sattırtmak

Turkish

Verb

sattırtmak (third-person singular simple present sattırtır)

  1. to find somebody who lets somebody sell something
    Bu eski masayı Ali'ye sattırtacağım.
    I will let Ali find somebody to sell this old table.

Conjugation

Conjugation of sattırtmak
positive conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple sattırtırım sattırtırsın sattırtır sattırtırız sattırtırsınız sattırtırlar
past sattırtırmışım sattırtırmışsın sattırtırmış sattırtırmışız sattırtırmışsınız sattırtırlarmış
inferential sattırtırdım sattırtırdın sattırtırdı sattırtırdık sattırtırdınız sattırtırlardı
conditional sattırtırsam sattırtırsan sattırtırsa sattırtırsak sattırtırsanız sattırtırlarsa
continuous continuous simple sattırtıyorum sattırtıyorsun sattırtıyor sattırtıyoruz sattırtıyorsunuz sattırtıyorlar
past sattırtıyormuşum sattırtıyormuşsun sattırtıyormuş sattırtıyormuşuz sattırtıyormuşsunuz sattırtıyorlarmış
inferential sattırtıyordum sattırtıyordun sattırtıyordu sattırtıyorduk sattırtıyordunuz sattırtıyorlardı
conditional sattırtıyorsam sattırtıyorsan sattırtıyorsa sattırtıyorsak sattırtıyorsanız sattırtıyorlarsa
inferential inferential simple sattırtmışım sattırtmışsın sattırtmış sattırtmışız sattırtmışsınız sattırtmışlar
past sattırtmışmışım sattırtmışmışsın sattırtmışmış sattırtmışmışız sattırtmışmışsınız sattırtmışlarmış
inferential sattırtmıştım sattırtmıştın sattırtmıştı sattırtmıştık sattırtmıştınız sattırtmışlardı
conditional sattırtmışsam sattırtmışsan sattırtmışsa sattırtmışsak sattırtmışsanız sattırtmışlarsa
future future simple sattırtacağım sattırtacaksın sattırtacak sattırtacağız sattırtacaksınız sattırtacaklar
past sattırtacakmışım sattırtacakmışsın sattırtacakmış sattırtacakmışız sattırtacakmışsınız sattırtacaklarmış
inferential sattırtacaktım sattırtacaktın sattırtacaktı sattırtacaktık sattırtacaktınız sattırtacaklardı
conditional sattırtacaksam sattırtacaksan sattırtacaksa sattırtacaksak sattırtacaksanız sattırtacaklarsa
progressive progressive simple sattırtmaktayım sattırtmaktasın sattırtmakta sattırtmaktayız sattırtmaktasınız sattırtmaktalar
past sattırtmaktaymışım sattırtmaktaymışsın sattırtmaktaymış sattırtmaktaymışız sattırtmaktaymışsınız sattırtmaktalarmış
inferential sattırtmaktaydım sattırtmaktaydın sattırtmaktaydı sattırtmaktaydık sattırtmaktaydınız sattırtmaktalardı
conditional sattırtmaktaysam sattırtmaktaysan sattırtmaktaysa sattırtmaktaysak sattırtmaktaysanız sattırtmaktalarsa
necessitative necessitative simple sattırtmalıyım sattırtmalısın sattırtmalı sattırtmalıyız sattırtmalısınız sattırtmalılar
past sattırtmalıymışım sattırtmalıymışsın sattırtmalıymış sattırtmalıymışız sattırtmalıymışsınız sattırtmalılarmış
inferential sattırtmalıydım sattırtmalıydın sattırtmalıydı sattırtmalıydık sattırtmalıydınız sattırtmalılardı
conditional sattırtmalıysam sattırtmalıysan sattırtmalıysa sattırtmalıysak sattırtmalıysanız sattırtmalılarsa
past past simple sattırttım sattırttın sattırttı sattırttık sattırttınız sattırttılar
conditional sattırttıysam sattırttıysan sattırttıysa sattırttıysak sattırttıysanız sattırttılarsa
conditional conditional simple sattırtsam sattırtsan sattırtsa sattırtsak sattırtsanız sattırtsalar
past sattırtsaymışım sattırtsaymışsın sattırtsaymış sattırtsaymışız sattırtsaymışsınız sattırtsalarmış
inferential sattırtsaydım sattırtsaydın sattırtsaydı sattırtsaydık sattırtsaydınız sattırtsalardı
optative sattırtayım sattırtasın sattırta sattırtalım sattırtasınız sattırtalar
imperative imperative regular sattırt sattırtsın sattırtın sattırtsınlar
formal sattırtınız sattırtınız
informal sattırtsana sattırtsanıza
infinitive sattırtmak
verbal noun sattırtma
impersonal participle imperfective sattırtan
perfective sattırtmış
prospective sattırtacak
personal participle non-prospective sattırttığım sattırttığın sattırttığı sattırttığımız sattırttığınız sattırttıkları
prospective sattırtacağım sattırtacağın sattırtacağı sattırtacağımız sattırtacağınız sattırtacakları
temporal adverb temporal adverb simple sattırtırken1
specific sattırtınca
"and" sattırtıp
"since" sattırtalı
"until" sattırtasıya
"as long as" sattırttıkça
modal adverb modal adverb simple sattırtarak
reduplicated sattırta sattırta
"as if" sattırtırcasına1
negative conjugation
negative conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple sattırtmam sattırtmazsın sattırtmaz sattırtmayız sattırtmazsınız sattırtmazlar
past sattırtmazmışım sattırtmazmışsın sattırtmazmış sattırtmazmışız sattırtmazmışsınız sattırtmazlarmış
inferential sattırtmazdım sattırtmazdın sattırtmazdı sattırtmazdık sattırtmazdınız sattırtmazlardı
conditional sattırtmazsam sattırtmazsan sattırtmazsa sattırtmazsak sattırtmazsanız sattırtmazlarsa
continuous continuous simple sattırtmıyorum sattırtmıyorsun sattırtmıyor sattırtmıyoruz sattırtmıyorsunuz sattırtmıyorlar
past sattırtmıyormuşum sattırtmıyormuşsun sattırtmıyormuş sattırtmıyormuşuz sattırtmıyormuşsunuz sattırtmıyorlarmış
inferential sattırtmıyordum sattırtmıyordun sattırtmıyordu sattırtmıyorduk sattırtmıyordunuz sattırtmıyorlardı
conditional sattırtmıyorsam sattırtmıyorsan sattırtmıyorsa sattırtmıyorsak sattırtmıyorsanız sattırtmıyorlarsa
inferential inferential simple sattırtmamışım sattırtmamışsın sattırtmamış sattırtmamışız sattırtmamışsınız sattırtmamışlar
past sattırtmamışmışım sattırtmamışmışsın sattırtmamışmış sattırtmamışmışız sattırtmamışmışsınız sattırtmamışlarmış
inferential sattırtmamıştım sattırtmamıştın sattırtmamıştı sattırtmamıştık sattırtmamıştınız sattırtmamışlardı
conditional sattırtmamışsam sattırtmamışsan sattırtmamışsa sattırtmamışsak sattırtmamışsanız sattırtmamışlarsa
future future simple sattırtmayacağım sattırtmayacaksın sattırtmayacak sattırtmayacağız sattırtmayacaksınız sattırtmayacaklar
past sattırtmayacakmışım sattırtmayacakmışsın sattırtmayacakmış sattırtmayacakmışız sattırtmayacakmışsınız sattırtmayacaklarmış
inferential sattırtmayacaktım sattırtmayacaktın sattırtmayacaktı sattırtmayacaktık sattırtmayacaktınız sattırtmayacaklardı
conditional sattırtmayacaksam sattırtmayacaksan sattırtmayacaksa sattırtmayacaksak sattırtmayacaksanız sattırtmayacaklarsa
progressive progressive simple sattırtmamaktayım sattırtmamaktasın sattırtmamakta sattırtmamaktayız sattırtmamaktasınız sattırtmamaktalar
past sattırtmamaktaymışım sattırtmamaktaymışsın sattırtmamaktaymış sattırtmamaktaymışız sattırtmamaktaymışsınız sattırtmamaktalarmış
inferential sattırtmamaktaydım sattırtmamaktaydın sattırtmamaktaydı sattırtmamaktaydık sattırtmamaktaydınız sattırtmamaktalardı
conditional sattırtmamaktaysam sattırtmamaktaysan sattırtmamaktaysa sattırtmamaktaysak sattırtmamaktaysanız sattırtmamaktalarsa
necessitative necessitative simple sattırtmamalıyım sattırtmamalısın sattırtmamalı sattırtmamalıyız sattırtmamalısınız sattırtmamalılar
past sattırtmamalıymışım sattırtmamalıymışsın sattırtmamalıymış sattırtmamalıymışız sattırtmamalıymışsınız sattırtmamalılarmış
inferential sattırtmamalıydım sattırtmamalıydın sattırtmamalıydı sattırtmamalıydık sattırtmamalıydınız sattırtmamalılardı
conditional sattırtmamalıysam sattırtmamalıysan sattırtmamalıysa sattırtmamalıysak sattırtmamalıysanız sattırtmamalılarsa
past past simple sattırtmadım sattırtmadın sattırtmadı sattırtmadık sattırtmadınız sattırtmadılar
conditional sattırtmadıysam sattırtmadıysan sattırtmadıysa sattırtmadıysak sattırtmadıysanız sattırtmadılarsa
conditional conditional simple sattırtmasam sattırtmasan sattırtmasa sattırtmasak sattırtmasanız sattırtmasalar
past sattırtmasaymışım sattırtmasaymışsın sattırtmasaymış sattırtmasaymışız sattırtmasaymışsınız sattırtmasalarmış
inferential sattırtmasaydım sattırtmasaydın sattırtmasaydı sattırtmasaydık sattırtmasaydınız sattırtmasalardı
optative sattırtmayayım sattırtmayasın sattırtmaya sattırtmayalım sattırtmayasınız sattırtmayalar
imperative imperative regular sattırtma sattırtmasın sattırtmayın sattırtmasınlar
formal sattırtmayınız sattırtmayınız
informal sattırtmasana sattırtmasanıza
infinitive sattırtmamak
verbal noun sattırtmama
impersonal participle imperfective sattırtmayan
perfective sattırtmamış
prospective sattırtmayacak
personal participle non-prospective sattırtmadığım sattırtmadığın sattırtmadığı sattırtmadığımız sattırtmadığınız sattırtmadıkları
prospective sattırtmayacağım sattırtmayacağın sattırtmayacağı sattırtmayacağımız sattırtmayacağınız sattırtmayacakları
temporal adverb temporal adverb simple sattırtmazken1
specific sattırtmayınca
"and" sattırtmayıp
"since" sattırtmayalı
"until" sattırtmayasıya
"as long as" sattırtmadıkça
modal adverb modal adverb simple sattırtmayarak
reduplicated sattırtmaya sattırtmaya
"as if" sattırtmazcasına1
potential conjugation
potential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple sattırtabilirim sattırtabilirsin sattırtabilir sattırtabiliriz sattırtabilirsiniz sattırtabilirler
past sattırtabilirmişim sattırtabilirmişsin sattırtabilirmiş sattırtabilirmişiz sattırtabilirmişsiniz sattırtabilirlermiş
inferential sattırtabilirdim sattırtabilirdin sattırtabilirdi sattırtabilirdik sattırtabilirdiniz sattırtabilirlerdi
conditional sattırtabilirsem sattırtabilirsen sattırtabilirse sattırtabilirsek sattırtabilirseniz sattırtabilirlerse
continuous continuous simple sattırtabiliyorum sattırtabiliyorsun sattırtabiliyor sattırtabiliyoruz sattırtabiliyorsunuz sattırtabiliyorlar
past sattırtabiliyormuşum sattırtabiliyormuşsun sattırtabiliyormuş sattırtabiliyormuşuz sattırtabiliyormuşsunuz sattırtabiliyorlarmış
inferential sattırtabiliyordum sattırtabiliyordun sattırtabiliyordu sattırtabiliyorduk sattırtabiliyordunuz sattırtabiliyorlardı
conditional sattırtabiliyorsam sattırtabiliyorsan sattırtabiliyorsa sattırtabiliyorsak sattırtabiliyorsanız sattırtabiliyorlarsa
inferential inferential simple sattırtabilmişim sattırtabilmişsin sattırtabilmiş sattırtabilmişiz sattırtabilmişsiniz sattırtabilmişler
past sattırtabilmişmişim sattırtabilmişmişsin sattırtabilmişmiş sattırtabilmişmişiz sattırtabilmişmişsiniz sattırtabilmişlermiş
inferential sattırtabilmiştim sattırtabilmiştin sattırtabilmişti sattırtabilmiştik sattırtabilmiştiniz sattırtabilmişlerdi
conditional sattırtabilmişsem sattırtabilmişsen sattırtabilmişse sattırtabilmişsek sattırtabilmişseniz sattırtabilmişlerse
future future simple sattırtabileceğim sattırtabileceksin sattırtabilecek sattırtabileceğiz sattırtabileceksiniz sattırtabilecekler
past sattırtabilecekmişim sattırtabilecekmişsin sattırtabilecekmiş sattırtabilecekmişiz sattırtabilecekmişsiniz sattırtabileceklermiş
inferential sattırtabilecektim sattırtabilecektin sattırtabilecekti sattırtabilecektik sattırtabilecektiniz sattırtabileceklerdi
conditional sattırtabileceksem sattırtabileceksen sattırtabilecekse sattırtabileceksek sattırtabilecekseniz sattırtabileceklerse
progressive progressive simple sattırtabilmekteyim sattırtabilmektesin sattırtabilmekte sattırtabilmekteyiz sattırtabilmektesiniz sattırtabilmekteler
past sattırtabilmekteymişim sattırtabilmekteymişsin sattırtabilmekteymiş sattırtabilmekteymişiz sattırtabilmekteymişsiniz sattırtabilmektelermiş
inferential sattırtabilmekteydim sattırtabilmekteydin sattırtabilmekteydi sattırtabilmekteydik sattırtabilmekteydiniz sattırtabilmektelerdi
conditional sattırtabilmekteysem sattırtabilmekteysen sattırtabilmekteyse sattırtabilmekteysek sattırtabilmekteyseniz sattırtabilmektelerse
necessitative necessitative simple sattırtabilmeliyim sattırtabilmelisin sattırtabilmeli sattırtabilmeliyiz sattırtabilmelisiniz sattırtabilmeliler
past sattırtabilmeliymişim sattırtabilmeliymişsin sattırtabilmeliymiş sattırtabilmeliymişiz sattırtabilmeliymişsiniz sattırtabilmelilermiş
inferential sattırtabilmeliydim sattırtabilmeliydin sattırtabilmeliydi sattırtabilmeliydik sattırtabilmeliydiniz sattırtabilmelilerdi
conditional sattırtabilmeliysem sattırtabilmeliysen sattırtabilmeliyse sattırtabilmeliysek sattırtabilmeliyseniz sattırtabilmelilerse
past past simple sattırtabildim sattırtabildin sattırtabildi sattırtabildik sattırtabildiniz sattırtabildiler
conditional sattırtabildiysem sattırtabildiysen sattırtabildiyse sattırtabildiysek sattırtabildiyseniz sattırtabildilerse
conditional conditional simple sattırtabilsem sattırtabilsen sattırtabilse sattırtabilsek sattırtabilseniz sattırtabilseler
past sattırtabilseymişim sattırtabilseymişsin sattırtabilseymiş sattırtabilseymişiz sattırtabilseymişsiniz sattırtabilselermiş
inferential sattırtabilseydim sattırtabilseydin sattırtabilseydi sattırtabilseydik sattırtabilseydiniz sattırtabilselerdi
optative sattırtabileyim sattırtabilesin sattırtabile sattırtabilelim sattırtabilesiniz sattırtabileler
imperative imperative regular sattırtabil sattırtabilsin sattırtabilin sattırtabilsinler
formal sattırtabiliniz sattırtabiliniz
informal sattırtabilsene sattırtabilsenize
infinitive sattırtabilmek
verbal noun sattırtabilme
impersonal participle imperfective sattırtabilen
perfective sattırtabilmiş
prospective sattırtabilecek
personal participle non-prospective sattırtabildiğim sattırtabildiğin sattırtabildiği sattırtabildiğimiz sattırtabildiğiniz sattırtabildikleri
prospective sattırtabileceğim sattırtabileceğin sattırtabileceği sattırtabileceğimiz sattırtabileceğiniz sattırtabilecekleri
temporal adverb temporal adverb simple sattırtabilirken1
specific sattırtabilince
"and" sattırtabilip
"since" sattırtabileli
"until" sattırtabilesiye
"as long as" sattırtabildikçe
modal adverb modal adverb simple sattırtabilerek
reduplicated sattırtabile sattırtabile
"as if" sattırtabilircesine1
impotential conjugation
impotential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple sattırtamam sattırtamazsın sattırtamaz sattırtamayız sattırtamazsınız sattırtamazlar
past sattırtamazmışım sattırtamazmışsın sattırtamazmış sattırtamazmışız sattırtamazmışsınız sattırtamazlarmış
inferential sattırtamazdım sattırtamazdın sattırtamazdı sattırtamazdık sattırtamazdınız sattırtamazlardı
conditional sattırtamazsam sattırtamazsan sattırtamazsa sattırtamazsak sattırtamazsanız sattırtamazlarsa
continuous continuous simple sattırtamıyorum sattırtamıyorsun sattırtamıyor sattırtamıyoruz sattırtamıyorsunuz sattırtamıyorlar
past sattırtamıyormuşum sattırtamıyormuşsun sattırtamıyormuş sattırtamıyormuşuz sattırtamıyormuşsunuz sattırtamıyorlarmış
inferential sattırtamıyordum sattırtamıyordun sattırtamıyordu sattırtamıyorduk sattırtamıyordunuz sattırtamıyorlardı
conditional sattırtamıyorsam sattırtamıyorsan sattırtamıyorsa sattırtamıyorsak sattırtamıyorsanız sattırtamıyorlarsa
inferential inferential simple sattırtamamışım sattırtamamışsın sattırtamamış sattırtamamışız sattırtamamışsınız sattırtamamışlar
past sattırtamamışmışım sattırtamamışmışsın sattırtamamışmış sattırtamamışmışız sattırtamamışmışsınız sattırtamamışlarmış
inferential sattırtamamıştım sattırtamamıştın sattırtamamıştı sattırtamamıştık sattırtamamıştınız sattırtamamışlardı
conditional sattırtamamışsam sattırtamamışsan sattırtamamışsa sattırtamamışsak sattırtamamışsanız sattırtamamışlarsa
future future simple sattırtamayacağım sattırtamayacaksın sattırtamayacak sattırtamayacağız sattırtamayacaksınız sattırtamayacaklar
past sattırtamayacakmışım sattırtamayacakmışsın sattırtamayacakmış sattırtamayacakmışız sattırtamayacakmışsınız sattırtamayacaklarmış
inferential sattırtamayacaktım sattırtamayacaktın sattırtamayacaktı sattırtamayacaktık sattırtamayacaktınız sattırtamayacaklardı
conditional sattırtamayacaksam sattırtamayacaksan sattırtamayacaksa sattırtamayacaksak sattırtamayacaksanız sattırtamayacaklarsa
progressive progressive simple sattırtamamaktayım sattırtamamaktasın sattırtamamakta sattırtamamaktayız sattırtamamaktasınız sattırtamamaktalar
past sattırtamamaktaymışım sattırtamamaktaymışsın sattırtamamaktaymış sattırtamamaktaymışız sattırtamamaktaymışsınız sattırtamamaktalarmış
inferential sattırtamamaktaydım sattırtamamaktaydın sattırtamamaktaydı sattırtamamaktaydık sattırtamamaktaydınız sattırtamamaktalardı
conditional sattırtamamaktaysam sattırtamamaktaysan sattırtamamaktaysa sattırtamamaktaysak sattırtamamaktaysanız sattırtamamaktalarsa
necessitative necessitative simple sattırtamamalıyım sattırtamamalısın sattırtamamalı sattırtamamalıyız sattırtamamalısınız sattırtamamalılar
past sattırtamamalıymışım sattırtamamalıymışsın sattırtamamalıymış sattırtamamalıymışız sattırtamamalıymışsınız sattırtamamalılarmış
inferential sattırtamamalıydım sattırtamamalıydın sattırtamamalıydı sattırtamamalıydık sattırtamamalıydınız sattırtamamalılardı
conditional sattırtamamalıysam sattırtamamalıysan sattırtamamalıysa sattırtamamalıysak sattırtamamalıysanız sattırtamamalılarsa
past past simple sattırtamadım sattırtamadın sattırtamadı sattırtamadık sattırtamadınız sattırtamadılar
conditional sattırtamadıysam sattırtamadıysan sattırtamadıysa sattırtamadıysak sattırtamadıysanız sattırtamadılarsa
conditional conditional simple sattırtamasam sattırtamasan sattırtamasa sattırtamasak sattırtamasanız sattırtamasalar
past sattırtamasaymışım sattırtamasaymışsın sattırtamasaymış sattırtamasaymışız sattırtamasaymışsınız sattırtamasalarmış
inferential sattırtamasaydım sattırtamasaydın sattırtamasaydı sattırtamasaydık sattırtamasaydınız sattırtamasalardı
optative sattırtamayayım sattırtamayasın sattırtamaya sattırtamayalım sattırtamayasınız sattırtamayalar
imperative imperative regular sattırtama sattırtamasın sattırtamayın sattırtamasınlar
formal sattırtamayınız sattırtamayınız
informal sattırtamasana sattırtamasanıza
infinitive sattırtamamak
verbal noun sattırtamama
impersonal participle imperfective sattırtamayan
perfective sattırtamamış
prospective sattırtamayacak
personal participle non-prospective sattırtamadığım sattırtamadığın sattırtamadığı sattırtamadığımız sattırtamadığınız sattırtamadıkları
prospective sattırtamayacağım sattırtamayacağın sattırtamayacağı sattırtamayacağımız sattırtamayacağınız sattırtamayacakları
temporal adverb temporal adverb simple sattırtamazken1
specific sattırtamayınca
"and" sattırtamayıp
"since" sattırtamayalı
"until" sattırtamayasıya
"as long as" sattırtamadıkça
modal adverb modal adverb simple sattırtamayarak
reduplicated sattırtamaya sattırtamaya
"as if" sattırtamazcasına1

1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

Antonyms

  • sattırtmamak