oturtmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish اوتورتمق (oturtmak, to seat), equivalent to the causative of oturmak (to sit).

Verb

oturtmak (third-person singular simple present oturtur)

  1. (transative) To seat.

Conjugation

Conjugation of oturtmak
positive conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple oturturum oturtursun oturtur oturturuz oturtursunuz oturturlar
past oturturmuşum oturturmuşsun oturturmuş oturturmuşuz oturturmuşsunuz oturturlarmış
inferential oturturdum oturturdun oturturdu oturturduk oturturdunuz oturturlardı
conditional oturtursam oturtursan oturtursa oturtursak oturtursanız oturturlarsa
continuous continuous simple oturtuyorum oturtuyorsun oturtuyor oturtuyoruz oturtuyorsunuz oturtuyorlar
past oturtuyormuşum oturtuyormuşsun oturtuyormuş oturtuyormuşuz oturtuyormuşsunuz oturtuyorlarmış
inferential oturtuyordum oturtuyordun oturtuyordu oturtuyorduk oturtuyordunuz oturtuyorlardı
conditional oturtuyorsam oturtuyorsan oturtuyorsa oturtuyorsak oturtuyorsanız oturtuyorlarsa
inferential inferential simple oturtmuşum oturtmuşsun oturtmuş oturtmuşuz oturtmuşsunuz oturtmuşlar
past oturtmuşmuşum oturtmuşmuşsun oturtmuşmuş oturtmuşmuşuz oturtmuşmuşsunuz oturtmuşlarmış
inferential oturtmuştum oturtmuştun oturtmuştu oturtmuştuk oturtmuştunuz oturtmuşlardı
conditional oturtmuşsam oturtmuşsan oturtmuşsa oturtmuşsak oturtmuşsanız oturtmuşlarsa
future future simple oturtacağım oturtacaksın oturtacak oturtacağız oturtacaksınız oturtacaklar
past oturtacakmışım oturtacakmışsın oturtacakmış oturtacakmışız oturtacakmışsınız oturtacaklarmış
inferential oturtacaktım oturtacaktın oturtacaktı oturtacaktık oturtacaktınız oturtacaklardı
conditional oturtacaksam oturtacaksan oturtacaksa oturtacaksak oturtacaksanız oturtacaklarsa
progressive progressive simple oturtmaktayım oturtmaktasın oturtmakta oturtmaktayız oturtmaktasınız oturtmaktalar
past oturtmaktaymışım oturtmaktaymışsın oturtmaktaymış oturtmaktaymışız oturtmaktaymışsınız oturtmaktalarmış
inferential oturtmaktaydım oturtmaktaydın oturtmaktaydı oturtmaktaydık oturtmaktaydınız oturtmaktalardı
conditional oturtmaktaysam oturtmaktaysan oturtmaktaysa oturtmaktaysak oturtmaktaysanız oturtmaktalarsa
necessitative necessitative simple oturtmalıyım oturtmalısın oturtmalı oturtmalıyız oturtmalısınız oturtmalılar
past oturtmalıymışım oturtmalıymışsın oturtmalıymış oturtmalıymışız oturtmalıymışsınız oturtmalılarmış
inferential oturtmalıydım oturtmalıydın oturtmalıydı oturtmalıydık oturtmalıydınız oturtmalılardı
conditional oturtmalıysam oturtmalıysan oturtmalıysa oturtmalıysak oturtmalıysanız oturtmalılarsa
past past simple oturttum oturttun oturttu oturttuk oturttunuz oturttular
conditional oturttuysam oturttuysan oturttuysa oturttuysak oturttuysanız oturttularsa
conditional conditional simple oturtsam oturtsan oturtsa oturtsak oturtsanız oturtsalar
past oturtsaymışım oturtsaymışsın oturtsaymış oturtsaymışız oturtsaymışsınız oturtsalarmış
inferential oturtsaydım oturtsaydın oturtsaydı oturtsaydık oturtsaydınız oturtsalardı
optative oturtayım oturtasın oturta oturtalım oturtasınız oturtalar
imperative imperative regular oturt oturtsun oturtun oturtsunlar
formal oturtunuz oturtunuz
informal oturtsana oturtsanıza
infinitive oturtmak
verbal noun oturtma
impersonal participle imperfective oturtan
perfective oturtmuş
prospective oturtacak
personal participle non-prospective oturttuğum oturttuğun oturttuğu oturttuğumuz oturttuğunuz oturttukları
prospective oturtacağım oturtacağın oturtacağı oturtacağımız oturtacağınız oturtacakları
temporal adverb temporal adverb simple oturturken1
specific oturtunca
"and" oturtup
"since" oturtalı
"until" oturtasıya
"as long as" oturttukça
modal adverb modal adverb simple oturtarak
reduplicated oturta oturta
"as if" oturturcasına1
negative conjugation
negative conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple oturtmam oturtmazsın oturtmaz oturtmayız oturtmazsınız oturtmazlar
past oturtmazmışım oturtmazmışsın oturtmazmış oturtmazmışız oturtmazmışsınız oturtmazlarmış
inferential oturtmazdım oturtmazdın oturtmazdı oturtmazdık oturtmazdınız oturtmazlardı
conditional oturtmazsam oturtmazsan oturtmazsa oturtmazsak oturtmazsanız oturtmazlarsa
continuous continuous simple oturtmuyorum oturtmuyorsun oturtmuyor oturtmuyoruz oturtmuyorsunuz oturtmuyorlar
past oturtmuyormuşum oturtmuyormuşsun oturtmuyormuş oturtmuyormuşuz oturtmuyormuşsunuz oturtmuyorlarmış
inferential oturtmuyordum oturtmuyordun oturtmuyordu oturtmuyorduk oturtmuyordunuz oturtmuyorlardı
conditional oturtmuyorsam oturtmuyorsan oturtmuyorsa oturtmuyorsak oturtmuyorsanız oturtmuyorlarsa
inferential inferential simple oturtmamışım oturtmamışsın oturtmamış oturtmamışız oturtmamışsınız oturtmamışlar
past oturtmamışmışım oturtmamışmışsın oturtmamışmış oturtmamışmışız oturtmamışmışsınız oturtmamışlarmış
inferential oturtmamıştım oturtmamıştın oturtmamıştı oturtmamıştık oturtmamıştınız oturtmamışlardı
conditional oturtmamışsam oturtmamışsan oturtmamışsa oturtmamışsak oturtmamışsanız oturtmamışlarsa
future future simple oturtmayacağım oturtmayacaksın oturtmayacak oturtmayacağız oturtmayacaksınız oturtmayacaklar
past oturtmayacakmışım oturtmayacakmışsın oturtmayacakmış oturtmayacakmışız oturtmayacakmışsınız oturtmayacaklarmış
inferential oturtmayacaktım oturtmayacaktın oturtmayacaktı oturtmayacaktık oturtmayacaktınız oturtmayacaklardı
conditional oturtmayacaksam oturtmayacaksan oturtmayacaksa oturtmayacaksak oturtmayacaksanız oturtmayacaklarsa
progressive progressive simple oturtmamaktayım oturtmamaktasın oturtmamakta oturtmamaktayız oturtmamaktasınız oturtmamaktalar
past oturtmamaktaymışım oturtmamaktaymışsın oturtmamaktaymış oturtmamaktaymışız oturtmamaktaymışsınız oturtmamaktalarmış
inferential oturtmamaktaydım oturtmamaktaydın oturtmamaktaydı oturtmamaktaydık oturtmamaktaydınız oturtmamaktalardı
conditional oturtmamaktaysam oturtmamaktaysan oturtmamaktaysa oturtmamaktaysak oturtmamaktaysanız oturtmamaktalarsa
necessitative necessitative simple oturtmamalıyım oturtmamalısın oturtmamalı oturtmamalıyız oturtmamalısınız oturtmamalılar
past oturtmamalıymışım oturtmamalıymışsın oturtmamalıymış oturtmamalıymışız oturtmamalıymışsınız oturtmamalılarmış
inferential oturtmamalıydım oturtmamalıydın oturtmamalıydı oturtmamalıydık oturtmamalıydınız oturtmamalılardı
conditional oturtmamalıysam oturtmamalıysan oturtmamalıysa oturtmamalıysak oturtmamalıysanız oturtmamalılarsa
past past simple oturtmadım oturtmadın oturtmadı oturtmadık oturtmadınız oturtmadılar
conditional oturtmadıysam oturtmadıysan oturtmadıysa oturtmadıysak oturtmadıysanız oturtmadılarsa
conditional conditional simple oturtmasam oturtmasan oturtmasa oturtmasak oturtmasanız oturtmasalar
past oturtmasaymışım oturtmasaymışsın oturtmasaymış oturtmasaymışız oturtmasaymışsınız oturtmasalarmış
inferential oturtmasaydım oturtmasaydın oturtmasaydı oturtmasaydık oturtmasaydınız oturtmasalardı
optative oturtmayayım oturtmayasın oturtmaya oturtmayalım oturtmayasınız oturtmayalar
imperative imperative regular oturtma oturtmasın oturtmayın oturtmasınlar
formal oturtmayınız oturtmayınız
informal oturtmasana oturtmasanıza
infinitive oturtmamak
verbal noun oturtmama
impersonal participle imperfective oturtmayan
perfective oturtmamış
prospective oturtmayacak
personal participle non-prospective oturtmadığım oturtmadığın oturtmadığı oturtmadığımız oturtmadığınız oturtmadıkları
prospective oturtmayacağım oturtmayacağın oturtmayacağı oturtmayacağımız oturtmayacağınız oturtmayacakları
temporal adverb temporal adverb simple oturtmazken1
specific oturtmayınca
"and" oturtmayıp
"since" oturtmayalı
"until" oturtmayasıya
"as long as" oturtmadıkça
modal adverb modal adverb simple oturtmayarak
reduplicated oturtmaya oturtmaya
"as if" oturtmazcasına1
potential conjugation
potential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple oturtabilirim oturtabilirsin oturtabilir oturtabiliriz oturtabilirsiniz oturtabilirler
past oturtabilirmişim oturtabilirmişsin oturtabilirmiş oturtabilirmişiz oturtabilirmişsiniz oturtabilirlermiş
inferential oturtabilirdim oturtabilirdin oturtabilirdi oturtabilirdik oturtabilirdiniz oturtabilirlerdi
conditional oturtabilirsem oturtabilirsen oturtabilirse oturtabilirsek oturtabilirseniz oturtabilirlerse
continuous continuous simple oturtabiliyorum oturtabiliyorsun oturtabiliyor oturtabiliyoruz oturtabiliyorsunuz oturtabiliyorlar
past oturtabiliyormuşum oturtabiliyormuşsun oturtabiliyormuş oturtabiliyormuşuz oturtabiliyormuşsunuz oturtabiliyorlarmış
inferential oturtabiliyordum oturtabiliyordun oturtabiliyordu oturtabiliyorduk oturtabiliyordunuz oturtabiliyorlardı
conditional oturtabiliyorsam oturtabiliyorsan oturtabiliyorsa oturtabiliyorsak oturtabiliyorsanız oturtabiliyorlarsa
inferential inferential simple oturtabilmişim oturtabilmişsin oturtabilmiş oturtabilmişiz oturtabilmişsiniz oturtabilmişler
past oturtabilmişmişim oturtabilmişmişsin oturtabilmişmiş oturtabilmişmişiz oturtabilmişmişsiniz oturtabilmişlermiş
inferential oturtabilmiştim oturtabilmiştin oturtabilmişti oturtabilmiştik oturtabilmiştiniz oturtabilmişlerdi
conditional oturtabilmişsem oturtabilmişsen oturtabilmişse oturtabilmişsek oturtabilmişseniz oturtabilmişlerse
future future simple oturtabileceğim oturtabileceksin oturtabilecek oturtabileceğiz oturtabileceksiniz oturtabilecekler
past oturtabilecekmişim oturtabilecekmişsin oturtabilecekmiş oturtabilecekmişiz oturtabilecekmişsiniz oturtabileceklermiş
inferential oturtabilecektim oturtabilecektin oturtabilecekti oturtabilecektik oturtabilecektiniz oturtabileceklerdi
conditional oturtabileceksem oturtabileceksen oturtabilecekse oturtabileceksek oturtabilecekseniz oturtabileceklerse
progressive progressive simple oturtabilmekteyim oturtabilmektesin oturtabilmekte oturtabilmekteyiz oturtabilmektesiniz oturtabilmekteler
past oturtabilmekteymişim oturtabilmekteymişsin oturtabilmekteymiş oturtabilmekteymişiz oturtabilmekteymişsiniz oturtabilmektelermiş
inferential oturtabilmekteydim oturtabilmekteydin oturtabilmekteydi oturtabilmekteydik oturtabilmekteydiniz oturtabilmektelerdi
conditional oturtabilmekteysem oturtabilmekteysen oturtabilmekteyse oturtabilmekteysek oturtabilmekteyseniz oturtabilmektelerse
necessitative necessitative simple oturtabilmeliyim oturtabilmelisin oturtabilmeli oturtabilmeliyiz oturtabilmelisiniz oturtabilmeliler
past oturtabilmeliymişim oturtabilmeliymişsin oturtabilmeliymiş oturtabilmeliymişiz oturtabilmeliymişsiniz oturtabilmelilermiş
inferential oturtabilmeliydim oturtabilmeliydin oturtabilmeliydi oturtabilmeliydik oturtabilmeliydiniz oturtabilmelilerdi
conditional oturtabilmeliysem oturtabilmeliysen oturtabilmeliyse oturtabilmeliysek oturtabilmeliyseniz oturtabilmelilerse
past past simple oturtabildim oturtabildin oturtabildi oturtabildik oturtabildiniz oturtabildiler
conditional oturtabildiysem oturtabildiysen oturtabildiyse oturtabildiysek oturtabildiyseniz oturtabildilerse
conditional conditional simple oturtabilsem oturtabilsen oturtabilse oturtabilsek oturtabilseniz oturtabilseler
past oturtabilseymişim oturtabilseymişsin oturtabilseymiş oturtabilseymişiz oturtabilseymişsiniz oturtabilselermiş
inferential oturtabilseydim oturtabilseydin oturtabilseydi oturtabilseydik oturtabilseydiniz oturtabilselerdi
optative oturtabileyim oturtabilesin oturtabile oturtabilelim oturtabilesiniz oturtabileler
imperative imperative regular oturtabil oturtabilsin oturtabilin oturtabilsinler
formal oturtabiliniz oturtabiliniz
informal oturtabilsene oturtabilsenize
infinitive oturtabilmek
verbal noun oturtabilme
impersonal participle imperfective oturtabilen
perfective oturtabilmiş
prospective oturtabilecek
personal participle non-prospective oturtabildiğim oturtabildiğin oturtabildiği oturtabildiğimiz oturtabildiğiniz oturtabildikleri
prospective oturtabileceğim oturtabileceğin oturtabileceği oturtabileceğimiz oturtabileceğiniz oturtabilecekleri
temporal adverb temporal adverb simple oturtabilirken1
specific oturtabilince
"and" oturtabilip
"since" oturtabileli
"until" oturtabilesiye
"as long as" oturtabildikçe
modal adverb modal adverb simple oturtabilerek
reduplicated oturtabile oturtabile
"as if" oturtabilircesine1
impotential conjugation
impotential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple oturtamam oturtamazsın oturtamaz oturtamayız oturtamazsınız oturtamazlar
past oturtamazmışım oturtamazmışsın oturtamazmış oturtamazmışız oturtamazmışsınız oturtamazlarmış
inferential oturtamazdım oturtamazdın oturtamazdı oturtamazdık oturtamazdınız oturtamazlardı
conditional oturtamazsam oturtamazsan oturtamazsa oturtamazsak oturtamazsanız oturtamazlarsa
continuous continuous simple oturtamıyorum oturtamıyorsun oturtamıyor oturtamıyoruz oturtamıyorsunuz oturtamıyorlar
past oturtamıyormuşum oturtamıyormuşsun oturtamıyormuş oturtamıyormuşuz oturtamıyormuşsunuz oturtamıyorlarmış
inferential oturtamıyordum oturtamıyordun oturtamıyordu oturtamıyorduk oturtamıyordunuz oturtamıyorlardı
conditional oturtamıyorsam oturtamıyorsan oturtamıyorsa oturtamıyorsak oturtamıyorsanız oturtamıyorlarsa
inferential inferential simple oturtamamışım oturtamamışsın oturtamamış oturtamamışız oturtamamışsınız oturtamamışlar
past oturtamamışmışım oturtamamışmışsın oturtamamışmış oturtamamışmışız oturtamamışmışsınız oturtamamışlarmış
inferential oturtamamıştım oturtamamıştın oturtamamıştı oturtamamıştık oturtamamıştınız oturtamamışlardı
conditional oturtamamışsam oturtamamışsan oturtamamışsa oturtamamışsak oturtamamışsanız oturtamamışlarsa
future future simple oturtamayacağım oturtamayacaksın oturtamayacak oturtamayacağız oturtamayacaksınız oturtamayacaklar
past oturtamayacakmışım oturtamayacakmışsın oturtamayacakmış oturtamayacakmışız oturtamayacakmışsınız oturtamayacaklarmış
inferential oturtamayacaktım oturtamayacaktın oturtamayacaktı oturtamayacaktık oturtamayacaktınız oturtamayacaklardı
conditional oturtamayacaksam oturtamayacaksan oturtamayacaksa oturtamayacaksak oturtamayacaksanız oturtamayacaklarsa
progressive progressive simple oturtamamaktayım oturtamamaktasın oturtamamakta oturtamamaktayız oturtamamaktasınız oturtamamaktalar
past oturtamamaktaymışım oturtamamaktaymışsın oturtamamaktaymış oturtamamaktaymışız oturtamamaktaymışsınız oturtamamaktalarmış
inferential oturtamamaktaydım oturtamamaktaydın oturtamamaktaydı oturtamamaktaydık oturtamamaktaydınız oturtamamaktalardı
conditional oturtamamaktaysam oturtamamaktaysan oturtamamaktaysa oturtamamaktaysak oturtamamaktaysanız oturtamamaktalarsa
necessitative necessitative simple oturtamamalıyım oturtamamalısın oturtamamalı oturtamamalıyız oturtamamalısınız oturtamamalılar
past oturtamamalıymışım oturtamamalıymışsın oturtamamalıymış oturtamamalıymışız oturtamamalıymışsınız oturtamamalılarmış
inferential oturtamamalıydım oturtamamalıydın oturtamamalıydı oturtamamalıydık oturtamamalıydınız oturtamamalılardı
conditional oturtamamalıysam oturtamamalıysan oturtamamalıysa oturtamamalıysak oturtamamalıysanız oturtamamalılarsa
past past simple oturtamadım oturtamadın oturtamadı oturtamadık oturtamadınız oturtamadılar
conditional oturtamadıysam oturtamadıysan oturtamadıysa oturtamadıysak oturtamadıysanız oturtamadılarsa
conditional conditional simple oturtamasam oturtamasan oturtamasa oturtamasak oturtamasanız oturtamasalar
past oturtamasaymışım oturtamasaymışsın oturtamasaymış oturtamasaymışız oturtamasaymışsınız oturtamasalarmış
inferential oturtamasaydım oturtamasaydın oturtamasaydı oturtamasaydık oturtamasaydınız oturtamasalardı
optative oturtamayayım oturtamayasın oturtamaya oturtamayalım oturtamayasınız oturtamayalar
imperative imperative regular oturtama oturtamasın oturtamayın oturtamasınlar
formal oturtamayınız oturtamayınız
informal oturtamasana oturtamasanıza
infinitive oturtamamak
verbal noun oturtamama
impersonal participle imperfective oturtamayan
perfective oturtamamış
prospective oturtamayacak
personal participle non-prospective oturtamadığım oturtamadığın oturtamadığı oturtamadığımız oturtamadığınız oturtamadıkları
prospective oturtamayacağım oturtamayacağın oturtamayacağı oturtamayacağımız oturtamayacağınız oturtamayacakları
temporal adverb temporal adverb simple oturtamazken1
specific oturtamayınca
"and" oturtamayıp
"since" oturtamayalı
"until" oturtamayasıya
"as long as" oturtamadıkça
modal adverb modal adverb simple oturtamayarak
reduplicated oturtamaya oturtamaya
"as if" oturtamazcasına1

1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

References