sınır

See also: sinir

Gagauz

Etymology

Inherited from Old Anatolian Turkish سِنُورْ (sinor, sinur), سِینُورْ (sīnūr), from Greek σύνορον (sýnoron).[1]

Pronunciation

  • IPA(key): /sɯˈnɯr/
  • Hyphenation: sı‧nır

Noun

sınır (definite accusative sınırı, plural sınırlar)

  1. (politics, law) border, boundary, a line of separation from two distinct regions
    Synonyms: çizi, çizgi

Declension

Declension of sınır
singular (tekil) plural (çoğul)
nominative (yalın) sınır sınırlar
definite accusative (belirtme) sınırı sınırları
dative (yönelme) sınıra sınırlara
locative (bulunma) sınırda sınırlarda
ablative (çıkma) sınırdan sınırlardan
genitive (tamlayan) sınırın sınların

Derived terms

References

  1. ^ Nişanyan, Sevan (2002–) “sınır”, in Nişanyan Sözlük

Further reading

  • N. A Baskakov, editor (1972), “сыныр”, in Gagauzsko-Russko-Moldavskij Slovarʹ [Gagauz-Russian-Moldovan Dictionary], Moskva: Izdatelʹstvo Sovetskaja Enciklopedija, →ISBN, page 451
  • Kopuşçu M. İ. , Todorova S. A. , Kiräkova T.İ., editors (2019), “sınır”, in Gagauzça-rusça sözlük: klaslar 5-12, Komrat: Gagauziya M.V. Maruneviç adına Bilim-Aaraştırma merkezi, →ISBN, page 144
  • Mavrodi M. F., editor (2019), “sınır”, in Gagauzça-rusça sözlük: klaslar 1-4, Komrat: Gagauziya M.V. Maruneviç adına Bilim-Aaraştırma merkezi, →ISBN, page 70
  • Baskakov, N. A. (1991) “sınır”, in İsmail Kaynak, A. Mecit Doğru, transl., Gagauz Türkçesinin Sözlüğü [The Dictionary of Gagauz Turkish] (in Turkish), Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları, page 216

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish سنور (sinor, sınor), from Old Anatolian Turkish سنور (sinor), from Ancient Greek σύνορον (súnoron, frontier, border), partly from Proto-Hellenic *wórwos, from Proto-Indo-European *werw-.

Pronunciation

  • IPA(key): /sɯ.nɯɾ/
  • Hyphenation: sı‧nır

Noun

sınır (definite accusative sınırı, plural sınırlar)

  1. (politics) border
    Synonym: hudut
    Sınır namustur.
    Border is the honour.
  2. limit
    Synonym: limit
    Her ferdinin son nefesi, Türk ulusunun nefesinin sönmeyeceğini, onun ebedî olduğunu göstermelidir. Yüksel Türk! Senin için yükseklik sınırı yoktur. İşte parola budur. -Mustafa Kemal Atatürk
    The last breath of every individual must show that the breath of the Turkish nation will not be extinguished, that it is eternal. Rise, Turk! There is no limit of height for you. This is the motto. -Mustafa Kemal Atatürk

Declension

Declension of sınır
singular plural
nominative sınır sınırlar
definite accusative sınırı sınırları
dative sınıra sınırlara
locative sınırda sınırlarda
ablative sınırdan sınırlardan
genitive sınırın sınırların
Possessive forms
nominative
singular plural
1st singular sınırım sınırlarım
2nd singular sınırın sınırların
3rd singular sınırı sınırları
1st plural sınırımız sınırlarımız
2nd plural sınırınız sınırlarınız
3rd plural sınırları sınırları
definite accusative
singular plural
1st singular sınırımı sınırlarımı
2nd singular sınırını sınırlarını
3rd singular sınırını sınırlarını
1st plural sınırımızı sınırlarımızı
2nd plural sınırınızı sınırlarınızı
3rd plural sınırlarını sınırlarını
dative
singular plural
1st singular sınırıma sınırlarıma
2nd singular sınırına sınırlarına
3rd singular sınırına sınırlarına
1st plural sınırımıza sınırlarımıza
2nd plural sınırınıza sınırlarınıza
3rd plural sınırlarına sınırlarına
locative
singular plural
1st singular sınırımda sınırlarımda
2nd singular sınırında sınırlarında
3rd singular sınırında sınırlarında
1st plural sınırımızda sınırlarımızda
2nd plural sınırınızda sınırlarınızda
3rd plural sınırlarında sınırlarında
ablative
singular plural
1st singular sınırımdan sınırlarımdan
2nd singular sınırından sınırlarından
3rd singular sınırından sınırlarından
1st plural sınırımızdan sınırlarımızdan
2nd plural sınırınızdan sınırlarınızdan
3rd plural sınırlarından sınırlarından
genitive
singular plural
1st singular sınırımın sınırlarımın
2nd singular sınırının sınırlarının
3rd singular sınırının sınırlarının
1st plural sınırımızın sınırlarımızın
2nd plural sınırınızın sınırlarınızın
3rd plural sınırlarının sınırlarının