sırıtmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish صریتمق (ṣırıtmaḳ, to grin, to laugh).[1]

Pronunciation

  • IPA(key): [sɯ.rɯtˈmak]
  • Hyphenation: sı‧rıt‧mak

Verb

sırıtmak (third-person singular simple present sırıtır)

  1. (intransitive) To grin, to smirk in a way that indicates stupidity, surprise, cunning, or ridicule.
    (idiom) pişmiş kelle gibi sırıtmakto grin like a Cheshire cat
  2. (slang, intransitive) (of a clothing or accessory item) To visually stand out in a negative way; to catch the eye due to being out of place.

Conjugation

Conjugation of sırıtmak
positive conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple sırıtırım sırıtırsın sırıtır sırıtırız sırıtırsınız sırıtırlar
past sırıtırmışım sırıtırmışsın sırıtırmış sırıtırmışız sırıtırmışsınız sırıtırlarmış
inferential sırıtırdım sırıtırdın sırıtırdı sırıtırdık sırıtırdınız sırıtırlardı
conditional sırıtırsam sırıtırsan sırıtırsa sırıtırsak sırıtırsanız sırıtırlarsa
continuous continuous simple sırıtıyorum sırıtıyorsun sırıtıyor sırıtıyoruz sırıtıyorsunuz sırıtıyorlar
past sırıtıyormuşum sırıtıyormuşsun sırıtıyormuş sırıtıyormuşuz sırıtıyormuşsunuz sırıtıyorlarmış
inferential sırıtıyordum sırıtıyordun sırıtıyordu sırıtıyorduk sırıtıyordunuz sırıtıyorlardı
conditional sırıtıyorsam sırıtıyorsan sırıtıyorsa sırıtıyorsak sırıtıyorsanız sırıtıyorlarsa
inferential inferential simple sırıtmışım sırıtmışsın sırıtmış sırıtmışız sırıtmışsınız sırıtmışlar
past sırıtmışmışım sırıtmışmışsın sırıtmışmış sırıtmışmışız sırıtmışmışsınız sırıtmışlarmış
inferential sırıtmıştım sırıtmıştın sırıtmıştı sırıtmıştık sırıtmıştınız sırıtmışlardı
conditional sırıtmışsam sırıtmışsan sırıtmışsa sırıtmışsak sırıtmışsanız sırıtmışlarsa
future future simple sırıtacağım sırıtacaksın sırıtacak sırıtacağız sırıtacaksınız sırıtacaklar
past sırıtacakmışım sırıtacakmışsın sırıtacakmış sırıtacakmışız sırıtacakmışsınız sırıtacaklarmış
inferential sırıtacaktım sırıtacaktın sırıtacaktı sırıtacaktık sırıtacaktınız sırıtacaklardı
conditional sırıtacaksam sırıtacaksan sırıtacaksa sırıtacaksak sırıtacaksanız sırıtacaklarsa
progressive progressive simple sırıtmaktayım sırıtmaktasın sırıtmakta sırıtmaktayız sırıtmaktasınız sırıtmaktalar
past sırıtmaktaymışım sırıtmaktaymışsın sırıtmaktaymış sırıtmaktaymışız sırıtmaktaymışsınız sırıtmaktalarmış
inferential sırıtmaktaydım sırıtmaktaydın sırıtmaktaydı sırıtmaktaydık sırıtmaktaydınız sırıtmaktalardı
conditional sırıtmaktaysam sırıtmaktaysan sırıtmaktaysa sırıtmaktaysak sırıtmaktaysanız sırıtmaktalarsa
necessitative necessitative simple sırıtmalıyım sırıtmalısın sırıtmalı sırıtmalıyız sırıtmalısınız sırıtmalılar
past sırıtmalıymışım sırıtmalıymışsın sırıtmalıymış sırıtmalıymışız sırıtmalıymışsınız sırıtmalılarmış
inferential sırıtmalıydım sırıtmalıydın sırıtmalıydı sırıtmalıydık sırıtmalıydınız sırıtmalılardı
conditional sırıtmalıysam sırıtmalıysan sırıtmalıysa sırıtmalıysak sırıtmalıysanız sırıtmalılarsa
past past simple sırıttım sırıttın sırıttı sırıttık sırıttınız sırıttılar
conditional sırıttıysam sırıttıysan sırıttıysa sırıttıysak sırıttıysanız sırıttılarsa
conditional conditional simple sırıtsam sırıtsan sırıtsa sırıtsak sırıtsanız sırıtsalar
past sırıtsaymışım sırıtsaymışsın sırıtsaymış sırıtsaymışız sırıtsaymışsınız sırıtsalarmış
inferential sırıtsaydım sırıtsaydın sırıtsaydı sırıtsaydık sırıtsaydınız sırıtsalardı
optative sırıtayım sırıtasın sırıta sırıtalım sırıtasınız sırıtalar
imperative imperative regular sırıt sırıtsın sırıtın sırıtsınlar
formal sırıtınız sırıtınız
informal sırıtsana sırıtsanıza
infinitive sırıtmak
verbal noun sırıtma
impersonal participle imperfective sırıtan
perfective sırıtmış
prospective sırıtacak
personal participle non-prospective sırıttığım sırıttığın sırıttığı sırıttığımız sırıttığınız sırıttıkları
prospective sırıtacağım sırıtacağın sırıtacağı sırıtacağımız sırıtacağınız sırıtacakları
temporal adverb temporal adverb simple sırıtırken1
specific sırıtınca
"and" sırıtıp
"since" sırıtalı
"until" sırıtasıya
"as long as" sırıttıkça
modal adverb modal adverb simple sırıtarak
reduplicated sırıta sırıta
"as if" sırıtırcasına1
negative conjugation
negative conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple sırıtmam sırıtmazsın sırıtmaz sırıtmayız sırıtmazsınız sırıtmazlar
past sırıtmazmışım sırıtmazmışsın sırıtmazmış sırıtmazmışız sırıtmazmışsınız sırıtmazlarmış
inferential sırıtmazdım sırıtmazdın sırıtmazdı sırıtmazdık sırıtmazdınız sırıtmazlardı
conditional sırıtmazsam sırıtmazsan sırıtmazsa sırıtmazsak sırıtmazsanız sırıtmazlarsa
continuous continuous simple sırıtmıyorum sırıtmıyorsun sırıtmıyor sırıtmıyoruz sırıtmıyorsunuz sırıtmıyorlar
past sırıtmıyormuşum sırıtmıyormuşsun sırıtmıyormuş sırıtmıyormuşuz sırıtmıyormuşsunuz sırıtmıyorlarmış
inferential sırıtmıyordum sırıtmıyordun sırıtmıyordu sırıtmıyorduk sırıtmıyordunuz sırıtmıyorlardı
conditional sırıtmıyorsam sırıtmıyorsan sırıtmıyorsa sırıtmıyorsak sırıtmıyorsanız sırıtmıyorlarsa
inferential inferential simple sırıtmamışım sırıtmamışsın sırıtmamış sırıtmamışız sırıtmamışsınız sırıtmamışlar
past sırıtmamışmışım sırıtmamışmışsın sırıtmamışmış sırıtmamışmışız sırıtmamışmışsınız sırıtmamışlarmış
inferential sırıtmamıştım sırıtmamıştın sırıtmamıştı sırıtmamıştık sırıtmamıştınız sırıtmamışlardı
conditional sırıtmamışsam sırıtmamışsan sırıtmamışsa sırıtmamışsak sırıtmamışsanız sırıtmamışlarsa
future future simple sırıtmayacağım sırıtmayacaksın sırıtmayacak sırıtmayacağız sırıtmayacaksınız sırıtmayacaklar
past sırıtmayacakmışım sırıtmayacakmışsın sırıtmayacakmış sırıtmayacakmışız sırıtmayacakmışsınız sırıtmayacaklarmış
inferential sırıtmayacaktım sırıtmayacaktın sırıtmayacaktı sırıtmayacaktık sırıtmayacaktınız sırıtmayacaklardı
conditional sırıtmayacaksam sırıtmayacaksan sırıtmayacaksa sırıtmayacaksak sırıtmayacaksanız sırıtmayacaklarsa
progressive progressive simple sırıtmamaktayım sırıtmamaktasın sırıtmamakta sırıtmamaktayız sırıtmamaktasınız sırıtmamaktalar
past sırıtmamaktaymışım sırıtmamaktaymışsın sırıtmamaktaymış sırıtmamaktaymışız sırıtmamaktaymışsınız sırıtmamaktalarmış
inferential sırıtmamaktaydım sırıtmamaktaydın sırıtmamaktaydı sırıtmamaktaydık sırıtmamaktaydınız sırıtmamaktalardı
conditional sırıtmamaktaysam sırıtmamaktaysan sırıtmamaktaysa sırıtmamaktaysak sırıtmamaktaysanız sırıtmamaktalarsa
necessitative necessitative simple sırıtmamalıyım sırıtmamalısın sırıtmamalı sırıtmamalıyız sırıtmamalısınız sırıtmamalılar
past sırıtmamalıymışım sırıtmamalıymışsın sırıtmamalıymış sırıtmamalıymışız sırıtmamalıymışsınız sırıtmamalılarmış
inferential sırıtmamalıydım sırıtmamalıydın sırıtmamalıydı sırıtmamalıydık sırıtmamalıydınız sırıtmamalılardı
conditional sırıtmamalıysam sırıtmamalıysan sırıtmamalıysa sırıtmamalıysak sırıtmamalıysanız sırıtmamalılarsa
past past simple sırıtmadım sırıtmadın sırıtmadı sırıtmadık sırıtmadınız sırıtmadılar
conditional sırıtmadıysam sırıtmadıysan sırıtmadıysa sırıtmadıysak sırıtmadıysanız sırıtmadılarsa
conditional conditional simple sırıtmasam sırıtmasan sırıtmasa sırıtmasak sırıtmasanız sırıtmasalar
past sırıtmasaymışım sırıtmasaymışsın sırıtmasaymış sırıtmasaymışız sırıtmasaymışsınız sırıtmasalarmış
inferential sırıtmasaydım sırıtmasaydın sırıtmasaydı sırıtmasaydık sırıtmasaydınız sırıtmasalardı
optative sırıtmayayım sırıtmayasın sırıtmaya sırıtmayalım sırıtmayasınız sırıtmayalar
imperative imperative regular sırıtma sırıtmasın sırıtmayın sırıtmasınlar
formal sırıtmayınız sırıtmayınız
informal sırıtmasana sırıtmasanıza
infinitive sırıtmamak
verbal noun sırıtmama
impersonal participle imperfective sırıtmayan
perfective sırıtmamış
prospective sırıtmayacak
personal participle non-prospective sırıtmadığım sırıtmadığın sırıtmadığı sırıtmadığımız sırıtmadığınız sırıtmadıkları
prospective sırıtmayacağım sırıtmayacağın sırıtmayacağı sırıtmayacağımız sırıtmayacağınız sırıtmayacakları
temporal adverb temporal adverb simple sırıtmazken1
specific sırıtmayınca
"and" sırıtmayıp
"since" sırıtmayalı
"until" sırıtmayasıya
"as long as" sırıtmadıkça
modal adverb modal adverb simple sırıtmayarak
reduplicated sırıtmaya sırıtmaya
"as if" sırıtmazcasına1
potential conjugation
potential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple sırıtabilirim sırıtabilirsin sırıtabilir sırıtabiliriz sırıtabilirsiniz sırıtabilirler
past sırıtabilirmişim sırıtabilirmişsin sırıtabilirmiş sırıtabilirmişiz sırıtabilirmişsiniz sırıtabilirlermiş
inferential sırıtabilirdim sırıtabilirdin sırıtabilirdi sırıtabilirdik sırıtabilirdiniz sırıtabilirlerdi
conditional sırıtabilirsem sırıtabilirsen sırıtabilirse sırıtabilirsek sırıtabilirseniz sırıtabilirlerse
continuous continuous simple sırıtabiliyorum sırıtabiliyorsun sırıtabiliyor sırıtabiliyoruz sırıtabiliyorsunuz sırıtabiliyorlar
past sırıtabiliyormuşum sırıtabiliyormuşsun sırıtabiliyormuş sırıtabiliyormuşuz sırıtabiliyormuşsunuz sırıtabiliyorlarmış
inferential sırıtabiliyordum sırıtabiliyordun sırıtabiliyordu sırıtabiliyorduk sırıtabiliyordunuz sırıtabiliyorlardı
conditional sırıtabiliyorsam sırıtabiliyorsan sırıtabiliyorsa sırıtabiliyorsak sırıtabiliyorsanız sırıtabiliyorlarsa
inferential inferential simple sırıtabilmişim sırıtabilmişsin sırıtabilmiş sırıtabilmişiz sırıtabilmişsiniz sırıtabilmişler
past sırıtabilmişmişim sırıtabilmişmişsin sırıtabilmişmiş sırıtabilmişmişiz sırıtabilmişmişsiniz sırıtabilmişlermiş
inferential sırıtabilmiştim sırıtabilmiştin sırıtabilmişti sırıtabilmiştik sırıtabilmiştiniz sırıtabilmişlerdi
conditional sırıtabilmişsem sırıtabilmişsen sırıtabilmişse sırıtabilmişsek sırıtabilmişseniz sırıtabilmişlerse
future future simple sırıtabileceğim sırıtabileceksin sırıtabilecek sırıtabileceğiz sırıtabileceksiniz sırıtabilecekler
past sırıtabilecekmişim sırıtabilecekmişsin sırıtabilecekmiş sırıtabilecekmişiz sırıtabilecekmişsiniz sırıtabileceklermiş
inferential sırıtabilecektim sırıtabilecektin sırıtabilecekti sırıtabilecektik sırıtabilecektiniz sırıtabileceklerdi
conditional sırıtabileceksem sırıtabileceksen sırıtabilecekse sırıtabileceksek sırıtabilecekseniz sırıtabileceklerse
progressive progressive simple sırıtabilmekteyim sırıtabilmektesin sırıtabilmekte sırıtabilmekteyiz sırıtabilmektesiniz sırıtabilmekteler
past sırıtabilmekteymişim sırıtabilmekteymişsin sırıtabilmekteymiş sırıtabilmekteymişiz sırıtabilmekteymişsiniz sırıtabilmektelermiş
inferential sırıtabilmekteydim sırıtabilmekteydin sırıtabilmekteydi sırıtabilmekteydik sırıtabilmekteydiniz sırıtabilmektelerdi
conditional sırıtabilmekteysem sırıtabilmekteysen sırıtabilmekteyse sırıtabilmekteysek sırıtabilmekteyseniz sırıtabilmektelerse
necessitative necessitative simple sırıtabilmeliyim sırıtabilmelisin sırıtabilmeli sırıtabilmeliyiz sırıtabilmelisiniz sırıtabilmeliler
past sırıtabilmeliymişim sırıtabilmeliymişsin sırıtabilmeliymiş sırıtabilmeliymişiz sırıtabilmeliymişsiniz sırıtabilmelilermiş
inferential sırıtabilmeliydim sırıtabilmeliydin sırıtabilmeliydi sırıtabilmeliydik sırıtabilmeliydiniz sırıtabilmelilerdi
conditional sırıtabilmeliysem sırıtabilmeliysen sırıtabilmeliyse sırıtabilmeliysek sırıtabilmeliyseniz sırıtabilmelilerse
past past simple sırıtabildim sırıtabildin sırıtabildi sırıtabildik sırıtabildiniz sırıtabildiler
conditional sırıtabildiysem sırıtabildiysen sırıtabildiyse sırıtabildiysek sırıtabildiyseniz sırıtabildilerse
conditional conditional simple sırıtabilsem sırıtabilsen sırıtabilse sırıtabilsek sırıtabilseniz sırıtabilseler
past sırıtabilseymişim sırıtabilseymişsin sırıtabilseymiş sırıtabilseymişiz sırıtabilseymişsiniz sırıtabilselermiş
inferential sırıtabilseydim sırıtabilseydin sırıtabilseydi sırıtabilseydik sırıtabilseydiniz sırıtabilselerdi
optative sırıtabileyim sırıtabilesin sırıtabile sırıtabilelim sırıtabilesiniz sırıtabileler
imperative imperative regular sırıtabil sırıtabilsin sırıtabilin sırıtabilsinler
formal sırıtabiliniz sırıtabiliniz
informal sırıtabilsene sırıtabilsenize
infinitive sırıtabilmek
verbal noun sırıtabilme
impersonal participle imperfective sırıtabilen
perfective sırıtabilmiş
prospective sırıtabilecek
personal participle non-prospective sırıtabildiğim sırıtabildiğin sırıtabildiği sırıtabildiğimiz sırıtabildiğiniz sırıtabildikleri
prospective sırıtabileceğim sırıtabileceğin sırıtabileceği sırıtabileceğimiz sırıtabileceğiniz sırıtabilecekleri
temporal adverb temporal adverb simple sırıtabilirken1
specific sırıtabilince
"and" sırıtabilip
"since" sırıtabileli
"until" sırıtabilesiye
"as long as" sırıtabildikçe
modal adverb modal adverb simple sırıtabilerek
reduplicated sırıtabile sırıtabile
"as if" sırıtabilircesine1
impotential conjugation
impotential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple sırıtamam sırıtamazsın sırıtamaz sırıtamayız sırıtamazsınız sırıtamazlar
past sırıtamazmışım sırıtamazmışsın sırıtamazmış sırıtamazmışız sırıtamazmışsınız sırıtamazlarmış
inferential sırıtamazdım sırıtamazdın sırıtamazdı sırıtamazdık sırıtamazdınız sırıtamazlardı
conditional sırıtamazsam sırıtamazsan sırıtamazsa sırıtamazsak sırıtamazsanız sırıtamazlarsa
continuous continuous simple sırıtamıyorum sırıtamıyorsun sırıtamıyor sırıtamıyoruz sırıtamıyorsunuz sırıtamıyorlar
past sırıtamıyormuşum sırıtamıyormuşsun sırıtamıyormuş sırıtamıyormuşuz sırıtamıyormuşsunuz sırıtamıyorlarmış
inferential sırıtamıyordum sırıtamıyordun sırıtamıyordu sırıtamıyorduk sırıtamıyordunuz sırıtamıyorlardı
conditional sırıtamıyorsam sırıtamıyorsan sırıtamıyorsa sırıtamıyorsak sırıtamıyorsanız sırıtamıyorlarsa
inferential inferential simple sırıtamamışım sırıtamamışsın sırıtamamış sırıtamamışız sırıtamamışsınız sırıtamamışlar
past sırıtamamışmışım sırıtamamışmışsın sırıtamamışmış sırıtamamışmışız sırıtamamışmışsınız sırıtamamışlarmış
inferential sırıtamamıştım sırıtamamıştın sırıtamamıştı sırıtamamıştık sırıtamamıştınız sırıtamamışlardı
conditional sırıtamamışsam sırıtamamışsan sırıtamamışsa sırıtamamışsak sırıtamamışsanız sırıtamamışlarsa
future future simple sırıtamayacağım sırıtamayacaksın sırıtamayacak sırıtamayacağız sırıtamayacaksınız sırıtamayacaklar
past sırıtamayacakmışım sırıtamayacakmışsın sırıtamayacakmış sırıtamayacakmışız sırıtamayacakmışsınız sırıtamayacaklarmış
inferential sırıtamayacaktım sırıtamayacaktın sırıtamayacaktı sırıtamayacaktık sırıtamayacaktınız sırıtamayacaklardı
conditional sırıtamayacaksam sırıtamayacaksan sırıtamayacaksa sırıtamayacaksak sırıtamayacaksanız sırıtamayacaklarsa
progressive progressive simple sırıtamamaktayım sırıtamamaktasın sırıtamamakta sırıtamamaktayız sırıtamamaktasınız sırıtamamaktalar
past sırıtamamaktaymışım sırıtamamaktaymışsın sırıtamamaktaymış sırıtamamaktaymışız sırıtamamaktaymışsınız sırıtamamaktalarmış
inferential sırıtamamaktaydım sırıtamamaktaydın sırıtamamaktaydı sırıtamamaktaydık sırıtamamaktaydınız sırıtamamaktalardı
conditional sırıtamamaktaysam sırıtamamaktaysan sırıtamamaktaysa sırıtamamaktaysak sırıtamamaktaysanız sırıtamamaktalarsa
necessitative necessitative simple sırıtamamalıyım sırıtamamalısın sırıtamamalı sırıtamamalıyız sırıtamamalısınız sırıtamamalılar
past sırıtamamalıymışım sırıtamamalıymışsın sırıtamamalıymış sırıtamamalıymışız sırıtamamalıymışsınız sırıtamamalılarmış
inferential sırıtamamalıydım sırıtamamalıydın sırıtamamalıydı sırıtamamalıydık sırıtamamalıydınız sırıtamamalılardı
conditional sırıtamamalıysam sırıtamamalıysan sırıtamamalıysa sırıtamamalıysak sırıtamamalıysanız sırıtamamalılarsa
past past simple sırıtamadım sırıtamadın sırıtamadı sırıtamadık sırıtamadınız sırıtamadılar
conditional sırıtamadıysam sırıtamadıysan sırıtamadıysa sırıtamadıysak sırıtamadıysanız sırıtamadılarsa
conditional conditional simple sırıtamasam sırıtamasan sırıtamasa sırıtamasak sırıtamasanız sırıtamasalar
past sırıtamasaymışım sırıtamasaymışsın sırıtamasaymış sırıtamasaymışız sırıtamasaymışsınız sırıtamasalarmış
inferential sırıtamasaydım sırıtamasaydın sırıtamasaydı sırıtamasaydık sırıtamasaydınız sırıtamasalardı
optative sırıtamayayım sırıtamayasın sırıtamaya sırıtamayalım sırıtamayasınız sırıtamayalar
imperative imperative regular sırıtama sırıtamasın sırıtamayın sırıtamasınlar
formal sırıtamayınız sırıtamayınız
informal sırıtamasana sırıtamasanıza
infinitive sırıtamamak
verbal noun sırıtamama
impersonal participle imperfective sırıtamayan
perfective sırıtamamış
prospective sırıtamayacak
personal participle non-prospective sırıtamadığım sırıtamadığın sırıtamadığı sırıtamadığımız sırıtamadığınız sırıtamadıkları
prospective sırıtamayacağım sırıtamayacağın sırıtamayacağı sırıtamayacağımız sırıtamayacağınız sırıtamayacakları
temporal adverb temporal adverb simple sırıtamazken1
specific sırıtamayınca
"and" sırıtamayıp
"since" sırıtamayalı
"until" sırıtamayasıya
"as long as" sırıtamadıkça
modal adverb modal adverb simple sırıtamayarak
reduplicated sırıtamaya sırıtamaya
"as if" sırıtamazcasına1

1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

References

  1. ^ Redhouse, James W. (1890) “صریتمق”, in A Turkish and English Lexicon[1], Constantinople: A. H. Boyajian, page 1175

Further reading

  • sırıtmak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu