sıkılmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish صیقلمق (sıkılmak). Passive form of sıkmak.

Verb

sıkılmak (third-person singular simple present sıkılır)

  1. to be squeezed
  2. to be bored
  3. to be embarrassed
  4. to be irritated
  5. to become hard-pressed for money

Conjugation

Conjugation of sıkılmak
positive conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple sıkılırım sıkılırsın sıkılır sıkılırız sıkılırsınız sıkılırlar
past sıkılırmışım sıkılırmışsın sıkılırmış sıkılırmışız sıkılırmışsınız sıkılırlarmış
inferential sıkılırdım sıkılırdın sıkılırdı sıkılırdık sıkılırdınız sıkılırlardı
conditional sıkılırsam sıkılırsan sıkılırsa sıkılırsak sıkılırsanız sıkılırlarsa
continuous continuous simple sıkılıyorum sıkılıyorsun sıkılıyor sıkılıyoruz sıkılıyorsunuz sıkılıyorlar
past sıkılıyormuşum sıkılıyormuşsun sıkılıyormuş sıkılıyormuşuz sıkılıyormuşsunuz sıkılıyorlarmış
inferential sıkılıyordum sıkılıyordun sıkılıyordu sıkılıyorduk sıkılıyordunuz sıkılıyorlardı
conditional sıkılıyorsam sıkılıyorsan sıkılıyorsa sıkılıyorsak sıkılıyorsanız sıkılıyorlarsa
inferential inferential simple sıkılmışım sıkılmışsın sıkılmış sıkılmışız sıkılmışsınız sıkılmışlar
past sıkılmışmışım sıkılmışmışsın sıkılmışmış sıkılmışmışız sıkılmışmışsınız sıkılmışlarmış
inferential sıkılmıştım sıkılmıştın sıkılmıştı sıkılmıştık sıkılmıştınız sıkılmışlardı
conditional sıkılmışsam sıkılmışsan sıkılmışsa sıkılmışsak sıkılmışsanız sıkılmışlarsa
future future simple sıkılacağım sıkılacaksın sıkılacak sıkılacağız sıkılacaksınız sıkılacaklar
past sıkılacakmışım sıkılacakmışsın sıkılacakmış sıkılacakmışız sıkılacakmışsınız sıkılacaklarmış
inferential sıkılacaktım sıkılacaktın sıkılacaktı sıkılacaktık sıkılacaktınız sıkılacaklardı
conditional sıkılacaksam sıkılacaksan sıkılacaksa sıkılacaksak sıkılacaksanız sıkılacaklarsa
progressive progressive simple sıkılmaktayım sıkılmaktasın sıkılmakta sıkılmaktayız sıkılmaktasınız sıkılmaktalar
past sıkılmaktaymışım sıkılmaktaymışsın sıkılmaktaymış sıkılmaktaymışız sıkılmaktaymışsınız sıkılmaktalarmış
inferential sıkılmaktaydım sıkılmaktaydın sıkılmaktaydı sıkılmaktaydık sıkılmaktaydınız sıkılmaktalardı
conditional sıkılmaktaysam sıkılmaktaysan sıkılmaktaysa sıkılmaktaysak sıkılmaktaysanız sıkılmaktalarsa
necessitative necessitative simple sıkılmalıyım sıkılmalısın sıkılmalı sıkılmalıyız sıkılmalısınız sıkılmalılar
past sıkılmalıymışım sıkılmalıymışsın sıkılmalıymış sıkılmalıymışız sıkılmalıymışsınız sıkılmalılarmış
inferential sıkılmalıydım sıkılmalıydın sıkılmalıydı sıkılmalıydık sıkılmalıydınız sıkılmalılardı
conditional sıkılmalıysam sıkılmalıysan sıkılmalıysa sıkılmalıysak sıkılmalıysanız sıkılmalılarsa
past past simple sıkıldım sıkıldın sıkıldı sıkıldık sıkıldınız sıkıldılar
conditional sıkıldıysam sıkıldıysan sıkıldıysa sıkıldıysak sıkıldıysanız sıkıldılarsa
conditional conditional simple sıkılsam sıkılsan sıkılsa sıkılsak sıkılsanız sıkılsalar
past sıkılsaymışım sıkılsaymışsın sıkılsaymış sıkılsaymışız sıkılsaymışsınız sıkılsalarmış
inferential sıkılsaydım sıkılsaydın sıkılsaydı sıkılsaydık sıkılsaydınız sıkılsalardı
optative sıkılayım sıkılasın sıkıla sıkılalım sıkılasınız sıkılalar
imperative imperative regular sıkıl sıkılsın sıkılın sıkılsınlar
formal sıkılınız sıkılınız
informal sıkılsana sıkılsanıza
infinitive sıkılmak
verbal noun sıkılma
impersonal participle imperfective sıkılan
perfective sıkılmış
prospective sıkılacak
personal participle non-prospective sıkıldığım sıkıldığın sıkıldığı sıkıldığımız sıkıldığınız sıkıldıkları
prospective sıkılacağım sıkılacağın sıkılacağı sıkılacağımız sıkılacağınız sıkılacakları
temporal adverb temporal adverb simple sıkılırken1
specific sıkılınca
"and" sıkılıp
"since" sıkılalı
"until" sıkılasıya
"as long as" sıkıldıkça
modal adverb modal adverb simple sıkılarak
reduplicated sıkıla sıkıla
"as if" sıkılırcasına1
negative conjugation
negative conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple sıkılmam sıkılmazsın sıkılmaz sıkılmayız sıkılmazsınız sıkılmazlar
past sıkılmazmışım sıkılmazmışsın sıkılmazmış sıkılmazmışız sıkılmazmışsınız sıkılmazlarmış
inferential sıkılmazdım sıkılmazdın sıkılmazdı sıkılmazdık sıkılmazdınız sıkılmazlardı
conditional sıkılmazsam sıkılmazsan sıkılmazsa sıkılmazsak sıkılmazsanız sıkılmazlarsa
continuous continuous simple sıkılmıyorum sıkılmıyorsun sıkılmıyor sıkılmıyoruz sıkılmıyorsunuz sıkılmıyorlar
past sıkılmıyormuşum sıkılmıyormuşsun sıkılmıyormuş sıkılmıyormuşuz sıkılmıyormuşsunuz sıkılmıyorlarmış
inferential sıkılmıyordum sıkılmıyordun sıkılmıyordu sıkılmıyorduk sıkılmıyordunuz sıkılmıyorlardı
conditional sıkılmıyorsam sıkılmıyorsan sıkılmıyorsa sıkılmıyorsak sıkılmıyorsanız sıkılmıyorlarsa
inferential inferential simple sıkılmamışım sıkılmamışsın sıkılmamış sıkılmamışız sıkılmamışsınız sıkılmamışlar
past sıkılmamışmışım sıkılmamışmışsın sıkılmamışmış sıkılmamışmışız sıkılmamışmışsınız sıkılmamışlarmış
inferential sıkılmamıştım sıkılmamıştın sıkılmamıştı sıkılmamıştık sıkılmamıştınız sıkılmamışlardı
conditional sıkılmamışsam sıkılmamışsan sıkılmamışsa sıkılmamışsak sıkılmamışsanız sıkılmamışlarsa
future future simple sıkılmayacağım sıkılmayacaksın sıkılmayacak sıkılmayacağız sıkılmayacaksınız sıkılmayacaklar
past sıkılmayacakmışım sıkılmayacakmışsın sıkılmayacakmış sıkılmayacakmışız sıkılmayacakmışsınız sıkılmayacaklarmış
inferential sıkılmayacaktım sıkılmayacaktın sıkılmayacaktı sıkılmayacaktık sıkılmayacaktınız sıkılmayacaklardı
conditional sıkılmayacaksam sıkılmayacaksan sıkılmayacaksa sıkılmayacaksak sıkılmayacaksanız sıkılmayacaklarsa
progressive progressive simple sıkılmamaktayım sıkılmamaktasın sıkılmamakta sıkılmamaktayız sıkılmamaktasınız sıkılmamaktalar
past sıkılmamaktaymışım sıkılmamaktaymışsın sıkılmamaktaymış sıkılmamaktaymışız sıkılmamaktaymışsınız sıkılmamaktalarmış
inferential sıkılmamaktaydım sıkılmamaktaydın sıkılmamaktaydı sıkılmamaktaydık sıkılmamaktaydınız sıkılmamaktalardı
conditional sıkılmamaktaysam sıkılmamaktaysan sıkılmamaktaysa sıkılmamaktaysak sıkılmamaktaysanız sıkılmamaktalarsa
necessitative necessitative simple sıkılmamalıyım sıkılmamalısın sıkılmamalı sıkılmamalıyız sıkılmamalısınız sıkılmamalılar
past sıkılmamalıymışım sıkılmamalıymışsın sıkılmamalıymış sıkılmamalıymışız sıkılmamalıymışsınız sıkılmamalılarmış
inferential sıkılmamalıydım sıkılmamalıydın sıkılmamalıydı sıkılmamalıydık sıkılmamalıydınız sıkılmamalılardı
conditional sıkılmamalıysam sıkılmamalıysan sıkılmamalıysa sıkılmamalıysak sıkılmamalıysanız sıkılmamalılarsa
past past simple sıkılmadım sıkılmadın sıkılmadı sıkılmadık sıkılmadınız sıkılmadılar
conditional sıkılmadıysam sıkılmadıysan sıkılmadıysa sıkılmadıysak sıkılmadıysanız sıkılmadılarsa
conditional conditional simple sıkılmasam sıkılmasan sıkılmasa sıkılmasak sıkılmasanız sıkılmasalar
past sıkılmasaymışım sıkılmasaymışsın sıkılmasaymış sıkılmasaymışız sıkılmasaymışsınız sıkılmasalarmış
inferential sıkılmasaydım sıkılmasaydın sıkılmasaydı sıkılmasaydık sıkılmasaydınız sıkılmasalardı
optative sıkılmayayım sıkılmayasın sıkılmaya sıkılmayalım sıkılmayasınız sıkılmayalar
imperative imperative regular sıkılma sıkılmasın sıkılmayın sıkılmasınlar
formal sıkılmayınız sıkılmayınız
informal sıkılmasana sıkılmasanıza
infinitive sıkılmamak
verbal noun sıkılmama
impersonal participle imperfective sıkılmayan
perfective sıkılmamış
prospective sıkılmayacak
personal participle non-prospective sıkılmadığım sıkılmadığın sıkılmadığı sıkılmadığımız sıkılmadığınız sıkılmadıkları
prospective sıkılmayacağım sıkılmayacağın sıkılmayacağı sıkılmayacağımız sıkılmayacağınız sıkılmayacakları
temporal adverb temporal adverb simple sıkılmazken1
specific sıkılmayınca
"and" sıkılmayıp
"since" sıkılmayalı
"until" sıkılmayasıya
"as long as" sıkılmadıkça
modal adverb modal adverb simple sıkılmayarak
reduplicated sıkılmaya sıkılmaya
"as if" sıkılmazcasına1
potential conjugation
potential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple sıkılabilirim sıkılabilirsin sıkılabilir sıkılabiliriz sıkılabilirsiniz sıkılabilirler
past sıkılabilirmişim sıkılabilirmişsin sıkılabilirmiş sıkılabilirmişiz sıkılabilirmişsiniz sıkılabilirlermiş
inferential sıkılabilirdim sıkılabilirdin sıkılabilirdi sıkılabilirdik sıkılabilirdiniz sıkılabilirlerdi
conditional sıkılabilirsem sıkılabilirsen sıkılabilirse sıkılabilirsek sıkılabilirseniz sıkılabilirlerse
continuous continuous simple sıkılabiliyorum sıkılabiliyorsun sıkılabiliyor sıkılabiliyoruz sıkılabiliyorsunuz sıkılabiliyorlar
past sıkılabiliyormuşum sıkılabiliyormuşsun sıkılabiliyormuş sıkılabiliyormuşuz sıkılabiliyormuşsunuz sıkılabiliyorlarmış
inferential sıkılabiliyordum sıkılabiliyordun sıkılabiliyordu sıkılabiliyorduk sıkılabiliyordunuz sıkılabiliyorlardı
conditional sıkılabiliyorsam sıkılabiliyorsan sıkılabiliyorsa sıkılabiliyorsak sıkılabiliyorsanız sıkılabiliyorlarsa
inferential inferential simple sıkılabilmişim sıkılabilmişsin sıkılabilmiş sıkılabilmişiz sıkılabilmişsiniz sıkılabilmişler
past sıkılabilmişmişim sıkılabilmişmişsin sıkılabilmişmiş sıkılabilmişmişiz sıkılabilmişmişsiniz sıkılabilmişlermiş
inferential sıkılabilmiştim sıkılabilmiştin sıkılabilmişti sıkılabilmiştik sıkılabilmiştiniz sıkılabilmişlerdi
conditional sıkılabilmişsem sıkılabilmişsen sıkılabilmişse sıkılabilmişsek sıkılabilmişseniz sıkılabilmişlerse
future future simple sıkılabileceğim sıkılabileceksin sıkılabilecek sıkılabileceğiz sıkılabileceksiniz sıkılabilecekler
past sıkılabilecekmişim sıkılabilecekmişsin sıkılabilecekmiş sıkılabilecekmişiz sıkılabilecekmişsiniz sıkılabileceklermiş
inferential sıkılabilecektim sıkılabilecektin sıkılabilecekti sıkılabilecektik sıkılabilecektiniz sıkılabileceklerdi
conditional sıkılabileceksem sıkılabileceksen sıkılabilecekse sıkılabileceksek sıkılabilecekseniz sıkılabileceklerse
progressive progressive simple sıkılabilmekteyim sıkılabilmektesin sıkılabilmekte sıkılabilmekteyiz sıkılabilmektesiniz sıkılabilmekteler
past sıkılabilmekteymişim sıkılabilmekteymişsin sıkılabilmekteymiş sıkılabilmekteymişiz sıkılabilmekteymişsiniz sıkılabilmektelermiş
inferential sıkılabilmekteydim sıkılabilmekteydin sıkılabilmekteydi sıkılabilmekteydik sıkılabilmekteydiniz sıkılabilmektelerdi
conditional sıkılabilmekteysem sıkılabilmekteysen sıkılabilmekteyse sıkılabilmekteysek sıkılabilmekteyseniz sıkılabilmektelerse
necessitative necessitative simple sıkılabilmeliyim sıkılabilmelisin sıkılabilmeli sıkılabilmeliyiz sıkılabilmelisiniz sıkılabilmeliler
past sıkılabilmeliymişim sıkılabilmeliymişsin sıkılabilmeliymiş sıkılabilmeliymişiz sıkılabilmeliymişsiniz sıkılabilmelilermiş
inferential sıkılabilmeliydim sıkılabilmeliydin sıkılabilmeliydi sıkılabilmeliydik sıkılabilmeliydiniz sıkılabilmelilerdi
conditional sıkılabilmeliysem sıkılabilmeliysen sıkılabilmeliyse sıkılabilmeliysek sıkılabilmeliyseniz sıkılabilmelilerse
past past simple sıkılabildim sıkılabildin sıkılabildi sıkılabildik sıkılabildiniz sıkılabildiler
conditional sıkılabildiysem sıkılabildiysen sıkılabildiyse sıkılabildiysek sıkılabildiyseniz sıkılabildilerse
conditional conditional simple sıkılabilsem sıkılabilsen sıkılabilse sıkılabilsek sıkılabilseniz sıkılabilseler
past sıkılabilseymişim sıkılabilseymişsin sıkılabilseymiş sıkılabilseymişiz sıkılabilseymişsiniz sıkılabilselermiş
inferential sıkılabilseydim sıkılabilseydin sıkılabilseydi sıkılabilseydik sıkılabilseydiniz sıkılabilselerdi
optative sıkılabileyim sıkılabilesin sıkılabile sıkılabilelim sıkılabilesiniz sıkılabileler
imperative imperative regular sıkılabil sıkılabilsin sıkılabilin sıkılabilsinler
formal sıkılabiliniz sıkılabiliniz
informal sıkılabilsene sıkılabilsenize
infinitive sıkılabilmek
verbal noun sıkılabilme
impersonal participle imperfective sıkılabilen
perfective sıkılabilmiş
prospective sıkılabilecek
personal participle non-prospective sıkılabildiğim sıkılabildiğin sıkılabildiği sıkılabildiğimiz sıkılabildiğiniz sıkılabildikleri
prospective sıkılabileceğim sıkılabileceğin sıkılabileceği sıkılabileceğimiz sıkılabileceğiniz sıkılabilecekleri
temporal adverb temporal adverb simple sıkılabilirken1
specific sıkılabilince
"and" sıkılabilip
"since" sıkılabileli
"until" sıkılabilesiye
"as long as" sıkılabildikçe
modal adverb modal adverb simple sıkılabilerek
reduplicated sıkılabile sıkılabile
"as if" sıkılabilircesine1
impotential conjugation
impotential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple sıkılamam sıkılamazsın sıkılamaz sıkılamayız sıkılamazsınız sıkılamazlar
past sıkılamazmışım sıkılamazmışsın sıkılamazmış sıkılamazmışız sıkılamazmışsınız sıkılamazlarmış
inferential sıkılamazdım sıkılamazdın sıkılamazdı sıkılamazdık sıkılamazdınız sıkılamazlardı
conditional sıkılamazsam sıkılamazsan sıkılamazsa sıkılamazsak sıkılamazsanız sıkılamazlarsa
continuous continuous simple sıkılamıyorum sıkılamıyorsun sıkılamıyor sıkılamıyoruz sıkılamıyorsunuz sıkılamıyorlar
past sıkılamıyormuşum sıkılamıyormuşsun sıkılamıyormuş sıkılamıyormuşuz sıkılamıyormuşsunuz sıkılamıyorlarmış
inferential sıkılamıyordum sıkılamıyordun sıkılamıyordu sıkılamıyorduk sıkılamıyordunuz sıkılamıyorlardı
conditional sıkılamıyorsam sıkılamıyorsan sıkılamıyorsa sıkılamıyorsak sıkılamıyorsanız sıkılamıyorlarsa
inferential inferential simple sıkılamamışım sıkılamamışsın sıkılamamış sıkılamamışız sıkılamamışsınız sıkılamamışlar
past sıkılamamışmışım sıkılamamışmışsın sıkılamamışmış sıkılamamışmışız sıkılamamışmışsınız sıkılamamışlarmış
inferential sıkılamamıştım sıkılamamıştın sıkılamamıştı sıkılamamıştık sıkılamamıştınız sıkılamamışlardı
conditional sıkılamamışsam sıkılamamışsan sıkılamamışsa sıkılamamışsak sıkılamamışsanız sıkılamamışlarsa
future future simple sıkılamayacağım sıkılamayacaksın sıkılamayacak sıkılamayacağız sıkılamayacaksınız sıkılamayacaklar
past sıkılamayacakmışım sıkılamayacakmışsın sıkılamayacakmış sıkılamayacakmışız sıkılamayacakmışsınız sıkılamayacaklarmış
inferential sıkılamayacaktım sıkılamayacaktın sıkılamayacaktı sıkılamayacaktık sıkılamayacaktınız sıkılamayacaklardı
conditional sıkılamayacaksam sıkılamayacaksan sıkılamayacaksa sıkılamayacaksak sıkılamayacaksanız sıkılamayacaklarsa
progressive progressive simple sıkılamamaktayım sıkılamamaktasın sıkılamamakta sıkılamamaktayız sıkılamamaktasınız sıkılamamaktalar
past sıkılamamaktaymışım sıkılamamaktaymışsın sıkılamamaktaymış sıkılamamaktaymışız sıkılamamaktaymışsınız sıkılamamaktalarmış
inferential sıkılamamaktaydım sıkılamamaktaydın sıkılamamaktaydı sıkılamamaktaydık sıkılamamaktaydınız sıkılamamaktalardı
conditional sıkılamamaktaysam sıkılamamaktaysan sıkılamamaktaysa sıkılamamaktaysak sıkılamamaktaysanız sıkılamamaktalarsa
necessitative necessitative simple sıkılamamalıyım sıkılamamalısın sıkılamamalı sıkılamamalıyız sıkılamamalısınız sıkılamamalılar
past sıkılamamalıymışım sıkılamamalıymışsın sıkılamamalıymış sıkılamamalıymışız sıkılamamalıymışsınız sıkılamamalılarmış
inferential sıkılamamalıydım sıkılamamalıydın sıkılamamalıydı sıkılamamalıydık sıkılamamalıydınız sıkılamamalılardı
conditional sıkılamamalıysam sıkılamamalıysan sıkılamamalıysa sıkılamamalıysak sıkılamamalıysanız sıkılamamalılarsa
past past simple sıkılamadım sıkılamadın sıkılamadı sıkılamadık sıkılamadınız sıkılamadılar
conditional sıkılamadıysam sıkılamadıysan sıkılamadıysa sıkılamadıysak sıkılamadıysanız sıkılamadılarsa
conditional conditional simple sıkılamasam sıkılamasan sıkılamasa sıkılamasak sıkılamasanız sıkılamasalar
past sıkılamasaymışım sıkılamasaymışsın sıkılamasaymış sıkılamasaymışız sıkılamasaymışsınız sıkılamasalarmış
inferential sıkılamasaydım sıkılamasaydın sıkılamasaydı sıkılamasaydık sıkılamasaydınız sıkılamasalardı
optative sıkılamayayım sıkılamayasın sıkılamaya sıkılamayalım sıkılamayasınız sıkılamayalar
imperative imperative regular sıkılama sıkılamasın sıkılamayın sıkılamasınlar
formal sıkılamayınız sıkılamayınız
informal sıkılamasana sıkılamasanıza
infinitive sıkılamamak
verbal noun sıkılamama
impersonal participle imperfective sıkılamayan
perfective sıkılamamış
prospective sıkılamayacak
personal participle non-prospective sıkılamadığım sıkılamadığın sıkılamadığı sıkılamadığımız sıkılamadığınız sıkılamadıkları
prospective sıkılamayacağım sıkılamayacağın sıkılamayacağı sıkılamayacağımız sıkılamayacağınız sıkılamayacakları
temporal adverb temporal adverb simple sıkılamazken1
specific sıkılamayınca
"and" sıkılamayıp
"since" sıkılamayalı
"until" sıkılamayasıya
"as long as" sıkılamadıkça
modal adverb modal adverb simple sıkılamayarak
reduplicated sıkılamaya sıkılamaya
"as if" sıkılamazcasına1

1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

Usage notes

  • Sıkılmak should not be confused with sikilmek ("to get fucked"). Sıkıldım ("I'm bored") should not be confused with sikildim ("I got fucked").

Descendants

  • Ladino: sikilearse

See also

Further reading

  • sıkılmak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu