fırçalamak

Turkish

Etymology

Equivalent to fırça (brush) +‎ -la +‎ -mak

Pronunciation

  • IPA(key): /fɯɾt͡ʃɑɫɑˈmɑk/, [fɯɾ̞.t͡ʃɑ.ɫ̪ɑˈmɑk]
  • Rhymes: -ɑk
  • Hyphenation: fır‧ça‧la‧mak

Verb

fırçalamak (third-person singular simple present fırçalar)

  1. (transitive, with accusaative) to scrub
  2. (transitive, with accusaative) to brush
  3. (transitive, figurative, with accusaative) to berate
    Synonyms: azarlamak, fırça atmak, fırça çekmek

Conjugation

Conjugation of fırçalamak
positive conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple fırçalarım fırçalarsın fırçalar fırçalarız fırçalarsınız fırçalarlar
past fırçalarmışım fırçalarmışsın fırçalarmış fırçalarmışız fırçalarmışsınız fırçalarlarmış
inferential fırçalardım fırçalardın fırçalardı fırçalardık fırçalardınız fırçalarlardı
conditional fırçalarsam fırçalarsan fırçalarsa fırçalarsak fırçalarsanız fırçalarlarsa
continuous continuous simple fırçalıyorum fırçalıyorsun fırçalıyor fırçalıyoruz fırçalıyorsunuz fırçalıyorlar
past fırçalıyormuşum fırçalıyormuşsun fırçalıyormuş fırçalıyormuşuz fırçalıyormuşsunuz fırçalıyorlarmış
inferential fırçalıyordum fırçalıyordun fırçalıyordu fırçalıyorduk fırçalıyordunuz fırçalıyorlardı
conditional fırçalıyorsam fırçalıyorsan fırçalıyorsa fırçalıyorsak fırçalıyorsanız fırçalıyorlarsa
inferential inferential simple fırçalamışım fırçalamışsın fırçalamış fırçalamışız fırçalamışsınız fırçalamışlar
past fırçalamışmışım fırçalamışmışsın fırçalamışmış fırçalamışmışız fırçalamışmışsınız fırçalamışlarmış
inferential fırçalamıştım fırçalamıştın fırçalamıştı fırçalamıştık fırçalamıştınız fırçalamışlardı
conditional fırçalamışsam fırçalamışsan fırçalamışsa fırçalamışsak fırçalamışsanız fırçalamışlarsa
future future simple fırçalayacağım fırçalayacaksın fırçalayacak fırçalayacağız fırçalayacaksınız fırçalayacaklar
past fırçalayacakmışım fırçalayacakmışsın fırçalayacakmış fırçalayacakmışız fırçalayacakmışsınız fırçalayacaklarmış
inferential fırçalayacaktım fırçalayacaktın fırçalayacaktı fırçalayacaktık fırçalayacaktınız fırçalayacaklardı
conditional fırçalayacaksam fırçalayacaksan fırçalayacaksa fırçalayacaksak fırçalayacaksanız fırçalayacaklarsa
progressive progressive simple fırçalamaktayım fırçalamaktasın fırçalamakta fırçalamaktayız fırçalamaktasınız fırçalamaktalar
past fırçalamaktaymışım fırçalamaktaymışsın fırçalamaktaymış fırçalamaktaymışız fırçalamaktaymışsınız fırçalamaktalarmış
inferential fırçalamaktaydım fırçalamaktaydın fırçalamaktaydı fırçalamaktaydık fırçalamaktaydınız fırçalamaktalardı
conditional fırçalamaktaysam fırçalamaktaysan fırçalamaktaysa fırçalamaktaysak fırçalamaktaysanız fırçalamaktalarsa
necessitative necessitative simple fırçalamalıyım fırçalamalısın fırçalamalı fırçalamalıyız fırçalamalısınız fırçalamalılar
past fırçalamalıymışım fırçalamalıymışsın fırçalamalıymış fırçalamalıymışız fırçalamalıymışsınız fırçalamalılarmış
inferential fırçalamalıydım fırçalamalıydın fırçalamalıydı fırçalamalıydık fırçalamalıydınız fırçalamalılardı
conditional fırçalamalıysam fırçalamalıysan fırçalamalıysa fırçalamalıysak fırçalamalıysanız fırçalamalılarsa
past past simple fırçaladım fırçaladın fırçaladı fırçaladık fırçaladınız fırçaladılar
conditional fırçaladıysam fırçaladıysan fırçaladıysa fırçaladıysak fırçaladıysanız fırçaladılarsa
conditional conditional simple fırçalasam fırçalasan fırçalasa fırçalasak fırçalasanız fırçalasalar
past fırçalasaymışım fırçalasaymışsın fırçalasaymış fırçalasaymışız fırçalasaymışsınız fırçalasalarmış
inferential fırçalasaydım fırçalasaydın fırçalasaydı fırçalasaydık fırçalasaydınız fırçalasalardı
optative fırçalayayım fırçalayasın fırçalaya fırçalayalım fırçalayasınız fırçalayalar
imperative imperative regular fırçala fırçalasın fırçalayın fırçalasınlar
formal fırçalayınız fırçalayınız
informal fırçalasana fırçalasanıza
infinitive fırçalamak
verbal noun fırçalama
impersonal participle imperfective fırçalayan
perfective fırçalamış
prospective fırçalayacak
personal participle non-prospective fırçaladığım fırçaladığın fırçaladığı fırçaladığımız fırçaladığınız fırçaladıkları
prospective fırçalayacağım fırçalayacağın fırçalayacağı fırçalayacağımız fırçalayacağınız fırçalayacakları
temporal adverb temporal adverb simple fırçalarken1
specific fırçalayınca
"and" fırçalayıp
"since" fırçalayalı
"until" fırçalayasıya
"as long as" fırçaladıkça
modal adverb modal adverb simple fırçalayarak
reduplicated fırçalaya fırçalaya
"as if" fırçalarcasına1
negative conjugation
negative conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple fırçalamam fırçalamazsın fırçalamaz fırçalamayız fırçalamazsınız fırçalamazlar
past fırçalamazmışım fırçalamazmışsın fırçalamazmış fırçalamazmışız fırçalamazmışsınız fırçalamazlarmış
inferential fırçalamazdım fırçalamazdın fırçalamazdı fırçalamazdık fırçalamazdınız fırçalamazlardı
conditional fırçalamazsam fırçalamazsan fırçalamazsa fırçalamazsak fırçalamazsanız fırçalamazlarsa
continuous continuous simple fırçalamıyorum fırçalamıyorsun fırçalamıyor fırçalamıyoruz fırçalamıyorsunuz fırçalamıyorlar
past fırçalamıyormuşum fırçalamıyormuşsun fırçalamıyormuş fırçalamıyormuşuz fırçalamıyormuşsunuz fırçalamıyorlarmış
inferential fırçalamıyordum fırçalamıyordun fırçalamıyordu fırçalamıyorduk fırçalamıyordunuz fırçalamıyorlardı
conditional fırçalamıyorsam fırçalamıyorsan fırçalamıyorsa fırçalamıyorsak fırçalamıyorsanız fırçalamıyorlarsa
inferential inferential simple fırçalamamışım fırçalamamışsın fırçalamamış fırçalamamışız fırçalamamışsınız fırçalamamışlar
past fırçalamamışmışım fırçalamamışmışsın fırçalamamışmış fırçalamamışmışız fırçalamamışmışsınız fırçalamamışlarmış
inferential fırçalamamıştım fırçalamamıştın fırçalamamıştı fırçalamamıştık fırçalamamıştınız fırçalamamışlardı
conditional fırçalamamışsam fırçalamamışsan fırçalamamışsa fırçalamamışsak fırçalamamışsanız fırçalamamışlarsa
future future simple fırçalamayacağım fırçalamayacaksın fırçalamayacak fırçalamayacağız fırçalamayacaksınız fırçalamayacaklar
past fırçalamayacakmışım fırçalamayacakmışsın fırçalamayacakmış fırçalamayacakmışız fırçalamayacakmışsınız fırçalamayacaklarmış
inferential fırçalamayacaktım fırçalamayacaktın fırçalamayacaktı fırçalamayacaktık fırçalamayacaktınız fırçalamayacaklardı
conditional fırçalamayacaksam fırçalamayacaksan fırçalamayacaksa fırçalamayacaksak fırçalamayacaksanız fırçalamayacaklarsa
progressive progressive simple fırçalamamaktayım fırçalamamaktasın fırçalamamakta fırçalamamaktayız fırçalamamaktasınız fırçalamamaktalar
past fırçalamamaktaymışım fırçalamamaktaymışsın fırçalamamaktaymış fırçalamamaktaymışız fırçalamamaktaymışsınız fırçalamamaktalarmış
inferential fırçalamamaktaydım fırçalamamaktaydın fırçalamamaktaydı fırçalamamaktaydık fırçalamamaktaydınız fırçalamamaktalardı
conditional fırçalamamaktaysam fırçalamamaktaysan fırçalamamaktaysa fırçalamamaktaysak fırçalamamaktaysanız fırçalamamaktalarsa
necessitative necessitative simple fırçalamamalıyım fırçalamamalısın fırçalamamalı fırçalamamalıyız fırçalamamalısınız fırçalamamalılar
past fırçalamamalıymışım fırçalamamalıymışsın fırçalamamalıymış fırçalamamalıymışız fırçalamamalıymışsınız fırçalamamalılarmış
inferential fırçalamamalıydım fırçalamamalıydın fırçalamamalıydı fırçalamamalıydık fırçalamamalıydınız fırçalamamalılardı
conditional fırçalamamalıysam fırçalamamalıysan fırçalamamalıysa fırçalamamalıysak fırçalamamalıysanız fırçalamamalılarsa
past past simple fırçalamadım fırçalamadın fırçalamadı fırçalamadık fırçalamadınız fırçalamadılar
conditional fırçalamadıysam fırçalamadıysan fırçalamadıysa fırçalamadıysak fırçalamadıysanız fırçalamadılarsa
conditional conditional simple fırçalamasam fırçalamasan fırçalamasa fırçalamasak fırçalamasanız fırçalamasalar
past fırçalamasaymışım fırçalamasaymışsın fırçalamasaymış fırçalamasaymışız fırçalamasaymışsınız fırçalamasalarmış
inferential fırçalamasaydım fırçalamasaydın fırçalamasaydı fırçalamasaydık fırçalamasaydınız fırçalamasalardı
optative fırçalamayayım fırçalamayasın fırçalamaya fırçalamayalım fırçalamayasınız fırçalamayalar
imperative imperative regular fırçalama fırçalamasın fırçalamayın fırçalamasınlar
formal fırçalamayınız fırçalamayınız
informal fırçalamasana fırçalamasanıza
infinitive fırçalamamak
verbal noun fırçalamama
impersonal participle imperfective fırçalamayan
perfective fırçalamamış
prospective fırçalamayacak
personal participle non-prospective fırçalamadığım fırçalamadığın fırçalamadığı fırçalamadığımız fırçalamadığınız fırçalamadıkları
prospective fırçalamayacağım fırçalamayacağın fırçalamayacağı fırçalamayacağımız fırçalamayacağınız fırçalamayacakları
temporal adverb temporal adverb simple fırçalamazken1
specific fırçalamayınca
"and" fırçalamayıp
"since" fırçalamayalı
"until" fırçalamayasıya
"as long as" fırçalamadıkça
modal adverb modal adverb simple fırçalamayarak
reduplicated fırçalamaya fırçalamaya
"as if" fırçalamazcasına1
potential conjugation
potential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple fırçalayabilirim fırçalayabilirsin fırçalayabilir fırçalayabiliriz fırçalayabilirsiniz fırçalayabilirler
past fırçalayabilirmişim fırçalayabilirmişsin fırçalayabilirmiş fırçalayabilirmişiz fırçalayabilirmişsiniz fırçalayabilirlermiş
inferential fırçalayabilirdim fırçalayabilirdin fırçalayabilirdi fırçalayabilirdik fırçalayabilirdiniz fırçalayabilirlerdi
conditional fırçalayabilirsem fırçalayabilirsen fırçalayabilirse fırçalayabilirsek fırçalayabilirseniz fırçalayabilirlerse
continuous continuous simple fırçalayabiliyorum fırçalayabiliyorsun fırçalayabiliyor fırçalayabiliyoruz fırçalayabiliyorsunuz fırçalayabiliyorlar
past fırçalayabiliyormuşum fırçalayabiliyormuşsun fırçalayabiliyormuş fırçalayabiliyormuşuz fırçalayabiliyormuşsunuz fırçalayabiliyorlarmış
inferential fırçalayabiliyordum fırçalayabiliyordun fırçalayabiliyordu fırçalayabiliyorduk fırçalayabiliyordunuz fırçalayabiliyorlardı
conditional fırçalayabiliyorsam fırçalayabiliyorsan fırçalayabiliyorsa fırçalayabiliyorsak fırçalayabiliyorsanız fırçalayabiliyorlarsa
inferential inferential simple fırçalayabilmişim fırçalayabilmişsin fırçalayabilmiş fırçalayabilmişiz fırçalayabilmişsiniz fırçalayabilmişler
past fırçalayabilmişmişim fırçalayabilmişmişsin fırçalayabilmişmiş fırçalayabilmişmişiz fırçalayabilmişmişsiniz fırçalayabilmişlermiş
inferential fırçalayabilmiştim fırçalayabilmiştin fırçalayabilmişti fırçalayabilmiştik fırçalayabilmiştiniz fırçalayabilmişlerdi
conditional fırçalayabilmişsem fırçalayabilmişsen fırçalayabilmişse fırçalayabilmişsek fırçalayabilmişseniz fırçalayabilmişlerse
future future simple fırçalayabileceğim fırçalayabileceksin fırçalayabilecek fırçalayabileceğiz fırçalayabileceksiniz fırçalayabilecekler
past fırçalayabilecekmişim fırçalayabilecekmişsin fırçalayabilecekmiş fırçalayabilecekmişiz fırçalayabilecekmişsiniz fırçalayabileceklermiş
inferential fırçalayabilecektim fırçalayabilecektin fırçalayabilecekti fırçalayabilecektik fırçalayabilecektiniz fırçalayabileceklerdi
conditional fırçalayabileceksem fırçalayabileceksen fırçalayabilecekse fırçalayabileceksek fırçalayabilecekseniz fırçalayabileceklerse
progressive progressive simple fırçalayabilmekteyim fırçalayabilmektesin fırçalayabilmekte fırçalayabilmekteyiz fırçalayabilmektesiniz fırçalayabilmekteler
past fırçalayabilmekteymişim fırçalayabilmekteymişsin fırçalayabilmekteymiş fırçalayabilmekteymişiz fırçalayabilmekteymişsiniz fırçalayabilmektelermiş
inferential fırçalayabilmekteydim fırçalayabilmekteydin fırçalayabilmekteydi fırçalayabilmekteydik fırçalayabilmekteydiniz fırçalayabilmektelerdi
conditional fırçalayabilmekteysem fırçalayabilmekteysen fırçalayabilmekteyse fırçalayabilmekteysek fırçalayabilmekteyseniz fırçalayabilmektelerse
necessitative necessitative simple fırçalayabilmeliyim fırçalayabilmelisin fırçalayabilmeli fırçalayabilmeliyiz fırçalayabilmelisiniz fırçalayabilmeliler
past fırçalayabilmeliymişim fırçalayabilmeliymişsin fırçalayabilmeliymiş fırçalayabilmeliymişiz fırçalayabilmeliymişsiniz fırçalayabilmelilermiş
inferential fırçalayabilmeliydim fırçalayabilmeliydin fırçalayabilmeliydi fırçalayabilmeliydik fırçalayabilmeliydiniz fırçalayabilmelilerdi
conditional fırçalayabilmeliysem fırçalayabilmeliysen fırçalayabilmeliyse fırçalayabilmeliysek fırçalayabilmeliyseniz fırçalayabilmelilerse
past past simple fırçalayabildim fırçalayabildin fırçalayabildi fırçalayabildik fırçalayabildiniz fırçalayabildiler
conditional fırçalayabildiysem fırçalayabildiysen fırçalayabildiyse fırçalayabildiysek fırçalayabildiyseniz fırçalayabildilerse
conditional conditional simple fırçalayabilsem fırçalayabilsen fırçalayabilse fırçalayabilsek fırçalayabilseniz fırçalayabilseler
past fırçalayabilseymişim fırçalayabilseymişsin fırçalayabilseymiş fırçalayabilseymişiz fırçalayabilseymişsiniz fırçalayabilselermiş
inferential fırçalayabilseydim fırçalayabilseydin fırçalayabilseydi fırçalayabilseydik fırçalayabilseydiniz fırçalayabilselerdi
optative fırçalayabileyim fırçalayabilesin fırçalayabile fırçalayabilelim fırçalayabilesiniz fırçalayabileler
imperative imperative regular fırçalayabil fırçalayabilsin fırçalayabilin fırçalayabilsinler
formal fırçalayabiliniz fırçalayabiliniz
informal fırçalayabilsene fırçalayabilsenize
infinitive fırçalayabilmek
verbal noun fırçalayabilme
impersonal participle imperfective fırçalayabilen
perfective fırçalayabilmiş
prospective fırçalayabilecek
personal participle non-prospective fırçalayabildiğim fırçalayabildiğin fırçalayabildiği fırçalayabildiğimiz fırçalayabildiğiniz fırçalayabildikleri
prospective fırçalayabileceğim fırçalayabileceğin fırçalayabileceği fırçalayabileceğimiz fırçalayabileceğiniz fırçalayabilecekleri
temporal adverb temporal adverb simple fırçalayabilirken1
specific fırçalayabilince
"and" fırçalayabilip
"since" fırçalayabileli
"until" fırçalayabilesiye
"as long as" fırçalayabildikçe
modal adverb modal adverb simple fırçalayabilerek
reduplicated fırçalayabile fırçalayabile
"as if" fırçalayabilircesine1
impotential conjugation
impotential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple fırçalayamam fırçalayamazsın fırçalayamaz fırçalayamayız fırçalayamazsınız fırçalayamazlar
past fırçalayamazmışım fırçalayamazmışsın fırçalayamazmış fırçalayamazmışız fırçalayamazmışsınız fırçalayamazlarmış
inferential fırçalayamazdım fırçalayamazdın fırçalayamazdı fırçalayamazdık fırçalayamazdınız fırçalayamazlardı
conditional fırçalayamazsam fırçalayamazsan fırçalayamazsa fırçalayamazsak fırçalayamazsanız fırçalayamazlarsa
continuous continuous simple fırçalayamıyorum fırçalayamıyorsun fırçalayamıyor fırçalayamıyoruz fırçalayamıyorsunuz fırçalayamıyorlar
past fırçalayamıyormuşum fırçalayamıyormuşsun fırçalayamıyormuş fırçalayamıyormuşuz fırçalayamıyormuşsunuz fırçalayamıyorlarmış
inferential fırçalayamıyordum fırçalayamıyordun fırçalayamıyordu fırçalayamıyorduk fırçalayamıyordunuz fırçalayamıyorlardı
conditional fırçalayamıyorsam fırçalayamıyorsan fırçalayamıyorsa fırçalayamıyorsak fırçalayamıyorsanız fırçalayamıyorlarsa
inferential inferential simple fırçalayamamışım fırçalayamamışsın fırçalayamamış fırçalayamamışız fırçalayamamışsınız fırçalayamamışlar
past fırçalayamamışmışım fırçalayamamışmışsın fırçalayamamışmış fırçalayamamışmışız fırçalayamamışmışsınız fırçalayamamışlarmış
inferential fırçalayamamıştım fırçalayamamıştın fırçalayamamıştı fırçalayamamıştık fırçalayamamıştınız fırçalayamamışlardı
conditional fırçalayamamışsam fırçalayamamışsan fırçalayamamışsa fırçalayamamışsak fırçalayamamışsanız fırçalayamamışlarsa
future future simple fırçalayamayacağım fırçalayamayacaksın fırçalayamayacak fırçalayamayacağız fırçalayamayacaksınız fırçalayamayacaklar
past fırçalayamayacakmışım fırçalayamayacakmışsın fırçalayamayacakmış fırçalayamayacakmışız fırçalayamayacakmışsınız fırçalayamayacaklarmış
inferential fırçalayamayacaktım fırçalayamayacaktın fırçalayamayacaktı fırçalayamayacaktık fırçalayamayacaktınız fırçalayamayacaklardı
conditional fırçalayamayacaksam fırçalayamayacaksan fırçalayamayacaksa fırçalayamayacaksak fırçalayamayacaksanız fırçalayamayacaklarsa
progressive progressive simple fırçalayamamaktayım fırçalayamamaktasın fırçalayamamakta fırçalayamamaktayız fırçalayamamaktasınız fırçalayamamaktalar
past fırçalayamamaktaymışım fırçalayamamaktaymışsın fırçalayamamaktaymış fırçalayamamaktaymışız fırçalayamamaktaymışsınız fırçalayamamaktalarmış
inferential fırçalayamamaktaydım fırçalayamamaktaydın fırçalayamamaktaydı fırçalayamamaktaydık fırçalayamamaktaydınız fırçalayamamaktalardı
conditional fırçalayamamaktaysam fırçalayamamaktaysan fırçalayamamaktaysa fırçalayamamaktaysak fırçalayamamaktaysanız fırçalayamamaktalarsa
necessitative necessitative simple fırçalayamamalıyım fırçalayamamalısın fırçalayamamalı fırçalayamamalıyız fırçalayamamalısınız fırçalayamamalılar
past fırçalayamamalıymışım fırçalayamamalıymışsın fırçalayamamalıymış fırçalayamamalıymışız fırçalayamamalıymışsınız fırçalayamamalılarmış
inferential fırçalayamamalıydım fırçalayamamalıydın fırçalayamamalıydı fırçalayamamalıydık fırçalayamamalıydınız fırçalayamamalılardı
conditional fırçalayamamalıysam fırçalayamamalıysan fırçalayamamalıysa fırçalayamamalıysak fırçalayamamalıysanız fırçalayamamalılarsa
past past simple fırçalayamadım fırçalayamadın fırçalayamadı fırçalayamadık fırçalayamadınız fırçalayamadılar
conditional fırçalayamadıysam fırçalayamadıysan fırçalayamadıysa fırçalayamadıysak fırçalayamadıysanız fırçalayamadılarsa
conditional conditional simple fırçalayamasam fırçalayamasan fırçalayamasa fırçalayamasak fırçalayamasanız fırçalayamasalar
past fırçalayamasaymışım fırçalayamasaymışsın fırçalayamasaymış fırçalayamasaymışız fırçalayamasaymışsınız fırçalayamasalarmış
inferential fırçalayamasaydım fırçalayamasaydın fırçalayamasaydı fırçalayamasaydık fırçalayamasaydınız fırçalayamasalardı
optative fırçalayamayayım fırçalayamayasın fırçalayamaya fırçalayamayalım fırçalayamayasınız fırçalayamayalar
imperative imperative regular fırçalayama fırçalayamasın fırçalayamayın fırçalayamasınlar
formal fırçalayamayınız fırçalayamayınız
informal fırçalayamasana fırçalayamasanıza
infinitive fırçalayamamak
verbal noun fırçalayamama
impersonal participle imperfective fırçalayamayan
perfective fırçalayamamış
prospective fırçalayamayacak
personal participle non-prospective fırçalayamadığım fırçalayamadığın fırçalayamadığı fırçalayamadığımız fırçalayamadığınız fırçalayamadıkları
prospective fırçalayamayacağım fırçalayamayacağın fırçalayamayacağı fırçalayamayacağımız fırçalayamayacağınız fırçalayamayacakları
temporal adverb temporal adverb simple fırçalayamazken1
specific fırçalayamayınca
"and" fırçalayamayıp
"since" fırçalayamayalı
"until" fırçalayamayasıya
"as long as" fırçalayamadıkça
modal adverb modal adverb simple fırçalayamayarak
reduplicated fırçalayamaya fırçalayamaya
"as if" fırçalayamazcasına1

1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

Further reading

  • fırçalamak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu