parlamak

Turkish

Etymology

Inherited from Ottoman Turkish پارلامق (parlamak).

Verb

parlamak (third-person singular simple present parlar)

  1. to shine
    Synonyms: parıldamak, ışıldamak

Conjugation

Conjugation of parlamak
positive conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple parlarım parlarsın parlar parlarız parlarsınız parlarlar
past parlarmışım parlarmışsın parlarmış parlarmışız parlarmışsınız parlarlarmış
inferential parlardım parlardın parlardı parlardık parlardınız parlarlardı
conditional parlarsam parlarsan parlarsa parlarsak parlarsanız parlarlarsa
continuous continuous simple parlıyorum parlıyorsun parlıyor parlıyoruz parlıyorsunuz parlıyorlar
past parlıyormuşum parlıyormuşsun parlıyormuş parlıyormuşuz parlıyormuşsunuz parlıyorlarmış
inferential parlıyordum parlıyordun parlıyordu parlıyorduk parlıyordunuz parlıyorlardı
conditional parlıyorsam parlıyorsan parlıyorsa parlıyorsak parlıyorsanız parlıyorlarsa
inferential inferential simple parlamışım parlamışsın parlamış parlamışız parlamışsınız parlamışlar
past parlamışmışım parlamışmışsın parlamışmış parlamışmışız parlamışmışsınız parlamışlarmış
inferential parlamıştım parlamıştın parlamıştı parlamıştık parlamıştınız parlamışlardı
conditional parlamışsam parlamışsan parlamışsa parlamışsak parlamışsanız parlamışlarsa
future future simple parlayacağım parlayacaksın parlayacak parlayacağız parlayacaksınız parlayacaklar
past parlayacakmışım parlayacakmışsın parlayacakmış parlayacakmışız parlayacakmışsınız parlayacaklarmış
inferential parlayacaktım parlayacaktın parlayacaktı parlayacaktık parlayacaktınız parlayacaklardı
conditional parlayacaksam parlayacaksan parlayacaksa parlayacaksak parlayacaksanız parlayacaklarsa
progressive progressive simple parlamaktayım parlamaktasın parlamakta parlamaktayız parlamaktasınız parlamaktalar
past parlamaktaymışım parlamaktaymışsın parlamaktaymış parlamaktaymışız parlamaktaymışsınız parlamaktalarmış
inferential parlamaktaydım parlamaktaydın parlamaktaydı parlamaktaydık parlamaktaydınız parlamaktalardı
conditional parlamaktaysam parlamaktaysan parlamaktaysa parlamaktaysak parlamaktaysanız parlamaktalarsa
necessitative necessitative simple parlamalıyım parlamalısın parlamalı parlamalıyız parlamalısınız parlamalılar
past parlamalıymışım parlamalıymışsın parlamalıymış parlamalıymışız parlamalıymışsınız parlamalılarmış
inferential parlamalıydım parlamalıydın parlamalıydı parlamalıydık parlamalıydınız parlamalılardı
conditional parlamalıysam parlamalıysan parlamalıysa parlamalıysak parlamalıysanız parlamalılarsa
past past simple parladım parladın parladı parladık parladınız parladılar
conditional parladıysam parladıysan parladıysa parladıysak parladıysanız parladılarsa
conditional conditional simple parlasam parlasan parlasa parlasak parlasanız parlasalar
past parlasaymışım parlasaymışsın parlasaymış parlasaymışız parlasaymışsınız parlasalarmış
inferential parlasaydım parlasaydın parlasaydı parlasaydık parlasaydınız parlasalardı
optative parlayayım parlayasın parlaya parlayalım parlayasınız parlayalar
imperative imperative regular parla parlasın parlayın parlasınlar
formal parlayınız parlayınız
informal parlasana parlasanıza
infinitive parlamak
verbal noun parlama
impersonal participle imperfective parlayan
perfective parlamış
prospective parlayacak
personal participle non-prospective parladığım parladığın parladığı parladığımız parladığınız parladıkları
prospective parlayacağım parlayacağın parlayacağı parlayacağımız parlayacağınız parlayacakları
temporal adverb temporal adverb simple parlarken1
specific parlayınca
"and" parlayıp
"since" parlayalı
"until" parlayasıya
"as long as" parladıkça
modal adverb modal adverb simple parlayarak
reduplicated parlaya parlaya
"as if" parlarcasına1
negative conjugation
negative conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple parlamam parlamazsın parlamaz parlamayız parlamazsınız parlamazlar
past parlamazmışım parlamazmışsın parlamazmış parlamazmışız parlamazmışsınız parlamazlarmış
inferential parlamazdım parlamazdın parlamazdı parlamazdık parlamazdınız parlamazlardı
conditional parlamazsam parlamazsan parlamazsa parlamazsak parlamazsanız parlamazlarsa
continuous continuous simple parlamıyorum parlamıyorsun parlamıyor parlamıyoruz parlamıyorsunuz parlamıyorlar
past parlamıyormuşum parlamıyormuşsun parlamıyormuş parlamıyormuşuz parlamıyormuşsunuz parlamıyorlarmış
inferential parlamıyordum parlamıyordun parlamıyordu parlamıyorduk parlamıyordunuz parlamıyorlardı
conditional parlamıyorsam parlamıyorsan parlamıyorsa parlamıyorsak parlamıyorsanız parlamıyorlarsa
inferential inferential simple parlamamışım parlamamışsın parlamamış parlamamışız parlamamışsınız parlamamışlar
past parlamamışmışım parlamamışmışsın parlamamışmış parlamamışmışız parlamamışmışsınız parlamamışlarmış
inferential parlamamıştım parlamamıştın parlamamıştı parlamamıştık parlamamıştınız parlamamışlardı
conditional parlamamışsam parlamamışsan parlamamışsa parlamamışsak parlamamışsanız parlamamışlarsa
future future simple parlamayacağım parlamayacaksın parlamayacak parlamayacağız parlamayacaksınız parlamayacaklar
past parlamayacakmışım parlamayacakmışsın parlamayacakmış parlamayacakmışız parlamayacakmışsınız parlamayacaklarmış
inferential parlamayacaktım parlamayacaktın parlamayacaktı parlamayacaktık parlamayacaktınız parlamayacaklardı
conditional parlamayacaksam parlamayacaksan parlamayacaksa parlamayacaksak parlamayacaksanız parlamayacaklarsa
progressive progressive simple parlamamaktayım parlamamaktasın parlamamakta parlamamaktayız parlamamaktasınız parlamamaktalar
past parlamamaktaymışım parlamamaktaymışsın parlamamaktaymış parlamamaktaymışız parlamamaktaymışsınız parlamamaktalarmış
inferential parlamamaktaydım parlamamaktaydın parlamamaktaydı parlamamaktaydık parlamamaktaydınız parlamamaktalardı
conditional parlamamaktaysam parlamamaktaysan parlamamaktaysa parlamamaktaysak parlamamaktaysanız parlamamaktalarsa
necessitative necessitative simple parlamamalıyım parlamamalısın parlamamalı parlamamalıyız parlamamalısınız parlamamalılar
past parlamamalıymışım parlamamalıymışsın parlamamalıymış parlamamalıymışız parlamamalıymışsınız parlamamalılarmış
inferential parlamamalıydım parlamamalıydın parlamamalıydı parlamamalıydık parlamamalıydınız parlamamalılardı
conditional parlamamalıysam parlamamalıysan parlamamalıysa parlamamalıysak parlamamalıysanız parlamamalılarsa
past past simple parlamadım parlamadın parlamadı parlamadık parlamadınız parlamadılar
conditional parlamadıysam parlamadıysan parlamadıysa parlamadıysak parlamadıysanız parlamadılarsa
conditional conditional simple parlamasam parlamasan parlamasa parlamasak parlamasanız parlamasalar
past parlamasaymışım parlamasaymışsın parlamasaymış parlamasaymışız parlamasaymışsınız parlamasalarmış
inferential parlamasaydım parlamasaydın parlamasaydı parlamasaydık parlamasaydınız parlamasalardı
optative parlamayayım parlamayasın parlamaya parlamayalım parlamayasınız parlamayalar
imperative imperative regular parlama parlamasın parlamayın parlamasınlar
formal parlamayınız parlamayınız
informal parlamasana parlamasanıza
infinitive parlamamak
verbal noun parlamama
impersonal participle imperfective parlamayan
perfective parlamamış
prospective parlamayacak
personal participle non-prospective parlamadığım parlamadığın parlamadığı parlamadığımız parlamadığınız parlamadıkları
prospective parlamayacağım parlamayacağın parlamayacağı parlamayacağımız parlamayacağınız parlamayacakları
temporal adverb temporal adverb simple parlamazken1
specific parlamayınca
"and" parlamayıp
"since" parlamayalı
"until" parlamayasıya
"as long as" parlamadıkça
modal adverb modal adverb simple parlamayarak
reduplicated parlamaya parlamaya
"as if" parlamazcasına1
potential conjugation
potential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple parlayabilirim parlayabilirsin parlayabilir parlayabiliriz parlayabilirsiniz parlayabilirler
past parlayabilirmişim parlayabilirmişsin parlayabilirmiş parlayabilirmişiz parlayabilirmişsiniz parlayabilirlermiş
inferential parlayabilirdim parlayabilirdin parlayabilirdi parlayabilirdik parlayabilirdiniz parlayabilirlerdi
conditional parlayabilirsem parlayabilirsen parlayabilirse parlayabilirsek parlayabilirseniz parlayabilirlerse
continuous continuous simple parlayabiliyorum parlayabiliyorsun parlayabiliyor parlayabiliyoruz parlayabiliyorsunuz parlayabiliyorlar
past parlayabiliyormuşum parlayabiliyormuşsun parlayabiliyormuş parlayabiliyormuşuz parlayabiliyormuşsunuz parlayabiliyorlarmış
inferential parlayabiliyordum parlayabiliyordun parlayabiliyordu parlayabiliyorduk parlayabiliyordunuz parlayabiliyorlardı
conditional parlayabiliyorsam parlayabiliyorsan parlayabiliyorsa parlayabiliyorsak parlayabiliyorsanız parlayabiliyorlarsa
inferential inferential simple parlayabilmişim parlayabilmişsin parlayabilmiş parlayabilmişiz parlayabilmişsiniz parlayabilmişler
past parlayabilmişmişim parlayabilmişmişsin parlayabilmişmiş parlayabilmişmişiz parlayabilmişmişsiniz parlayabilmişlermiş
inferential parlayabilmiştim parlayabilmiştin parlayabilmişti parlayabilmiştik parlayabilmiştiniz parlayabilmişlerdi
conditional parlayabilmişsem parlayabilmişsen parlayabilmişse parlayabilmişsek parlayabilmişseniz parlayabilmişlerse
future future simple parlayabileceğim parlayabileceksin parlayabilecek parlayabileceğiz parlayabileceksiniz parlayabilecekler
past parlayabilecekmişim parlayabilecekmişsin parlayabilecekmiş parlayabilecekmişiz parlayabilecekmişsiniz parlayabileceklermiş
inferential parlayabilecektim parlayabilecektin parlayabilecekti parlayabilecektik parlayabilecektiniz parlayabileceklerdi
conditional parlayabileceksem parlayabileceksen parlayabilecekse parlayabileceksek parlayabilecekseniz parlayabileceklerse
progressive progressive simple parlayabilmekteyim parlayabilmektesin parlayabilmekte parlayabilmekteyiz parlayabilmektesiniz parlayabilmekteler
past parlayabilmekteymişim parlayabilmekteymişsin parlayabilmekteymiş parlayabilmekteymişiz parlayabilmekteymişsiniz parlayabilmektelermiş
inferential parlayabilmekteydim parlayabilmekteydin parlayabilmekteydi parlayabilmekteydik parlayabilmekteydiniz parlayabilmektelerdi
conditional parlayabilmekteysem parlayabilmekteysen parlayabilmekteyse parlayabilmekteysek parlayabilmekteyseniz parlayabilmektelerse
necessitative necessitative simple parlayabilmeliyim parlayabilmelisin parlayabilmeli parlayabilmeliyiz parlayabilmelisiniz parlayabilmeliler
past parlayabilmeliymişim parlayabilmeliymişsin parlayabilmeliymiş parlayabilmeliymişiz parlayabilmeliymişsiniz parlayabilmelilermiş
inferential parlayabilmeliydim parlayabilmeliydin parlayabilmeliydi parlayabilmeliydik parlayabilmeliydiniz parlayabilmelilerdi
conditional parlayabilmeliysem parlayabilmeliysen parlayabilmeliyse parlayabilmeliysek parlayabilmeliyseniz parlayabilmelilerse
past past simple parlayabildim parlayabildin parlayabildi parlayabildik parlayabildiniz parlayabildiler
conditional parlayabildiysem parlayabildiysen parlayabildiyse parlayabildiysek parlayabildiyseniz parlayabildilerse
conditional conditional simple parlayabilsem parlayabilsen parlayabilse parlayabilsek parlayabilseniz parlayabilseler
past parlayabilseymişim parlayabilseymişsin parlayabilseymiş parlayabilseymişiz parlayabilseymişsiniz parlayabilselermiş
inferential parlayabilseydim parlayabilseydin parlayabilseydi parlayabilseydik parlayabilseydiniz parlayabilselerdi
optative parlayabileyim parlayabilesin parlayabile parlayabilelim parlayabilesiniz parlayabileler
imperative imperative regular parlayabil parlayabilsin parlayabilin parlayabilsinler
formal parlayabiliniz parlayabiliniz
informal parlayabilsene parlayabilsenize
infinitive parlayabilmek
verbal noun parlayabilme
impersonal participle imperfective parlayabilen
perfective parlayabilmiş
prospective parlayabilecek
personal participle non-prospective parlayabildiğim parlayabildiğin parlayabildiği parlayabildiğimiz parlayabildiğiniz parlayabildikleri
prospective parlayabileceğim parlayabileceğin parlayabileceği parlayabileceğimiz parlayabileceğiniz parlayabilecekleri
temporal adverb temporal adverb simple parlayabilirken1
specific parlayabilince
"and" parlayabilip
"since" parlayabileli
"until" parlayabilesiye
"as long as" parlayabildikçe
modal adverb modal adverb simple parlayabilerek
reduplicated parlayabile parlayabile
"as if" parlayabilircesine1
impotential conjugation
impotential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple parlayamam parlayamazsın parlayamaz parlayamayız parlayamazsınız parlayamazlar
past parlayamazmışım parlayamazmışsın parlayamazmış parlayamazmışız parlayamazmışsınız parlayamazlarmış
inferential parlayamazdım parlayamazdın parlayamazdı parlayamazdık parlayamazdınız parlayamazlardı
conditional parlayamazsam parlayamazsan parlayamazsa parlayamazsak parlayamazsanız parlayamazlarsa
continuous continuous simple parlayamıyorum parlayamıyorsun parlayamıyor parlayamıyoruz parlayamıyorsunuz parlayamıyorlar
past parlayamıyormuşum parlayamıyormuşsun parlayamıyormuş parlayamıyormuşuz parlayamıyormuşsunuz parlayamıyorlarmış
inferential parlayamıyordum parlayamıyordun parlayamıyordu parlayamıyorduk parlayamıyordunuz parlayamıyorlardı
conditional parlayamıyorsam parlayamıyorsan parlayamıyorsa parlayamıyorsak parlayamıyorsanız parlayamıyorlarsa
inferential inferential simple parlayamamışım parlayamamışsın parlayamamış parlayamamışız parlayamamışsınız parlayamamışlar
past parlayamamışmışım parlayamamışmışsın parlayamamışmış parlayamamışmışız parlayamamışmışsınız parlayamamışlarmış
inferential parlayamamıştım parlayamamıştın parlayamamıştı parlayamamıştık parlayamamıştınız parlayamamışlardı
conditional parlayamamışsam parlayamamışsan parlayamamışsa parlayamamışsak parlayamamışsanız parlayamamışlarsa
future future simple parlayamayacağım parlayamayacaksın parlayamayacak parlayamayacağız parlayamayacaksınız parlayamayacaklar
past parlayamayacakmışım parlayamayacakmışsın parlayamayacakmış parlayamayacakmışız parlayamayacakmışsınız parlayamayacaklarmış
inferential parlayamayacaktım parlayamayacaktın parlayamayacaktı parlayamayacaktık parlayamayacaktınız parlayamayacaklardı
conditional parlayamayacaksam parlayamayacaksan parlayamayacaksa parlayamayacaksak parlayamayacaksanız parlayamayacaklarsa
progressive progressive simple parlayamamaktayım parlayamamaktasın parlayamamakta parlayamamaktayız parlayamamaktasınız parlayamamaktalar
past parlayamamaktaymışım parlayamamaktaymışsın parlayamamaktaymış parlayamamaktaymışız parlayamamaktaymışsınız parlayamamaktalarmış
inferential parlayamamaktaydım parlayamamaktaydın parlayamamaktaydı parlayamamaktaydık parlayamamaktaydınız parlayamamaktalardı
conditional parlayamamaktaysam parlayamamaktaysan parlayamamaktaysa parlayamamaktaysak parlayamamaktaysanız parlayamamaktalarsa
necessitative necessitative simple parlayamamalıyım parlayamamalısın parlayamamalı parlayamamalıyız parlayamamalısınız parlayamamalılar
past parlayamamalıymışım parlayamamalıymışsın parlayamamalıymış parlayamamalıymışız parlayamamalıymışsınız parlayamamalılarmış
inferential parlayamamalıydım parlayamamalıydın parlayamamalıydı parlayamamalıydık parlayamamalıydınız parlayamamalılardı
conditional parlayamamalıysam parlayamamalıysan parlayamamalıysa parlayamamalıysak parlayamamalıysanız parlayamamalılarsa
past past simple parlayamadım parlayamadın parlayamadı parlayamadık parlayamadınız parlayamadılar
conditional parlayamadıysam parlayamadıysan parlayamadıysa parlayamadıysak parlayamadıysanız parlayamadılarsa
conditional conditional simple parlayamasam parlayamasan parlayamasa parlayamasak parlayamasanız parlayamasalar
past parlayamasaymışım parlayamasaymışsın parlayamasaymış parlayamasaymışız parlayamasaymışsınız parlayamasalarmış
inferential parlayamasaydım parlayamasaydın parlayamasaydı parlayamasaydık parlayamasaydınız parlayamasalardı
optative parlayamayayım parlayamayasın parlayamaya parlayamayalım parlayamayasınız parlayamayalar
imperative imperative regular parlayama parlayamasın parlayamayın parlayamasınlar
formal parlayamayınız parlayamayınız
informal parlayamasana parlayamasanıza
infinitive parlayamamak
verbal noun parlayamama
impersonal participle imperfective parlayamayan
perfective parlayamamış
prospective parlayamayacak
personal participle non-prospective parlayamadığım parlayamadığın parlayamadığı parlayamadığımız parlayamadığınız parlayamadıkları
prospective parlayamayacağım parlayamayacağın parlayamayacağı parlayamayacağımız parlayamayacağınız parlayamayacakları
temporal adverb temporal adverb simple parlayamazken1
specific parlayamayınca
"and" parlayamayıp
"since" parlayamayalı
"until" parlayamayasıya
"as long as" parlayamadıkça
modal adverb modal adverb simple parlayamayarak
reduplicated parlayamaya parlayamaya
"as if" parlayamazcasına1

1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

References