baştan çıkarmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish باشدن چیقرمق (literally to make (someone) out of his/her head).

Verb

baştan çıkarmak

  1. (transitive) to seduce
  2. (transitive) to beguile
  3. (transitive) to tempt (to provoke someone to do wrong)

Conjugation

Conjugation of baştan çıkarmak
positive conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple baştan çıkarırım baştan çıkarırsın baştan çıkarır baştan çıkarırız baştan çıkarırsınız baştan çıkarırlar
past baştan çıkarırmışım baştan çıkarırmışsın baştan çıkarırmış baştan çıkarırmışız baştan çıkarırmışsınız baştan çıkarırlarmış
inferential baştan çıkarırdım baştan çıkarırdın baştan çıkarırdı baştan çıkarırdık baştan çıkarırdınız baştan çıkarırlardı
conditional baştan çıkarırsam baştan çıkarırsan baştan çıkarırsa baştan çıkarırsak baştan çıkarırsanız baştan çıkarırlarsa
continuous continuous simple baştan çıkarıyorum baştan çıkarıyorsun baştan çıkarıyor baştan çıkarıyoruz baştan çıkarıyorsunuz baştan çıkarıyorlar
past baştan çıkarıyormuşum baştan çıkarıyormuşsun baştan çıkarıyormuş baştan çıkarıyormuşuz baştan çıkarıyormuşsunuz baştan çıkarıyorlarmış
inferential baştan çıkarıyordum baştan çıkarıyordun baştan çıkarıyordu baştan çıkarıyorduk baştan çıkarıyordunuz baştan çıkarıyorlardı
conditional baştan çıkarıyorsam baştan çıkarıyorsan baştan çıkarıyorsa baştan çıkarıyorsak baştan çıkarıyorsanız baştan çıkarıyorlarsa
inferential inferential simple baştan çıkarmışım baştan çıkarmışsın baştan çıkarmış baştan çıkarmışız baştan çıkarmışsınız baştan çıkarmışlar
past baştan çıkarmışmışım baştan çıkarmışmışsın baştan çıkarmışmış baştan çıkarmışmışız baştan çıkarmışmışsınız baştan çıkarmışlarmış
inferential baştan çıkarmıştım baştan çıkarmıştın baştan çıkarmıştı baştan çıkarmıştık baştan çıkarmıştınız baştan çıkarmışlardı
conditional baştan çıkarmışsam baştan çıkarmışsan baştan çıkarmışsa baştan çıkarmışsak baştan çıkarmışsanız baştan çıkarmışlarsa
future future simple baştan çıkaracağım baştan çıkaracaksın baştan çıkaracak baştan çıkaracağız baştan çıkaracaksınız baştan çıkaracaklar
past baştan çıkaracakmışım baştan çıkaracakmışsın baştan çıkaracakmış baştan çıkaracakmışız baştan çıkaracakmışsınız baştan çıkaracaklarmış
inferential baştan çıkaracaktım baştan çıkaracaktın baştan çıkaracaktı baştan çıkaracaktık baştan çıkaracaktınız baştan çıkaracaklardı
conditional baştan çıkaracaksam baştan çıkaracaksan baştan çıkaracaksa baştan çıkaracaksak baştan çıkaracaksanız baştan çıkaracaklarsa
progressive progressive simple baştan çıkarmaktayım baştan çıkarmaktasın baştan çıkarmakta baştan çıkarmaktayız baştan çıkarmaktasınız baştan çıkarmaktalar
past baştan çıkarmaktaymışım baştan çıkarmaktaymışsın baştan çıkarmaktaymış baştan çıkarmaktaymışız baştan çıkarmaktaymışsınız baştan çıkarmaktalarmış
inferential baştan çıkarmaktaydım baştan çıkarmaktaydın baştan çıkarmaktaydı baştan çıkarmaktaydık baştan çıkarmaktaydınız baştan çıkarmaktalardı
conditional baştan çıkarmaktaysam baştan çıkarmaktaysan baştan çıkarmaktaysa baştan çıkarmaktaysak baştan çıkarmaktaysanız baştan çıkarmaktalarsa
necessitative necessitative simple baştan çıkarmalıyım baştan çıkarmalısın baştan çıkarmalı baştan çıkarmalıyız baştan çıkarmalısınız baştan çıkarmalılar
past baştan çıkarmalıymışım baştan çıkarmalıymışsın baştan çıkarmalıymış baştan çıkarmalıymışız baştan çıkarmalıymışsınız baştan çıkarmalılarmış
inferential baştan çıkarmalıydım baştan çıkarmalıydın baştan çıkarmalıydı baştan çıkarmalıydık baştan çıkarmalıydınız baştan çıkarmalılardı
conditional baştan çıkarmalıysam baştan çıkarmalıysan baştan çıkarmalıysa baştan çıkarmalıysak baştan çıkarmalıysanız baştan çıkarmalılarsa
past past simple baştan çıkardım baştan çıkardın baştan çıkardı baştan çıkardık baştan çıkardınız baştan çıkardılar
conditional baştan çıkardıysam baştan çıkardıysan baştan çıkardıysa baştan çıkardıysak baştan çıkardıysanız baştan çıkardılarsa
conditional conditional simple baştan çıkarsam baştan çıkarsan baştan çıkarsa baştan çıkarsak baştan çıkarsanız baştan çıkarsalar
past baştan çıkarsaymışım baştan çıkarsaymışsın baştan çıkarsaymış baştan çıkarsaymışız baştan çıkarsaymışsınız baştan çıkarsalarmış
inferential baştan çıkarsaydım baştan çıkarsaydın baştan çıkarsaydı baştan çıkarsaydık baştan çıkarsaydınız baştan çıkarsalardı
optative baştan çıkarayım baştan çıkarasın baştan çıkara baştan çıkaralım baştan çıkarasınız baştan çıkaralar
imperative imperative regular baştan çıkar baştan çıkarsın baştan çıkarın baştan çıkarsınlar
formal baştan çıkarınız baştan çıkarınız
informal baştan çıkarsana baştan çıkarsanıza
infinitive baştan çıkarmak
verbal noun baştan çıkarma
impersonal participle imperfective baştan çıkaran
perfective baştan çıkarmış
prospective baştan çıkaracak
personal participle non-prospective baştan çıkardığım baştan çıkardığın baştan çıkardığı baştan çıkardığımız baştan çıkardığınız baştan çıkardıkları
prospective baştan çıkaracağım baştan çıkaracağın baştan çıkaracağı baştan çıkaracağımız baştan çıkaracağınız baştan çıkaracakları
temporal adverb temporal adverb simple baştan çıkarırken1
specific baştan çıkarınca
"and" baştan çıkarıp
"since" baştan çıkaralı
"until" baştan çıkarasıya
"as long as" baştan çıkardıkça
modal adverb modal adverb simple baştan çıkararak
reduplicated baştan çıkara çıkara
"as if" baştan çıkarırcasına1
negative conjugation
negative conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple baştan çıkarmam baştan çıkarmazsın baştan çıkarmaz baştan çıkarmayız baştan çıkarmazsınız baştan çıkarmazlar
past baştan çıkarmazmışım baştan çıkarmazmışsın baştan çıkarmazmış baştan çıkarmazmışız baştan çıkarmazmışsınız baştan çıkarmazlarmış
inferential baştan çıkarmazdım baştan çıkarmazdın baştan çıkarmazdı baştan çıkarmazdık baştan çıkarmazdınız baştan çıkarmazlardı
conditional baştan çıkarmazsam baştan çıkarmazsan baştan çıkarmazsa baştan çıkarmazsak baştan çıkarmazsanız baştan çıkarmazlarsa
continuous continuous simple baştan çıkarmıyorum baştan çıkarmıyorsun baştan çıkarmıyor baştan çıkarmıyoruz baştan çıkarmıyorsunuz baştan çıkarmıyorlar
past baştan çıkarmıyormuşum baştan çıkarmıyormuşsun baştan çıkarmıyormuş baştan çıkarmıyormuşuz baştan çıkarmıyormuşsunuz baştan çıkarmıyorlarmış
inferential baştan çıkarmıyordum baştan çıkarmıyordun baştan çıkarmıyordu baştan çıkarmıyorduk baştan çıkarmıyordunuz baştan çıkarmıyorlardı
conditional baştan çıkarmıyorsam baştan çıkarmıyorsan baştan çıkarmıyorsa baştan çıkarmıyorsak baştan çıkarmıyorsanız baştan çıkarmıyorlarsa
inferential inferential simple baştan çıkarmamışım baştan çıkarmamışsın baştan çıkarmamış baştan çıkarmamışız baştan çıkarmamışsınız baştan çıkarmamışlar
past baştan çıkarmamışmışım baştan çıkarmamışmışsın baştan çıkarmamışmış baştan çıkarmamışmışız baştan çıkarmamışmışsınız baştan çıkarmamışlarmış
inferential baştan çıkarmamıştım baştan çıkarmamıştın baştan çıkarmamıştı baştan çıkarmamıştık baştan çıkarmamıştınız baştan çıkarmamışlardı
conditional baştan çıkarmamışsam baştan çıkarmamışsan baştan çıkarmamışsa baştan çıkarmamışsak baştan çıkarmamışsanız baştan çıkarmamışlarsa
future future simple baştan çıkarmayacağım baştan çıkarmayacaksın baştan çıkarmayacak baştan çıkarmayacağız baştan çıkarmayacaksınız baştan çıkarmayacaklar
past baştan çıkarmayacakmışım baştan çıkarmayacakmışsın baştan çıkarmayacakmış baştan çıkarmayacakmışız baştan çıkarmayacakmışsınız baştan çıkarmayacaklarmış
inferential baştan çıkarmayacaktım baştan çıkarmayacaktın baştan çıkarmayacaktı baştan çıkarmayacaktık baştan çıkarmayacaktınız baştan çıkarmayacaklardı
conditional baştan çıkarmayacaksam baştan çıkarmayacaksan baştan çıkarmayacaksa baştan çıkarmayacaksak baştan çıkarmayacaksanız baştan çıkarmayacaklarsa
progressive progressive simple baştan çıkarmamaktayım baştan çıkarmamaktasın baştan çıkarmamakta baştan çıkarmamaktayız baştan çıkarmamaktasınız baştan çıkarmamaktalar
past baştan çıkarmamaktaymışım baştan çıkarmamaktaymışsın baştan çıkarmamaktaymış baştan çıkarmamaktaymışız baştan çıkarmamaktaymışsınız baştan çıkarmamaktalarmış
inferential baştan çıkarmamaktaydım baştan çıkarmamaktaydın baştan çıkarmamaktaydı baştan çıkarmamaktaydık baştan çıkarmamaktaydınız baştan çıkarmamaktalardı
conditional baştan çıkarmamaktaysam baştan çıkarmamaktaysan baştan çıkarmamaktaysa baştan çıkarmamaktaysak baştan çıkarmamaktaysanız baştan çıkarmamaktalarsa
necessitative necessitative simple baştan çıkarmamalıyım baştan çıkarmamalısın baştan çıkarmamalı baştan çıkarmamalıyız baştan çıkarmamalısınız baştan çıkarmamalılar
past baştan çıkarmamalıymışım baştan çıkarmamalıymışsın baştan çıkarmamalıymış baştan çıkarmamalıymışız baştan çıkarmamalıymışsınız baştan çıkarmamalılarmış
inferential baştan çıkarmamalıydım baştan çıkarmamalıydın baştan çıkarmamalıydı baştan çıkarmamalıydık baştan çıkarmamalıydınız baştan çıkarmamalılardı
conditional baştan çıkarmamalıysam baştan çıkarmamalıysan baştan çıkarmamalıysa baştan çıkarmamalıysak baştan çıkarmamalıysanız baştan çıkarmamalılarsa
past past simple baştan çıkarmadım baştan çıkarmadın baştan çıkarmadı baştan çıkarmadık baştan çıkarmadınız baştan çıkarmadılar
conditional baştan çıkarmadıysam baştan çıkarmadıysan baştan çıkarmadıysa baştan çıkarmadıysak baştan çıkarmadıysanız baştan çıkarmadılarsa
conditional conditional simple baştan çıkarmasam baştan çıkarmasan baştan çıkarmasa baştan çıkarmasak baştan çıkarmasanız baştan çıkarmasalar
past baştan çıkarmasaymışım baştan çıkarmasaymışsın baştan çıkarmasaymış baştan çıkarmasaymışız baştan çıkarmasaymışsınız baştan çıkarmasalarmış
inferential baştan çıkarmasaydım baştan çıkarmasaydın baştan çıkarmasaydı baştan çıkarmasaydık baştan çıkarmasaydınız baştan çıkarmasalardı
optative baştan çıkarmayayım baştan çıkarmayasın baştan çıkarmaya baştan çıkarmayalım baştan çıkarmayasınız baştan çıkarmayalar
imperative imperative regular baştan çıkarma baştan çıkarmasın baştan çıkarmayın baştan çıkarmasınlar
formal baştan çıkarmayınız baştan çıkarmayınız
informal baştan çıkarmasana baştan çıkarmasanıza
infinitive baştan çıkarmamak
verbal noun baştan çıkarmama
impersonal participle imperfective baştan çıkarmayan
perfective baştan çıkarmamış
prospective baştan çıkarmayacak
personal participle non-prospective baştan çıkarmadığım baştan çıkarmadığın baştan çıkarmadığı baştan çıkarmadığımız baştan çıkarmadığınız baştan çıkarmadıkları
prospective baştan çıkarmayacağım baştan çıkarmayacağın baştan çıkarmayacağı baştan çıkarmayacağımız baştan çıkarmayacağınız baştan çıkarmayacakları
temporal adverb temporal adverb simple baştan çıkarmazken1
specific baştan çıkarmayınca
"and" baştan çıkarmayıp
"since" baştan çıkarmayalı
"until" baştan çıkarmayasıya
"as long as" baştan çıkarmadıkça
modal adverb modal adverb simple baştan çıkarmayarak
reduplicated baştan çıkarmaya çıkarmaya
"as if" baştan çıkarmazcasına1
potential conjugation
potential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple baştan çıkarabilirim baştan çıkarabilirsin baştan çıkarabilir baştan çıkarabiliriz baştan çıkarabilirsiniz baştan çıkarabilirler
past baştan çıkarabilirmişim baştan çıkarabilirmişsin baştan çıkarabilirmiş baştan çıkarabilirmişiz baştan çıkarabilirmişsiniz baştan çıkarabilirlermiş
inferential baştan çıkarabilirdim baştan çıkarabilirdin baştan çıkarabilirdi baştan çıkarabilirdik baştan çıkarabilirdiniz baştan çıkarabilirlerdi
conditional baştan çıkarabilirsem baştan çıkarabilirsen baştan çıkarabilirse baştan çıkarabilirsek baştan çıkarabilirseniz baştan çıkarabilirlerse
continuous continuous simple baştan çıkarabiliyorum baştan çıkarabiliyorsun baştan çıkarabiliyor baştan çıkarabiliyoruz baştan çıkarabiliyorsunuz baştan çıkarabiliyorlar
past baştan çıkarabiliyormuşum baştan çıkarabiliyormuşsun baştan çıkarabiliyormuş baştan çıkarabiliyormuşuz baştan çıkarabiliyormuşsunuz baştan çıkarabiliyorlarmış
inferential baştan çıkarabiliyordum baştan çıkarabiliyordun baştan çıkarabiliyordu baştan çıkarabiliyorduk baştan çıkarabiliyordunuz baştan çıkarabiliyorlardı
conditional baştan çıkarabiliyorsam baştan çıkarabiliyorsan baştan çıkarabiliyorsa baştan çıkarabiliyorsak baştan çıkarabiliyorsanız baştan çıkarabiliyorlarsa
inferential inferential simple baştan çıkarabilmişim baştan çıkarabilmişsin baştan çıkarabilmiş baştan çıkarabilmişiz baştan çıkarabilmişsiniz baştan çıkarabilmişler
past baştan çıkarabilmişmişim baştan çıkarabilmişmişsin baştan çıkarabilmişmiş baştan çıkarabilmişmişiz baştan çıkarabilmişmişsiniz baştan çıkarabilmişlermiş
inferential baştan çıkarabilmiştim baştan çıkarabilmiştin baştan çıkarabilmişti baştan çıkarabilmiştik baştan çıkarabilmiştiniz baştan çıkarabilmişlerdi
conditional baştan çıkarabilmişsem baştan çıkarabilmişsen baştan çıkarabilmişse baştan çıkarabilmişsek baştan çıkarabilmişseniz baştan çıkarabilmişlerse
future future simple baştan çıkarabileceğim baştan çıkarabileceksin baştan çıkarabilecek baştan çıkarabileceğiz baştan çıkarabileceksiniz baştan çıkarabilecekler
past baştan çıkarabilecekmişim baştan çıkarabilecekmişsin baştan çıkarabilecekmiş baştan çıkarabilecekmişiz baştan çıkarabilecekmişsiniz baştan çıkarabileceklermiş
inferential baştan çıkarabilecektim baştan çıkarabilecektin baştan çıkarabilecekti baştan çıkarabilecektik baştan çıkarabilecektiniz baştan çıkarabileceklerdi
conditional baştan çıkarabileceksem baştan çıkarabileceksen baştan çıkarabilecekse baştan çıkarabileceksek baştan çıkarabilecekseniz baştan çıkarabileceklerse
progressive progressive simple baştan çıkarabilmekteyim baştan çıkarabilmektesin baştan çıkarabilmekte baştan çıkarabilmekteyiz baştan çıkarabilmektesiniz baştan çıkarabilmekteler
past baştan çıkarabilmekteymişim baştan çıkarabilmekteymişsin baştan çıkarabilmekteymiş baştan çıkarabilmekteymişiz baştan çıkarabilmekteymişsiniz baştan çıkarabilmektelermiş
inferential baştan çıkarabilmekteydim baştan çıkarabilmekteydin baştan çıkarabilmekteydi baştan çıkarabilmekteydik baştan çıkarabilmekteydiniz baştan çıkarabilmektelerdi
conditional baştan çıkarabilmekteysem baştan çıkarabilmekteysen baştan çıkarabilmekteyse baştan çıkarabilmekteysek baştan çıkarabilmekteyseniz baştan çıkarabilmektelerse
necessitative necessitative simple baştan çıkarabilmeliyim baştan çıkarabilmelisin baştan çıkarabilmeli baştan çıkarabilmeliyiz baştan çıkarabilmelisiniz baştan çıkarabilmeliler
past baştan çıkarabilmeliymişim baştan çıkarabilmeliymişsin baştan çıkarabilmeliymiş baştan çıkarabilmeliymişiz baştan çıkarabilmeliymişsiniz baştan çıkarabilmelilermiş
inferential baştan çıkarabilmeliydim baştan çıkarabilmeliydin baştan çıkarabilmeliydi baştan çıkarabilmeliydik baştan çıkarabilmeliydiniz baştan çıkarabilmelilerdi
conditional baştan çıkarabilmeliysem baştan çıkarabilmeliysen baştan çıkarabilmeliyse baştan çıkarabilmeliysek baştan çıkarabilmeliyseniz baştan çıkarabilmelilerse
past past simple baştan çıkarabildim baştan çıkarabildin baştan çıkarabildi baştan çıkarabildik baştan çıkarabildiniz baştan çıkarabildiler
conditional baştan çıkarabildiysem baştan çıkarabildiysen baştan çıkarabildiyse baştan çıkarabildiysek baştan çıkarabildiyseniz baştan çıkarabildilerse
conditional conditional simple baştan çıkarabilsem baştan çıkarabilsen baştan çıkarabilse baştan çıkarabilsek baştan çıkarabilseniz baştan çıkarabilseler
past baştan çıkarabilseymişim baştan çıkarabilseymişsin baştan çıkarabilseymiş baştan çıkarabilseymişiz baştan çıkarabilseymişsiniz baştan çıkarabilselermiş
inferential baştan çıkarabilseydim baştan çıkarabilseydin baştan çıkarabilseydi baştan çıkarabilseydik baştan çıkarabilseydiniz baştan çıkarabilselerdi
optative baştan çıkarabileyim baştan çıkarabilesin baştan çıkarabile baştan çıkarabilelim baştan çıkarabilesiniz baştan çıkarabileler
imperative imperative regular baştan çıkarabil baştan çıkarabilsin baştan çıkarabilin baştan çıkarabilsinler
formal baştan çıkarabiliniz baştan çıkarabiliniz
informal baştan çıkarabilsene baştan çıkarabilsenize
infinitive baştan çıkarabilmek
verbal noun baştan çıkarabilme
impersonal participle imperfective baştan çıkarabilen
perfective baştan çıkarabilmiş
prospective baştan çıkarabilecek
personal participle non-prospective baştan çıkarabildiğim baştan çıkarabildiğin baştan çıkarabildiği baştan çıkarabildiğimiz baştan çıkarabildiğiniz baştan çıkarabildikleri
prospective baştan çıkarabileceğim baştan çıkarabileceğin baştan çıkarabileceği baştan çıkarabileceğimiz baştan çıkarabileceğiniz baştan çıkarabilecekleri
temporal adverb temporal adverb simple baştan çıkarabilirken1
specific baştan çıkarabilince
"and" baştan çıkarabilip
"since" baştan çıkarabileli
"until" baştan çıkarabilesiye
"as long as" baştan çıkarabildikçe
modal adverb modal adverb simple baştan çıkarabilerek
reduplicated baştan çıkarabile çıkarabile
"as if" baştan çıkarabilircesine1
impotential conjugation
impotential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple baştan çıkaramam baştan çıkaramazsın baştan çıkaramaz baştan çıkaramayız baştan çıkaramazsınız baştan çıkaramazlar
past baştan çıkaramazmışım baştan çıkaramazmışsın baştan çıkaramazmış baştan çıkaramazmışız baştan çıkaramazmışsınız baştan çıkaramazlarmış
inferential baştan çıkaramazdım baştan çıkaramazdın baştan çıkaramazdı baştan çıkaramazdık baştan çıkaramazdınız baştan çıkaramazlardı
conditional baştan çıkaramazsam baştan çıkaramazsan baştan çıkaramazsa baştan çıkaramazsak baştan çıkaramazsanız baştan çıkaramazlarsa
continuous continuous simple baştan çıkaramıyorum baştan çıkaramıyorsun baştan çıkaramıyor baştan çıkaramıyoruz baştan çıkaramıyorsunuz baştan çıkaramıyorlar
past baştan çıkaramıyormuşum baştan çıkaramıyormuşsun baştan çıkaramıyormuş baştan çıkaramıyormuşuz baştan çıkaramıyormuşsunuz baştan çıkaramıyorlarmış
inferential baştan çıkaramıyordum baştan çıkaramıyordun baştan çıkaramıyordu baştan çıkaramıyorduk baştan çıkaramıyordunuz baştan çıkaramıyorlardı
conditional baştan çıkaramıyorsam baştan çıkaramıyorsan baştan çıkaramıyorsa baştan çıkaramıyorsak baştan çıkaramıyorsanız baştan çıkaramıyorlarsa
inferential inferential simple baştan çıkaramamışım baştan çıkaramamışsın baştan çıkaramamış baştan çıkaramamışız baştan çıkaramamışsınız baştan çıkaramamışlar
past baştan çıkaramamışmışım baştan çıkaramamışmışsın baştan çıkaramamışmış baştan çıkaramamışmışız baştan çıkaramamışmışsınız baştan çıkaramamışlarmış
inferential baştan çıkaramamıştım baştan çıkaramamıştın baştan çıkaramamıştı baştan çıkaramamıştık baştan çıkaramamıştınız baştan çıkaramamışlardı
conditional baştan çıkaramamışsam baştan çıkaramamışsan baştan çıkaramamışsa baştan çıkaramamışsak baştan çıkaramamışsanız baştan çıkaramamışlarsa
future future simple baştan çıkaramayacağım baştan çıkaramayacaksın baştan çıkaramayacak baştan çıkaramayacağız baştan çıkaramayacaksınız baştan çıkaramayacaklar
past baştan çıkaramayacakmışım baştan çıkaramayacakmışsın baştan çıkaramayacakmış baştan çıkaramayacakmışız baştan çıkaramayacakmışsınız baştan çıkaramayacaklarmış
inferential baştan çıkaramayacaktım baştan çıkaramayacaktın baştan çıkaramayacaktı baştan çıkaramayacaktık baştan çıkaramayacaktınız baştan çıkaramayacaklardı
conditional baştan çıkaramayacaksam baştan çıkaramayacaksan baştan çıkaramayacaksa baştan çıkaramayacaksak baştan çıkaramayacaksanız baştan çıkaramayacaklarsa
progressive progressive simple baştan çıkaramamaktayım baştan çıkaramamaktasın baştan çıkaramamakta baştan çıkaramamaktayız baştan çıkaramamaktasınız baştan çıkaramamaktalar
past baştan çıkaramamaktaymışım baştan çıkaramamaktaymışsın baştan çıkaramamaktaymış baştan çıkaramamaktaymışız baştan çıkaramamaktaymışsınız baştan çıkaramamaktalarmış
inferential baştan çıkaramamaktaydım baştan çıkaramamaktaydın baştan çıkaramamaktaydı baştan çıkaramamaktaydık baştan çıkaramamaktaydınız baştan çıkaramamaktalardı
conditional baştan çıkaramamaktaysam baştan çıkaramamaktaysan baştan çıkaramamaktaysa baştan çıkaramamaktaysak baştan çıkaramamaktaysanız baştan çıkaramamaktalarsa
necessitative necessitative simple baştan çıkaramamalıyım baştan çıkaramamalısın baştan çıkaramamalı baştan çıkaramamalıyız baştan çıkaramamalısınız baştan çıkaramamalılar
past baştan çıkaramamalıymışım baştan çıkaramamalıymışsın baştan çıkaramamalıymış baştan çıkaramamalıymışız baştan çıkaramamalıymışsınız baştan çıkaramamalılarmış
inferential baştan çıkaramamalıydım baştan çıkaramamalıydın baştan çıkaramamalıydı baştan çıkaramamalıydık baştan çıkaramamalıydınız baştan çıkaramamalılardı
conditional baştan çıkaramamalıysam baştan çıkaramamalıysan baştan çıkaramamalıysa baştan çıkaramamalıysak baştan çıkaramamalıysanız baştan çıkaramamalılarsa
past past simple baştan çıkaramadım baştan çıkaramadın baştan çıkaramadı baştan çıkaramadık baştan çıkaramadınız baştan çıkaramadılar
conditional baştan çıkaramadıysam baştan çıkaramadıysan baştan çıkaramadıysa baştan çıkaramadıysak baştan çıkaramadıysanız baştan çıkaramadılarsa
conditional conditional simple baştan çıkaramasam baştan çıkaramasan baştan çıkaramasa baştan çıkaramasak baştan çıkaramasanız baştan çıkaramasalar
past baştan çıkaramasaymışım baştan çıkaramasaymışsın baştan çıkaramasaymış baştan çıkaramasaymışız baştan çıkaramasaymışsınız baştan çıkaramasalarmış
inferential baştan çıkaramasaydım baştan çıkaramasaydın baştan çıkaramasaydı baştan çıkaramasaydık baştan çıkaramasaydınız baştan çıkaramasalardı
optative baştan çıkaramayayım baştan çıkaramayasın baştan çıkaramaya baştan çıkaramayalım baştan çıkaramayasınız baştan çıkaramayalar
imperative imperative regular baştan çıkarama baştan çıkaramasın baştan çıkaramayın baştan çıkaramasınlar
formal baştan çıkaramayınız baştan çıkaramayınız
informal baştan çıkaramasana baştan çıkaramasanıza
infinitive baştan çıkaramamak
verbal noun baştan çıkaramama
impersonal participle imperfective baştan çıkaramayan
perfective baştan çıkaramamış
prospective baştan çıkaramayacak
personal participle non-prospective baştan çıkaramadığım baştan çıkaramadığın baştan çıkaramadığı baştan çıkaramadığımız baştan çıkaramadığınız baştan çıkaramadıkları
prospective baştan çıkaramayacağım baştan çıkaramayacağın baştan çıkaramayacağı baştan çıkaramayacağımız baştan çıkaramayacağınız baştan çıkaramayacakları
temporal adverb temporal adverb simple baştan çıkaramazken1
specific baştan çıkaramayınca
"and" baştan çıkaramayıp
"since" baştan çıkaramayalı
"until" baştan çıkaramayasıya
"as long as" baştan çıkaramadıkça
modal adverb modal adverb simple baştan çıkaramayarak
reduplicated baştan çıkaramaya çıkaramaya
"as if" baştan çıkaramazcasına1

1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

  • baştan çıkmak