ortaya koymak

Turkish

Verb

ortaya koymak (third-person singular simple present ortaya koyar)(transitive)

  1. (other than figurative or idiomatic) to put in the middle or in a place where everyone can see the thing placed
  2. (idiomatic) to put forth; to create
  3. (idiomatic) to put forth; to propose

Conjugation

Conjugation of ortaya koymak
positive conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple ortaya koyarım ortaya koyarsın ortaya koyar ortaya koyarız ortaya koyarsınız ortaya koyarlar
past ortaya koyarmışım ortaya koyarmışsın ortaya koyarmış ortaya koyarmışız ortaya koyarmışsınız ortaya koyarlarmış
inferential ortaya koyardım ortaya koyardın ortaya koyardı ortaya koyardık ortaya koyardınız ortaya koyarlardı
conditional ortaya koyarsam ortaya koyarsan ortaya koyarsa ortaya koyarsak ortaya koyarsanız ortaya koyarlarsa
continuous continuous simple ortaya koyuyorum ortaya koyuyorsun ortaya koyuyor ortaya koyuyoruz ortaya koyuyorsunuz ortaya koyuyorlar
past ortaya koyuyormuşum ortaya koyuyormuşsun ortaya koyuyormuş ortaya koyuyormuşuz ortaya koyuyormuşsunuz ortaya koyuyorlarmış
inferential ortaya koyuyordum ortaya koyuyordun ortaya koyuyordu ortaya koyuyorduk ortaya koyuyordunuz ortaya koyuyorlardı
conditional ortaya koyuyorsam ortaya koyuyorsan ortaya koyuyorsa ortaya koyuyorsak ortaya koyuyorsanız ortaya koyuyorlarsa
inferential inferential simple ortaya koymuşum ortaya koymuşsun ortaya koymuş ortaya koymuşuz ortaya koymuşsunuz ortaya koymuşlar
past ortaya koymuşmuşum ortaya koymuşmuşsun ortaya koymuşmuş ortaya koymuşmuşuz ortaya koymuşmuşsunuz ortaya koymuşlarmış
inferential ortaya koymuştum ortaya koymuştun ortaya koymuştu ortaya koymuştuk ortaya koymuştunuz ortaya koymuşlardı
conditional ortaya koymuşsam ortaya koymuşsan ortaya koymuşsa ortaya koymuşsak ortaya koymuşsanız ortaya koymuşlarsa
future future simple ortaya koyacağım ortaya koyacaksın ortaya koyacak ortaya koyacağız ortaya koyacaksınız ortaya koyacaklar
past ortaya koyacakmışım ortaya koyacakmışsın ortaya koyacakmış ortaya koyacakmışız ortaya koyacakmışsınız ortaya koyacaklarmış
inferential ortaya koyacaktım ortaya koyacaktın ortaya koyacaktı ortaya koyacaktık ortaya koyacaktınız ortaya koyacaklardı
conditional ortaya koyacaksam ortaya koyacaksan ortaya koyacaksa ortaya koyacaksak ortaya koyacaksanız ortaya koyacaklarsa
progressive progressive simple ortaya koymaktayım ortaya koymaktasın ortaya koymakta ortaya koymaktayız ortaya koymaktasınız ortaya koymaktalar
past ortaya koymaktaymışım ortaya koymaktaymışsın ortaya koymaktaymış ortaya koymaktaymışız ortaya koymaktaymışsınız ortaya koymaktalarmış
inferential ortaya koymaktaydım ortaya koymaktaydın ortaya koymaktaydı ortaya koymaktaydık ortaya koymaktaydınız ortaya koymaktalardı
conditional ortaya koymaktaysam ortaya koymaktaysan ortaya koymaktaysa ortaya koymaktaysak ortaya koymaktaysanız ortaya koymaktalarsa
necessitative necessitative simple ortaya koymalıyım ortaya koymalısın ortaya koymalı ortaya koymalıyız ortaya koymalısınız ortaya koymalılar
past ortaya koymalıymışım ortaya koymalıymışsın ortaya koymalıymış ortaya koymalıymışız ortaya koymalıymışsınız ortaya koymalılarmış
inferential ortaya koymalıydım ortaya koymalıydın ortaya koymalıydı ortaya koymalıydık ortaya koymalıydınız ortaya koymalılardı
conditional ortaya koymalıysam ortaya koymalıysan ortaya koymalıysa ortaya koymalıysak ortaya koymalıysanız ortaya koymalılarsa
past past simple ortaya koydum ortaya koydun ortaya koydu ortaya koyduk ortaya koydunuz ortaya koydular
conditional ortaya koyduysam ortaya koyduysan ortaya koyduysa ortaya koyduysak ortaya koyduysanız ortaya koydularsa
conditional conditional simple ortaya koysam ortaya koysan ortaya koysa ortaya koysak ortaya koysanız ortaya koysalar
past ortaya koysaymışım ortaya koysaymışsın ortaya koysaymış ortaya koysaymışız ortaya koysaymışsınız ortaya koysalarmış
inferential ortaya koysaydım ortaya koysaydın ortaya koysaydı ortaya koysaydık ortaya koysaydınız ortaya koysalardı
optative ortaya koyayım ortaya koyasın ortaya koya ortaya koyalım ortaya koyasınız ortaya koyalar
imperative imperative regular ortaya koy ortaya koysun ortaya koyun ortaya koysunlar
formal ortaya koyunuz ortaya koyunuz
informal ortaya koysana ortaya koysanıza
infinitive ortaya koymak
verbal noun ortaya koyma
impersonal participle imperfective ortaya koyan
perfective ortaya koymuş
prospective ortaya koyacak
personal participle non-prospective ortaya koyduğum ortaya koyduğun ortaya koyduğu ortaya koyduğumuz ortaya koyduğunuz ortaya koydukları
prospective ortaya koyacağım ortaya koyacağın ortaya koyacağı ortaya koyacağımız ortaya koyacağınız ortaya koyacakları
temporal adverb temporal adverb simple ortaya koyarken1
specific ortaya koyunca
"and" ortaya koyup
"since" ortaya koyalı
"until" ortaya koyasıya
"as long as" ortaya koydukça
modal adverb modal adverb simple ortaya koyarak
reduplicated ortaya koya koya
"as if" ortaya koyarcasına1
negative conjugation
negative conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple ortaya koymam ortaya koymazsın ortaya koymaz ortaya koymayız ortaya koymazsınız ortaya koymazlar
past ortaya koymazmışım ortaya koymazmışsın ortaya koymazmış ortaya koymazmışız ortaya koymazmışsınız ortaya koymazlarmış
inferential ortaya koymazdım ortaya koymazdın ortaya koymazdı ortaya koymazdık ortaya koymazdınız ortaya koymazlardı
conditional ortaya koymazsam ortaya koymazsan ortaya koymazsa ortaya koymazsak ortaya koymazsanız ortaya koymazlarsa
continuous continuous simple ortaya koymuyorum ortaya koymuyorsun ortaya koymuyor ortaya koymuyoruz ortaya koymuyorsunuz ortaya koymuyorlar
past ortaya koymuyormuşum ortaya koymuyormuşsun ortaya koymuyormuş ortaya koymuyormuşuz ortaya koymuyormuşsunuz ortaya koymuyorlarmış
inferential ortaya koymuyordum ortaya koymuyordun ortaya koymuyordu ortaya koymuyorduk ortaya koymuyordunuz ortaya koymuyorlardı
conditional ortaya koymuyorsam ortaya koymuyorsan ortaya koymuyorsa ortaya koymuyorsak ortaya koymuyorsanız ortaya koymuyorlarsa
inferential inferential simple ortaya koymamışım ortaya koymamışsın ortaya koymamış ortaya koymamışız ortaya koymamışsınız ortaya koymamışlar
past ortaya koymamışmışım ortaya koymamışmışsın ortaya koymamışmış ortaya koymamışmışız ortaya koymamışmışsınız ortaya koymamışlarmış
inferential ortaya koymamıştım ortaya koymamıştın ortaya koymamıştı ortaya koymamıştık ortaya koymamıştınız ortaya koymamışlardı
conditional ortaya koymamışsam ortaya koymamışsan ortaya koymamışsa ortaya koymamışsak ortaya koymamışsanız ortaya koymamışlarsa
future future simple ortaya koymayacağım ortaya koymayacaksın ortaya koymayacak ortaya koymayacağız ortaya koymayacaksınız ortaya koymayacaklar
past ortaya koymayacakmışım ortaya koymayacakmışsın ortaya koymayacakmış ortaya koymayacakmışız ortaya koymayacakmışsınız ortaya koymayacaklarmış
inferential ortaya koymayacaktım ortaya koymayacaktın ortaya koymayacaktı ortaya koymayacaktık ortaya koymayacaktınız ortaya koymayacaklardı
conditional ortaya koymayacaksam ortaya koymayacaksan ortaya koymayacaksa ortaya koymayacaksak ortaya koymayacaksanız ortaya koymayacaklarsa
progressive progressive simple ortaya koymamaktayım ortaya koymamaktasın ortaya koymamakta ortaya koymamaktayız ortaya koymamaktasınız ortaya koymamaktalar
past ortaya koymamaktaymışım ortaya koymamaktaymışsın ortaya koymamaktaymış ortaya koymamaktaymışız ortaya koymamaktaymışsınız ortaya koymamaktalarmış
inferential ortaya koymamaktaydım ortaya koymamaktaydın ortaya koymamaktaydı ortaya koymamaktaydık ortaya koymamaktaydınız ortaya koymamaktalardı
conditional ortaya koymamaktaysam ortaya koymamaktaysan ortaya koymamaktaysa ortaya koymamaktaysak ortaya koymamaktaysanız ortaya koymamaktalarsa
necessitative necessitative simple ortaya koymamalıyım ortaya koymamalısın ortaya koymamalı ortaya koymamalıyız ortaya koymamalısınız ortaya koymamalılar
past ortaya koymamalıymışım ortaya koymamalıymışsın ortaya koymamalıymış ortaya koymamalıymışız ortaya koymamalıymışsınız ortaya koymamalılarmış
inferential ortaya koymamalıydım ortaya koymamalıydın ortaya koymamalıydı ortaya koymamalıydık ortaya koymamalıydınız ortaya koymamalılardı
conditional ortaya koymamalıysam ortaya koymamalıysan ortaya koymamalıysa ortaya koymamalıysak ortaya koymamalıysanız ortaya koymamalılarsa
past past simple ortaya koymadım ortaya koymadın ortaya koymadı ortaya koymadık ortaya koymadınız ortaya koymadılar
conditional ortaya koymadıysam ortaya koymadıysan ortaya koymadıysa ortaya koymadıysak ortaya koymadıysanız ortaya koymadılarsa
conditional conditional simple ortaya koymasam ortaya koymasan ortaya koymasa ortaya koymasak ortaya koymasanız ortaya koymasalar
past ortaya koymasaymışım ortaya koymasaymışsın ortaya koymasaymış ortaya koymasaymışız ortaya koymasaymışsınız ortaya koymasalarmış
inferential ortaya koymasaydım ortaya koymasaydın ortaya koymasaydı ortaya koymasaydık ortaya koymasaydınız ortaya koymasalardı
optative ortaya koymayayım ortaya koymayasın ortaya koymaya ortaya koymayalım ortaya koymayasınız ortaya koymayalar
imperative imperative regular ortaya koyma ortaya koymasın ortaya koymayın ortaya koymasınlar
formal ortaya koymayınız ortaya koymayınız
informal ortaya koymasana ortaya koymasanıza
infinitive ortaya koymamak
verbal noun ortaya koymama
impersonal participle imperfective ortaya koymayan
perfective ortaya koymamış
prospective ortaya koymayacak
personal participle non-prospective ortaya koymadığım ortaya koymadığın ortaya koymadığı ortaya koymadığımız ortaya koymadığınız ortaya koymadıkları
prospective ortaya koymayacağım ortaya koymayacağın ortaya koymayacağı ortaya koymayacağımız ortaya koymayacağınız ortaya koymayacakları
temporal adverb temporal adverb simple ortaya koymazken1
specific ortaya koymayınca
"and" ortaya koymayıp
"since" ortaya koymayalı
"until" ortaya koymayasıya
"as long as" ortaya koymadıkça
modal adverb modal adverb simple ortaya koymayarak
reduplicated ortaya koymaya koymaya
"as if" ortaya koymazcasına1
potential conjugation
potential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple ortaya koyabilirim ortaya koyabilirsin ortaya koyabilir ortaya koyabiliriz ortaya koyabilirsiniz ortaya koyabilirler
past ortaya koyabilirmişim ortaya koyabilirmişsin ortaya koyabilirmiş ortaya koyabilirmişiz ortaya koyabilirmişsiniz ortaya koyabilirlermiş
inferential ortaya koyabilirdim ortaya koyabilirdin ortaya koyabilirdi ortaya koyabilirdik ortaya koyabilirdiniz ortaya koyabilirlerdi
conditional ortaya koyabilirsem ortaya koyabilirsen ortaya koyabilirse ortaya koyabilirsek ortaya koyabilirseniz ortaya koyabilirlerse
continuous continuous simple ortaya koyabiliyorum ortaya koyabiliyorsun ortaya koyabiliyor ortaya koyabiliyoruz ortaya koyabiliyorsunuz ortaya koyabiliyorlar
past ortaya koyabiliyormuşum ortaya koyabiliyormuşsun ortaya koyabiliyormuş ortaya koyabiliyormuşuz ortaya koyabiliyormuşsunuz ortaya koyabiliyorlarmış
inferential ortaya koyabiliyordum ortaya koyabiliyordun ortaya koyabiliyordu ortaya koyabiliyorduk ortaya koyabiliyordunuz ortaya koyabiliyorlardı
conditional ortaya koyabiliyorsam ortaya koyabiliyorsan ortaya koyabiliyorsa ortaya koyabiliyorsak ortaya koyabiliyorsanız ortaya koyabiliyorlarsa
inferential inferential simple ortaya koyabilmişim ortaya koyabilmişsin ortaya koyabilmiş ortaya koyabilmişiz ortaya koyabilmişsiniz ortaya koyabilmişler
past ortaya koyabilmişmişim ortaya koyabilmişmişsin ortaya koyabilmişmiş ortaya koyabilmişmişiz ortaya koyabilmişmişsiniz ortaya koyabilmişlermiş
inferential ortaya koyabilmiştim ortaya koyabilmiştin ortaya koyabilmişti ortaya koyabilmiştik ortaya koyabilmiştiniz ortaya koyabilmişlerdi
conditional ortaya koyabilmişsem ortaya koyabilmişsen ortaya koyabilmişse ortaya koyabilmişsek ortaya koyabilmişseniz ortaya koyabilmişlerse
future future simple ortaya koyabileceğim ortaya koyabileceksin ortaya koyabilecek ortaya koyabileceğiz ortaya koyabileceksiniz ortaya koyabilecekler
past ortaya koyabilecekmişim ortaya koyabilecekmişsin ortaya koyabilecekmiş ortaya koyabilecekmişiz ortaya koyabilecekmişsiniz ortaya koyabileceklermiş
inferential ortaya koyabilecektim ortaya koyabilecektin ortaya koyabilecekti ortaya koyabilecektik ortaya koyabilecektiniz ortaya koyabileceklerdi
conditional ortaya koyabileceksem ortaya koyabileceksen ortaya koyabilecekse ortaya koyabileceksek ortaya koyabilecekseniz ortaya koyabileceklerse
progressive progressive simple ortaya koyabilmekteyim ortaya koyabilmektesin ortaya koyabilmekte ortaya koyabilmekteyiz ortaya koyabilmektesiniz ortaya koyabilmekteler
past ortaya koyabilmekteymişim ortaya koyabilmekteymişsin ortaya koyabilmekteymiş ortaya koyabilmekteymişiz ortaya koyabilmekteymişsiniz ortaya koyabilmektelermiş
inferential ortaya koyabilmekteydim ortaya koyabilmekteydin ortaya koyabilmekteydi ortaya koyabilmekteydik ortaya koyabilmekteydiniz ortaya koyabilmektelerdi
conditional ortaya koyabilmekteysem ortaya koyabilmekteysen ortaya koyabilmekteyse ortaya koyabilmekteysek ortaya koyabilmekteyseniz ortaya koyabilmektelerse
necessitative necessitative simple ortaya koyabilmeliyim ortaya koyabilmelisin ortaya koyabilmeli ortaya koyabilmeliyiz ortaya koyabilmelisiniz ortaya koyabilmeliler
past ortaya koyabilmeliymişim ortaya koyabilmeliymişsin ortaya koyabilmeliymiş ortaya koyabilmeliymişiz ortaya koyabilmeliymişsiniz ortaya koyabilmelilermiş
inferential ortaya koyabilmeliydim ortaya koyabilmeliydin ortaya koyabilmeliydi ortaya koyabilmeliydik ortaya koyabilmeliydiniz ortaya koyabilmelilerdi
conditional ortaya koyabilmeliysem ortaya koyabilmeliysen ortaya koyabilmeliyse ortaya koyabilmeliysek ortaya koyabilmeliyseniz ortaya koyabilmelilerse
past past simple ortaya koyabildim ortaya koyabildin ortaya koyabildi ortaya koyabildik ortaya koyabildiniz ortaya koyabildiler
conditional ortaya koyabildiysem ortaya koyabildiysen ortaya koyabildiyse ortaya koyabildiysek ortaya koyabildiyseniz ortaya koyabildilerse
conditional conditional simple ortaya koyabilsem ortaya koyabilsen ortaya koyabilse ortaya koyabilsek ortaya koyabilseniz ortaya koyabilseler
past ortaya koyabilseymişim ortaya koyabilseymişsin ortaya koyabilseymiş ortaya koyabilseymişiz ortaya koyabilseymişsiniz ortaya koyabilselermiş
inferential ortaya koyabilseydim ortaya koyabilseydin ortaya koyabilseydi ortaya koyabilseydik ortaya koyabilseydiniz ortaya koyabilselerdi
optative ortaya koyabileyim ortaya koyabilesin ortaya koyabile ortaya koyabilelim ortaya koyabilesiniz ortaya koyabileler
imperative imperative regular ortaya koyabil ortaya koyabilsin ortaya koyabilin ortaya koyabilsinler
formal ortaya koyabiliniz ortaya koyabiliniz
informal ortaya koyabilsene ortaya koyabilsenize
infinitive ortaya koyabilmek
verbal noun ortaya koyabilme
impersonal participle imperfective ortaya koyabilen
perfective ortaya koyabilmiş
prospective ortaya koyabilecek
personal participle non-prospective ortaya koyabildiğim ortaya koyabildiğin ortaya koyabildiği ortaya koyabildiğimiz ortaya koyabildiğiniz ortaya koyabildikleri
prospective ortaya koyabileceğim ortaya koyabileceğin ortaya koyabileceği ortaya koyabileceğimiz ortaya koyabileceğiniz ortaya koyabilecekleri
temporal adverb temporal adverb simple ortaya koyabilirken1
specific ortaya koyabilince
"and" ortaya koyabilip
"since" ortaya koyabileli
"until" ortaya koyabilesiye
"as long as" ortaya koyabildikçe
modal adverb modal adverb simple ortaya koyabilerek
reduplicated ortaya koyabile koyabile
"as if" ortaya koyabilircesine1
impotential conjugation
impotential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple ortaya koyamam ortaya koyamazsın ortaya koyamaz ortaya koyamayız ortaya koyamazsınız ortaya koyamazlar
past ortaya koyamazmışım ortaya koyamazmışsın ortaya koyamazmış ortaya koyamazmışız ortaya koyamazmışsınız ortaya koyamazlarmış
inferential ortaya koyamazdım ortaya koyamazdın ortaya koyamazdı ortaya koyamazdık ortaya koyamazdınız ortaya koyamazlardı
conditional ortaya koyamazsam ortaya koyamazsan ortaya koyamazsa ortaya koyamazsak ortaya koyamazsanız ortaya koyamazlarsa
continuous continuous simple ortaya koyamıyorum ortaya koyamıyorsun ortaya koyamıyor ortaya koyamıyoruz ortaya koyamıyorsunuz ortaya koyamıyorlar
past ortaya koyamıyormuşum ortaya koyamıyormuşsun ortaya koyamıyormuş ortaya koyamıyormuşuz ortaya koyamıyormuşsunuz ortaya koyamıyorlarmış
inferential ortaya koyamıyordum ortaya koyamıyordun ortaya koyamıyordu ortaya koyamıyorduk ortaya koyamıyordunuz ortaya koyamıyorlardı
conditional ortaya koyamıyorsam ortaya koyamıyorsan ortaya koyamıyorsa ortaya koyamıyorsak ortaya koyamıyorsanız ortaya koyamıyorlarsa
inferential inferential simple ortaya koyamamışım ortaya koyamamışsın ortaya koyamamış ortaya koyamamışız ortaya koyamamışsınız ortaya koyamamışlar
past ortaya koyamamışmışım ortaya koyamamışmışsın ortaya koyamamışmış ortaya koyamamışmışız ortaya koyamamışmışsınız ortaya koyamamışlarmış
inferential ortaya koyamamıştım ortaya koyamamıştın ortaya koyamamıştı ortaya koyamamıştık ortaya koyamamıştınız ortaya koyamamışlardı
conditional ortaya koyamamışsam ortaya koyamamışsan ortaya koyamamışsa ortaya koyamamışsak ortaya koyamamışsanız ortaya koyamamışlarsa
future future simple ortaya koyamayacağım ortaya koyamayacaksın ortaya koyamayacak ortaya koyamayacağız ortaya koyamayacaksınız ortaya koyamayacaklar
past ortaya koyamayacakmışım ortaya koyamayacakmışsın ortaya koyamayacakmış ortaya koyamayacakmışız ortaya koyamayacakmışsınız ortaya koyamayacaklarmış
inferential ortaya koyamayacaktım ortaya koyamayacaktın ortaya koyamayacaktı ortaya koyamayacaktık ortaya koyamayacaktınız ortaya koyamayacaklardı
conditional ortaya koyamayacaksam ortaya koyamayacaksan ortaya koyamayacaksa ortaya koyamayacaksak ortaya koyamayacaksanız ortaya koyamayacaklarsa
progressive progressive simple ortaya koyamamaktayım ortaya koyamamaktasın ortaya koyamamakta ortaya koyamamaktayız ortaya koyamamaktasınız ortaya koyamamaktalar
past ortaya koyamamaktaymışım ortaya koyamamaktaymışsın ortaya koyamamaktaymış ortaya koyamamaktaymışız ortaya koyamamaktaymışsınız ortaya koyamamaktalarmış
inferential ortaya koyamamaktaydım ortaya koyamamaktaydın ortaya koyamamaktaydı ortaya koyamamaktaydık ortaya koyamamaktaydınız ortaya koyamamaktalardı
conditional ortaya koyamamaktaysam ortaya koyamamaktaysan ortaya koyamamaktaysa ortaya koyamamaktaysak ortaya koyamamaktaysanız ortaya koyamamaktalarsa
necessitative necessitative simple ortaya koyamamalıyım ortaya koyamamalısın ortaya koyamamalı ortaya koyamamalıyız ortaya koyamamalısınız ortaya koyamamalılar
past ortaya koyamamalıymışım ortaya koyamamalıymışsın ortaya koyamamalıymış ortaya koyamamalıymışız ortaya koyamamalıymışsınız ortaya koyamamalılarmış
inferential ortaya koyamamalıydım ortaya koyamamalıydın ortaya koyamamalıydı ortaya koyamamalıydık ortaya koyamamalıydınız ortaya koyamamalılardı
conditional ortaya koyamamalıysam ortaya koyamamalıysan ortaya koyamamalıysa ortaya koyamamalıysak ortaya koyamamalıysanız ortaya koyamamalılarsa
past past simple ortaya koyamadım ortaya koyamadın ortaya koyamadı ortaya koyamadık ortaya koyamadınız ortaya koyamadılar
conditional ortaya koyamadıysam ortaya koyamadıysan ortaya koyamadıysa ortaya koyamadıysak ortaya koyamadıysanız ortaya koyamadılarsa
conditional conditional simple ortaya koyamasam ortaya koyamasan ortaya koyamasa ortaya koyamasak ortaya koyamasanız ortaya koyamasalar
past ortaya koyamasaymışım ortaya koyamasaymışsın ortaya koyamasaymış ortaya koyamasaymışız ortaya koyamasaymışsınız ortaya koyamasalarmış
inferential ortaya koyamasaydım ortaya koyamasaydın ortaya koyamasaydı ortaya koyamasaydık ortaya koyamasaydınız ortaya koyamasalardı
optative ortaya koyamayayım ortaya koyamayasın ortaya koyamaya ortaya koyamayalım ortaya koyamayasınız ortaya koyamayalar
imperative imperative regular ortaya koyama ortaya koyamasın ortaya koyamayın ortaya koyamasınlar
formal ortaya koyamayınız ortaya koyamayınız
informal ortaya koyamasana ortaya koyamasanıza
infinitive ortaya koyamamak
verbal noun ortaya koyamama
impersonal participle imperfective ortaya koyamayan
perfective ortaya koyamamış
prospective ortaya koyamayacak
personal participle non-prospective ortaya koyamadığım ortaya koyamadığın ortaya koyamadığı ortaya koyamadığımız ortaya koyamadığınız ortaya koyamadıkları
prospective ortaya koyamayacağım ortaya koyamayacağın ortaya koyamayacağı ortaya koyamayacağımız ortaya koyamayacağınız ortaya koyamayacakları
temporal adverb temporal adverb simple ortaya koyamazken1
specific ortaya koyamayınca
"and" ortaya koyamayıp
"since" ortaya koyamayalı
"until" ortaya koyamayasıya
"as long as" ortaya koyamadıkça
modal adverb modal adverb simple ortaya koyamayarak
reduplicated ortaya koyamaya koyamaya
"as if" ortaya koyamazcasına1

1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

Further reading