فرلاتمق
Ottoman Turkish
Etymology
From فرلامق (fırlamak, “to fly off”) + ـت (-t, causative suffix).
Verb
فرلاتمق • (fırlatmak)
- to throw, to hurl
- 1887, Mehmet Celâl, اورورا, Karabet ve Kasbar Matbaası, page 53:
- زوللینك اوستنه او بله بر مدهش نظر فرلاتدی كه
- zavallınıñ üstüne o bile bir müdhiş nazar fırlattı ki
- Even he gave the poor one a terrifying look
- (literally, “Even he threw upon the poor one a terrifying look”)
- 1923, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Nur Baba[1], page 54:
- زیبا خانم افندی، أل چانطهسنی بر ماصهنك اوزرینه فیرلاتدی، كندینی بر قولتوغه آتدی و چارشافی باشنده، ألدیوهنلرینی چیقارمقله مشغول، دوام ایتدی:
— صوصمه، صوصمه! بر چواب ویر!- Ziba Hanımefendi, el çantasını bir masanın üzerine fırlattı, kendini bir koltuğa attı ve çarşafı başında, eldivenlerini çıkarmakla meşgul, devam etti:
– Susma, susma! Bir cevap ver! - (please add an English translation of this quotation)
- Ziba Hanımefendi, el çantasını bir masanın üzerine fırlattı, kendini bir koltuğa attı ve çarşafı başında, eldivenlerini çıkarmakla meşgul, devam etti:
Descendants
- Turkish: fırlatmak
- → Armenian: ֆըռլաթմիշ (fəṙlatʻmiš), ֆըրլաթմիշ (fərlatʻmiš)
References
- Kélékian, Diran (1911) “فرلاتمق”, in Dictionnaire turc-français[2] (in French), Constantinople: Mihran, page 896a
- Redhouse, James W. (1890) “فرلاتمق”, in A Turkish and English Lexicon[3], Constantinople: A. H. Boyajian, page 1378b
- Çağbayır, Yaşar (2007) “fırlatmak”, in Ötüken Türkçe Sözlük (in Turkish), Istanbul: Ötüken Neşriyat, page 1580b