchery
    Synonym: çapkınlık yapmak

Conjugation

Conjugation of fındık kırmak
positive conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple fındık kırarım fındık kırarsın fındık kırar fındık kırarız fındık kırarsınız fındık kırarlar
past fındık kırarmışım fındık kırarmışsın fındık kırarmış fındık kırarmışız fındık kırarmışsınız fındık kırarlarmış
inferential fındık kırardım fındık kırardın fındık kırardı fındık kırardık fındık kırardınız fındık kırarlardı
conditional fındık kırarsam fındık kırarsan fındık kırarsa fındık kırarsak fındık kırarsanız fındık kırarlarsa
continuous continuous simple fındık kırıyorum fındık kırıyorsun fındık kırıyor fındık kırıyoruz fındık kırıyorsunuz fındık kırıyorlar
past fındık kırıyormuşum fındık kırıyormuşsun fındık kırıyormuş fındık kırıyormuşuz fındık kırıyormuşsunuz fındık kırıyorlarmış
inferential fındık kırıyordum fındık kırıyordun fındık kırıyordu fındık kırıyorduk fındık kırıyordunuz fındık kırıyorlardı
conditional fındık kırıyorsam fındık kırıyorsan fındık kırıyorsa fındık kırıyorsak fındık kırıyorsanız fındık kırıyorlarsa
inferential inferential simple fındık kırmışım fındık kırmışsın fındık kırmış fındık kırmışız fındık kırmışsınız fındık kırmışlar
past fındık kırmışmışım fındık kırmışmışsın fındık kırmışmış fındık kırmışmışız fındık kırmışmışsınız fındık kırmışlarmış
inferential fındık kırmıştım fındık kırmıştın fındık kırmıştı fındık kırmıştık fındık kırmıştınız fındık kırmışlardı
conditional fındık kırmışsam fındık kırmışsan fındık kırmışsa fındık kırmışsak fındık kırmışsanız fındık kırmışlarsa
future future simple fındık kıracağım fındık kıracaksın fındık kıracak fındık kıracağız fındık kıracaksınız fındık kıracaklar
past fındık kıracakmışım fındık kıracakmışsın fındık kıracakmış fındık kıracakmışız fındık kıracakmışsınız fındık kıracaklarmış
inferential fındık kıracaktım fındık kıracaktın fındık kıracaktı fındık kıracaktık fındık kıracaktınız fındık kıracaklardı
conditional fındık kıracaksam fındık kıracaksan fındık kıracaksa fındık kıracaksak fındık kıracaksanız fındık kıracaklarsa
progressive progressive simple fındık kırmaktayım fındık kırmaktasın fındık kırmakta fındık kırmaktayız fındık kırmaktasınız fındık kırmaktalar
past fındık kırmaktaymışım fındık kırmaktaymışsın fındık kırmaktaymış fındık kırmaktaymışız fındık kırmaktaymışsınız fındık kırmaktalarmış
inferential fındık kırmaktaydım fındık kırmaktaydın fındık kırmaktaydı fındık kırmaktaydık fındık kırmaktaydınız fındık kırmaktalardı
conditional fındık kırmaktaysam fındık kırmaktaysan fındık kırmaktaysa fındık kırmaktaysak fındık kırmaktaysanız fındık kırmaktalarsa
necessitative necessitative simple fındık kırmalıyım fındık kırmalısın fındık kırmalı fındık kırmalıyız fındık kırmalısınız fındık kırmalılar
past fındık kırmalıymışım fındık kırmalıymışsın fındık kırmalıymış fındık kırmalıymışız fındık kırmalıymışsınız fındık kırmalılarmış
inferential fındık kırmalıydım fındık kırmalıydın fındık kırmalıydı fındık kırmalıydık fındık kırmalıydınız fındık kırmalılardı
conditional fındık kırmalıysam fındık kırmalıysan fındık kırmalıysa fındık kırmalıysak fındık kırmalıysanız fındık kırmalılarsa
past past simple fındık kırdım fındık kırdın fındık kırdı fındık kırdık fındık kırdınız fındık kırdılar
conditional fındık kırdıysam fındık kırdıysan fındık kırdıysa fındık kırdıysak fındık kırdıysanız fındık kırdılarsa
conditional conditional simple fındık kırsam fındık kırsan fındık kırsa fındık kırsak fındık kırsanız fındık kırsalar
past fındık kırsaymışım fındık kırsaymışsın fındık kırsaymış fındık kırsaymışız fındık kırsaymışsınız fındık kırsalarmış
inferential fındık kırsaydım fındık kırsaydın fındık kırsaydı fındık kırsaydık fındık kırsaydınız fındık kırsalardı
optative fındık kırayım fındık kırasın fındık kıra fındık kıralım fındık kırasınız fındık kıralar
imperative imperative regular fındık kır fındık kırsın fındık kırın fındık kırsınlar
formal fındık kırınız fındık kırınız
informal fındık kırsana fındık kırsanıza
infinitive fındık kırmak
verbal noun fındık kırma
impersonal participle imperfective fındık kıran
perfective fındık kırmış
prospective fındık kıracak
personal participle non-prospective fındık kırdığım fındık kırdığın fındık kırdığı fındık kırdığımız fındık kırdığınız fındık kırdıkları
prospective fındık kıracağım fındık kıracağın fındık kıracağı fındık kıracağımız fındık kıracağınız fındık kıracakları
temporal adverb temporal adverb simple fındık kırarken1
specific fındık kırınca
"and" fındık kırıp
"since" fındık kıralı
"until" fındık kırasıya
"as long as" fındık kırdıkça
modal adverb modal adverb simple fındık kırarak
reduplicated fındık kıra kıra
"as if" fındık kırarcasına1
negative conjugation
negative conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple fındık kırmam fındık kırmazsın fındık kırmaz fındık kırmayız fındık kırmazsınız fındık kırmazlar
past fındık kırmazmışım fındık kırmazmışsın fındık kırmazmış fındık kırmazmışız fındık kırmazmışsınız fındık kırmazlarmış
inferential fındık kırmazdım fındık kırmazdın fındık kırmazdı fındık kırmazdık fındık kırmazdınız fındık kırmazlardı
conditional fındık kırmazsam fındık kırmazsan fındık kırmazsa fındık kırmazsak fındık kırmazsanız fındık kırmazlarsa
continuous continuous simple fındık kırmıyorum fındık kırmıyorsun fındık kırmıyor fındık kırmıyoruz fındık kırmıyorsunuz fındık kırmıyorlar
past fındık kırmıyormuşum fındık kırmıyormuşsun fındık kırmıyormuş fındık kırmıyormuşuz fındık kırmıyormuşsunuz fındık kırmıyorlarmış
inferential fındık kırmıyordum fındık kırmıyordun fındık kırmıyordu fındık kırmıyorduk fındık kırmıyordunuz fındık kırmıyorlardı
conditional fındık kırmıyorsam fındık kırmıyorsan fındık kırmıyorsa fındık kırmıyorsak fındık kırmıyorsanız fındık kırmıyorlarsa
inferential inferential simple fındık kırmamışım fındık kırmamışsın fındık kırmamış fındık kırmamışız fındık kırmamışsınız fındık kırmamışlar
past fındık kırmamışmışım fındık kırmamışmışsın fındık kırmamışmış fındık kırmamışmışız fındık kırmamışmışsınız fındık kırmamışlarmış
inferential fındık kırmamıştım fındık kırmamıştın fındık kırmamıştı fındık kırmamıştık fındık kırmamıştınız fındık kırmamışlardı
conditional fındık kırmamışsam fındık kırmamışsan fındık kırmamışsa fındık kırmamışsak fındık kırmamışsanız fındık kırmamışlarsa
future future simple fındık kırmayacağım fındık kırmayacaksın fındık kırmayacak fındık kırmayacağız fındık kırmayacaksınız fındık kırmayacaklar
past fındık kırmayacakmışım fındık kırmayacakmışsın fındık kırmayacakmış fındık kırmayacakmışız fındık kırmayacakmışsınız fındık kırmayacaklarmış
inferential fındık kırmayacaktım fındık kırmayacaktın fındık kırmayacaktı fındık kırmayacaktık fındık kırmayacaktınız fındık kırmayacaklardı
conditional fındık kırmayacaksam fındık kırmayacaksan fındık kırmayacaksa fındık kırmayacaksak fındık kırmayacaksanız fındık kırmayacaklarsa
progressive progressive simple fındık kırmamaktayım fındık kırmamaktasın fındık kırmamakta fındık kırmamaktayız fındık kırmamaktasınız fındık kırmamaktalar
past fındık kırmamaktaymışım fındık kırmamaktaymışsın fındık kırmamaktaymış fındık kırmamaktaymışız fındık kırmamaktaymışsınız fındık kırmamaktalarmış
inferential fındık kırmamaktaydım fındık kırmamaktaydın fındık kırmamaktaydı fındık kırmamaktaydık fındık kırmamaktaydınız fındık kırmamaktalardı
conditional fındık kırmamaktaysam fındık kırmamaktaysan fındık kırmamaktaysa fındık kırmamaktaysak fındık kırmamaktaysanız fındık kırmamaktalarsa
necessitative necessitative simple fındık kırmamalıyım fındık kırmamalısın fındık kırmamalı fındık kırmamalıyız fındık kırmamalısınız fındık kırmamalılar
past fındık kırmamalıymışım fındık kırmamalıymışsın fındık kırmamalıymış fındık kırmamalıymışız fındık kırmamalıymışsınız fındık kırmamalılarmış
inferential fındık kırmamalıydım fındık kırmamalıydın fındık kırmamalıydı fındık kırmamalıydık fındık kırmamalıydınız fındık kırmamalılardı
conditional fındık kırmamalıysam fındık kırmamalıysan fındık kırmamalıysa fındık kırmamalıysak fındık kırmamalıysanız fındık kırmamalılarsa
past past simple fındık kırmadım fındık kırmadın fındık kırmadı fındık kırmadık fındık kırmadınız fındık kırmadılar
conditional fındık kırmadıysam fındık kırmadıysan fındık kırmadıysa fındık kırmadıysak fındık kırmadıysanız fındık kırmadılarsa
conditional conditional simple fındık kırmasam fındık kırmasan fındık kırmasa fındık kırmasak fındık kırmasanız fındık kırmasalar
past fındık kırmasaymışım fındık kırmasaymışsın fındık kırmasaymış fındık kırmasaymışız fındık kırmasaymışsınız fındık kırmasalarmış
inferential fındık kırmasaydım fındık kırmasaydın fındık kırmasaydı fındık kırmasaydık fındık kırmasaydınız fındık kırmasalardı
optative fındık kırmayayım fındık kırmayasın fındık kırmaya fındık kırmayalım fındık kırmayasınız fındık kırmayalar
imperative imperative regular fındık kırma fındık kırmasın fındık kırmayın fındık kırmasınlar
formal fındık kırmayınız fındık kırmayınız
informal fındık kırmasana fındık kırmasanıza
infinitive fındık kırmamak
verbal noun fındık kırmama
impersonal participle imperfective fındık kırmayan
perfective fındık kırmamış
prospective fındık kırmayacak
personal participle non-prospective fındık kırmadığım fındık kırmadığın fındık kırmadığı fındık kırmadığımız fındık kırmadığınız fındık kırmadıkları
prospective fındık kırmayacağım fındık kırmayacağın fındık kırmayacağı fındık kırmayacağımız fındık kırmayacağınız fındık kırmayacakları
temporal adverb temporal adverb simple fındık kırmazken1
specific fındık kırmayınca
"and" fındık kırmayıp
"since" fındık kırmayalı
"until" fındık kırmayasıya
"as long as" fındık kırmadıkça
modal adverb modal adverb simple fındık kırmayarak
reduplicated fındık kırmaya kırmaya
"as if" fındık kırmazcasına1
potential conjugation
potential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple fındık kırabilirim fındık kırabilirsin fındık kırabilir fındık kırabiliriz fındık kırabilirsiniz fındık kırabilirler
past fındık kırabilirmişim fındık kırabilirmişsin fındık kırabilirmiş fındık kırabilirmişiz fındık kırabilirmişsiniz fındık kırabilirlermiş
inferential fındık kırabilirdim fındık kırabilirdin fındık kırabilirdi fındık kırabilirdik fındık kırabilirdiniz fındık kırabilirlerdi
conditional fındık kırabilirsem fındık kırabilirsen fındık kırabilirse fındık kırabilirsek fındık kırabilirseniz fındık kırabilirlerse
continuous continuous simple fındık kırabiliyorum fındık kırabiliyorsun fındık kırabiliyor fındık kırabiliyoruz fındık kırabiliyorsunuz fındık kırabiliyorlar
past fındık kırabiliyormuşum fındık kırabiliyormuşsun fındık kırabiliyormuş fındık kırabiliyormuşuz fındık kırabiliyormuşsunuz fındık kırabiliyorlarmış
inferential fındık kırabiliyordum fındık kırabiliyordun fındık kırabiliyordu fındık kırabiliyorduk fındık kırabiliyordunuz fındık kırabiliyorlardı
conditional fındık kırabiliyorsam fındık kırabiliyorsan fındık kırabiliyorsa fındık kırabiliyorsak fındık kırabiliyorsanız fındık kırabiliyorlarsa
inferential inferential simple fındık kırabilmişim fındık kırabilmişsin fındık kırabilmiş fındık kırabilmişiz fındık kırabilmişsiniz fındık kırabilmişler
past fındık kırabilmişmişim fındık kırabilmişmişsin fındık kırabilmişmiş fındık kırabilmişmişiz fındık kırabilmişmişsiniz fındık kırabilmişlermiş
inferential fındık kırabilmiştim fındık kırabilmiştin fındık kırabilmişti fındık kırabilmiştik fındık kırabilmiştiniz fındık kırabilmişlerdi
conditional fındık kırabilmişsem fındık kırabilmişsen fındık kırabilmişse fındık kırabilmişsek fındık kırabilmişseniz fındık kırabilmişlerse
future future simple fındık kırabileceğim fındık kırabileceksin fındık kırabilecek fındık kırabileceğiz fındık kırabileceksiniz fındık kırabilecekler
past fındık kırabilecekmişim fındık kırabilecekmişsin fındık kırabilecekmiş fındık kırabilecekmişiz fındık kırabilecekmişsiniz fındık kırabileceklermiş
inferential fındık kırabilecektim fındık kırabilecektin fındık kırabilecekti fındık kırabilecektik fındık kırabilecektiniz fındık kırabileceklerdi
conditional fındık kırabileceksem fındık kırabileceksen fındık kırabilecekse fındık kırabileceksek fındık kırabilecekseniz fındık kırabileceklerse
progressive progressive simple fındık kırabilmekteyim fındık kırabilmektesin fındık kırabilmekte fındık kırabilmekteyiz fındık kırabilmektesiniz fındık kırabilmekteler
past fındık kırabilmekteymişim fındık kırabilmekteymişsin fındık kırabilmekteymiş fındık kırabilmekteymişiz fındık kırabilmekteymişsiniz fındık kırabilmektelermiş
inferential fındık kırabilmekteydim fındık kırabilmekteydin fındık kırabilmekteydi fındık kırabilmekteydik fındık kırabilmekteydiniz fındık kırabilmektelerdi
conditional fındık kırabilmekteysem fındık kırabilmekteysen fındık kırabilmekteyse fındık kırabilmekteysek fındık kırabilmekteyseniz fındık kırabilmektelerse
necessitative necessitative simple fındık kırabilmeliyim fındık kırabilmelisin fındık kırabilmeli fındık kırabilmeliyiz fındık kırabilmelisiniz fındık kırabilmeliler
past fındık kırabilmeliymişim fındık kırabilmeliymişsin fındık kırabilmeliymiş fındık kırabilmeliymişiz fındık kırabilmeliymişsiniz fındık kırabilmelilermiş
inferential fındık kırabilmeliydim fındık kırabilmeliydin fındık kırabilmeliydi fındık kırabilmeliydik fındık kırabilmeliydiniz fındık kırabilmelilerdi
conditional fındık kırabilmeliysem fındık kırabilmeliysen fındık kırabilmeliyse fındık kırabilmeliysek fındık kırabilmeliyseniz fındık kırabilmelilerse
past past simple fındık kırabildim fındık kırabildin fındık kırabildi fındık kırabildik fındık kırabildiniz fındık kırabildiler
conditional fındık kırabildiysem fındık kırabildiysen fındık kırabildiyse fındık kırabildiysek fındık kırabildiyseniz fındık kırabildilerse
conditional conditional simple fındık kırabilsem fındık kırabilsen fındık kırabilse fındık kırabilsek fındık kırabilseniz fındık kırabilseler
past fındık kırabilseymişim fındık kırabilseymişsin fındık kırabilseymiş fındık kırabilseymişiz fındık kırabilseymişsiniz fındık kırabilselermiş
inferential fındık kırabilseydim fındık kırabilseydin fındık kırabilseydi fındık kırabilseydik fındık kırabilseydiniz fındık kırabilselerdi
optative fındık kırabileyim fındık kırabilesin fındık kırabile fındık kırabilelim fındık kırabilesiniz fındık kırabileler
imperative imperative regular fındık kırabil fındık kırabilsin fındık kırabilin fındık kırabilsinler
formal fındık kırabiliniz fındık kırabiliniz
informal fındık kırabilsene fındık kırabilsenize
infinitive fındık kırabilmek
verbal noun fındık kırabilme
impersonal participle imperfective fındık kırabilen
perfective fındık kırabilmiş
prospective fındık kırabilecek
personal participle non-prospective fındık kırabildiğim fındık kırabildiğin fındık kırabildiği fındık kırabildiğimiz fındık kırabildiğiniz fındık kırabildikleri
prospective fındık kırabileceğim fındık kırabileceğin fındık kırabileceği fındık kırabileceğimiz fındık kırabileceğiniz fındık kırabilecekleri
temporal adverb temporal adverb simple fındık kırabilirken1
specific fındık kırabilince
"and" fındık kırabilip
"since" fındık kırabileli
"until" fındık kırabilesiye
"as long as" fındık kırabildikçe
modal adverb modal adverb simple fındık kırabilerek
reduplicated fındık kırabile kırabile
"as if" fındık kırabilircesine1
impotential conjugation
impotential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple fındık kıramam fındık kıramazsın fındık kıramaz fındık kıramayız fındık kıramazsınız fındık kıramazlar
past fındık kıramazmışım fındık kıramazmışsın fındık kıramazmış fındık kıramazmışız fındık kıramazmışsınız fındık kıramazlarmış
inferential fındık kıramazdım fındık kıramazdın fındık kıramazdı fındık kıramazdık fındık kıramazdınız fındık kıramazlardı
conditional fındık kıramazsam fındık kıramazsan fındık kıramazsa fındık kıramazsak fındık kıramazsanız fındık kıramazlarsa
continuous continuous simple fındık kıramıyorum fındık kıramıyorsun fındık kıramıyor fındık kıramıyoruz fındık kıramıyorsunuz fındık kıramıyorlar
past fındık kıramıyormuşum fındık kıramıyormuşsun fındık kıramıyormuş fındık kıramıyormuşuz fındık kıramıyormuşsunuz fındık kıramıyorlarmış
inferential fındık kıramıyordum fındık kıramıyordun fındık kıramıyordu fındık kıramıyorduk fındık kıramıyordunuz fındık kıramıyorlardı
conditional fındık kıramıyorsam fındık kıramıyorsan fındık kıramıyorsa fındık kıramıyorsak fındık kıramıyorsanız fındık kıramıyorlarsa
inferential inferential simple fındık kıramamışım fındık kıramamışsın fındık kıramamış fındık kıramamışız fındık kıramamışsınız fındık kıramamışlar
past fındık kıramamışmışım fındık kıramamışmışsın fındık kıramamışmış fındık kıramamışmışız fındık kıramamışmışsınız fındık kıramamışlarmış
inferential fındık kıramamıştım fındık kıramamıştın fındık kıramamıştı fındık kıramamıştık fındık kıramamıştınız fındık kıramamışlardı
conditional fındık kıramamışsam fındık kıramamışsan fındık kıramamışsa fındık kıramamışsak fındık kıramamışsanız fındık kıramamışlarsa
future future simple fındık kıramayacağım fındık kıramayacaksın fındık kıramayacak fındık kıramayacağız fındık kıramayacaksınız fındık kıramayacaklar
past fındık kıramayacakmışım fındık kıramayacakmışsın fındık kıramayacakmış fındık kıramayacakmışız fındık kıramayacakmışsınız fındık kıramayacaklarmış
inferential fındık kıramayacaktım fındık kıramayacaktın fındık kıramayacaktı fındık kıramayacaktık fındık kıramayacaktınız fındık kıramayacaklardı
conditional fındık kıramayacaksam fındık kıramayacaksan fındık kıramayacaksa fındık kıramayacaksak fındık kıramayacaksanız fındık kıramayacaklarsa
progressive progressive simple fındık kıramamaktayım fındık kıramamaktasın fındık kıramamakta fındık kıramamaktayız fındık kıramamaktasınız fındık kıramamaktalar
past fındık kıramamaktaymışım fındık kıramamaktaymışsın fındık kıramamaktaymış fındık kıramamaktaymışız fındık kıramamaktaymışsınız fındık kıramamaktalarmış
inferential fındık kıramamaktaydım fındık kıramamaktaydın fındık kıramamaktaydı fındık kıramamaktaydık fındık kıramamaktaydınız fındık kıramamaktalardı
conditional fındık kıramamaktaysam fındık kıramamaktaysan fındık kıramamaktaysa fındık kıramamaktaysak fındık kıramamaktaysanız fındık kıramamaktalarsa
necessitative necessitative simple fındık kıramamalıyım fındık kıramamalısın fındık kıramamalı fındık kıramamalıyız fındık kıramamalısınız fındık kıramamalılar
past fındık kıramamalıymışım fındık kıramamalıymışsın fındık kıramamalıymış fındık kıramamalıymışız fındık kıramamalıymışsınız fındık kıramamalılarmış
inferential fındık kıramamalıydım fındık kıramamalıydın fındık kıramamalıydı fındık kıramamalıydık fındık kıramamalıydınız fındık kıramamalılardı
conditional fındık kıramamalıysam fındık kıramamalıysan fındık kıramamalıysa fındık kıramamalıysak fındık kıramamalıysanız fındık kıramamalılarsa
past past simple fındık kıramadım fındık kıramadın fındık kıramadı fındık kıramadık fındık kıramadınız fındık kıramadılar
conditional fındık kıramadıysam fındık kıramadıysan fındık kıramadıysa fındık kıramadıysak fındık kıramadıysanız fındık kıramadılarsa
conditional conditional simple fındık kıramasam fındık kıramasan fındık kıramasa fındık kıramasak fındık kıramasanız fındık kıramasalar
past fındık kıramasaymışım fındık kıramasaymışsın fındık kıramasaymış fındık kıramasaymışız fındık kıramasaymışsınız fındık kıramasalarmış
inferential fındık kıramasaydım fındık kıramasaydın fındık kıramasaydı fındık kıramasaydık fındık kıramasaydınız fındık kıramasalardı
optative fındık kıramayayım fındık kıramayasın fındık kıramaya fındık kıramayalım fındık kıramayasınız fındık kıramayalar
imperative imperative regular fındık kırama fındık kıramasın fındık kıramayın fındık kıramasınlar
formal fındık kıramayınız fındık kıramayınız
informal fındık kıramasana fındık kıramasanıza
infinitive fındık kıramamak
verbal noun fındık kıramama
impersonal participle imperfective fındık kıramayan
perfective fındık kıramamış
prospective fındık kıramayacak
personal participle non-prospective fındık kıramadığım fındık kıramadığın fındık kıramadığı fındık kıramadığımız fındık kıramadığınız fındık kıramadıkları
prospective fındık kıramayacağım fındık kıramayacağın fındık kıramayacağı fındık kıramayacağımız fındık kıramayacağınız fındık kıramayacakları
temporal adverb temporal adverb simple fındık kıramazken1
specific fındık kıramayınca
"and" fındık kıramayıp
"since" fındık kıramayalı
"until" fındık kıramayasıya
"as long as" fındık kıramadıkça
modal adverb modal adverb simple fındık kıramayarak
reduplicated fındık kıramaya kıramaya
"as if" fındık kıramazcasına1

1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

Further reading