çıkarmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish چیقارمق. Causative form of çıkmak.

Pronunciation

  • IPA(key): /t͡ʃɯkɑɾˈmɑk/
  • Hyphenation: çı‧kar‧mak

Verb

çıkarmak (third-person singular simple present çıkarır)

  1. to remove
    Bu deterjan bütün lekeleri çıkarır.This detergent removes all the stains.
  2. (arithmetic) to subtract
    Dokuzdan beş çıkarırsan kaç kalır?What would it make if you subtract five from nine?
  3. to make leave
    Otobüsten ilk önce çocukları çıkarın.Let the children off the bus first.
    Elmaları sandıktan çıkar.Take the apples out of the chest.
  4. to take off (clothes)
    İçerisi sıcaktı, ben de ceketimi çıkardım.It was hot inside, so I took off my jacket.

Conjugation

Conjugation of çıkarmak
positive conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple çıkarırım çıkarırsın çıkarır çıkarırız çıkarırsınız çıkarırlar
past çıkarırmışım çıkarırmışsın çıkarırmış çıkarırmışız çıkarırmışsınız çıkarırlarmış
inferential çıkarırdım çıkarırdın çıkarırdı çıkarırdık çıkarırdınız çıkarırlardı
conditional çıkarırsam çıkarırsan çıkarırsa çıkarırsak çıkarırsanız çıkarırlarsa
continuous continuous simple çıkarıyorum çıkarıyorsun çıkarıyor çıkarıyoruz çıkarıyorsunuz çıkarıyorlar
past çıkarıyormuşum çıkarıyormuşsun çıkarıyormuş çıkarıyormuşuz çıkarıyormuşsunuz çıkarıyorlarmış
inferential çıkarıyordum çıkarıyordun çıkarıyordu çıkarıyorduk çıkarıyordunuz çıkarıyorlardı
conditional çıkarıyorsam çıkarıyorsan çıkarıyorsa çıkarıyorsak çıkarıyorsanız çıkarıyorlarsa
inferential inferential simple çıkarmışım çıkarmışsın çıkarmış çıkarmışız çıkarmışsınız çıkarmışlar
past çıkarmışmışım çıkarmışmışsın çıkarmışmış çıkarmışmışız çıkarmışmışsınız çıkarmışlarmış
inferential çıkarmıştım çıkarmıştın çıkarmıştı çıkarmıştık çıkarmıştınız çıkarmışlardı
conditional çıkarmışsam çıkarmışsan çıkarmışsa çıkarmışsak çıkarmışsanız çıkarmışlarsa
future future simple çıkaracağım çıkaracaksın çıkaracak çıkaracağız çıkaracaksınız çıkaracaklar
past çıkaracakmışım çıkaracakmışsın çıkaracakmış çıkaracakmışız çıkaracakmışsınız çıkaracaklarmış
inferential çıkaracaktım çıkaracaktın çıkaracaktı çıkaracaktık çıkaracaktınız çıkaracaklardı
conditional çıkaracaksam çıkaracaksan çıkaracaksa çıkaracaksak çıkaracaksanız çıkaracaklarsa
progressive progressive simple çıkarmaktayım çıkarmaktasın çıkarmakta çıkarmaktayız çıkarmaktasınız çıkarmaktalar
past çıkarmaktaymışım çıkarmaktaymışsın çıkarmaktaymış çıkarmaktaymışız çıkarmaktaymışsınız çıkarmaktalarmış
inferential çıkarmaktaydım çıkarmaktaydın çıkarmaktaydı çıkarmaktaydık çıkarmaktaydınız çıkarmaktalardı
conditional çıkarmaktaysam çıkarmaktaysan çıkarmaktaysa çıkarmaktaysak çıkarmaktaysanız çıkarmaktalarsa
necessitative necessitative simple çıkarmalıyım çıkarmalısın çıkarmalı çıkarmalıyız çıkarmalısınız çıkarmalılar
past çıkarmalıymışım çıkarmalıymışsın çıkarmalıymış çıkarmalıymışız çıkarmalıymışsınız çıkarmalılarmış
inferential çıkarmalıydım çıkarmalıydın çıkarmalıydı çıkarmalıydık çıkarmalıydınız çıkarmalılardı
conditional çıkarmalıysam çıkarmalıysan çıkarmalıysa çıkarmalıysak çıkarmalıysanız çıkarmalılarsa
past past simple çıkardım çıkardın çıkardı çıkardık çıkardınız çıkardılar
conditional çıkardıysam çıkardıysan çıkardıysa çıkardıysak çıkardıysanız çıkardılarsa
conditional conditional simple çıkarsam çıkarsan çıkarsa çıkarsak çıkarsanız çıkarsalar
past çıkarsaymışım çıkarsaymışsın çıkarsaymış çıkarsaymışız çıkarsaymışsınız çıkarsalarmış
inferential çıkarsaydım çıkarsaydın çıkarsaydı çıkarsaydık çıkarsaydınız çıkarsalardı
optative çıkarayım çıkarasın çıkara çıkaralım çıkarasınız çıkaralar
imperative imperative regular çıkar çıkarsın çıkarın çıkarsınlar
formal çıkarınız çıkarınız
informal çıkarsana çıkarsanıza
infinitive çıkarmak
verbal noun çıkarma
impersonal participle imperfective çıkaran
perfective çıkarmış
prospective çıkaracak
personal participle non-prospective çıkardığım çıkardığın çıkardığı çıkardığımız çıkardığınız çıkardıkları
prospective çıkaracağım çıkaracağın çıkaracağı çıkaracağımız çıkaracağınız çıkaracakları
temporal adverb temporal adverb simple çıkarırken1
specific çıkarınca
"and" çıkarıp
"since" çıkaralı
"until" çıkarasıya
"as long as" çıkardıkça
modal adverb modal adverb simple çıkararak
reduplicated çıkara çıkara
"as if" çıkarırcasına1
negative conjugation
negative conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple çıkarmam çıkarmazsın çıkarmaz çıkarmayız çıkarmazsınız çıkarmazlar
past çıkarmazmışım çıkarmazmışsın çıkarmazmış çıkarmazmışız çıkarmazmışsınız çıkarmazlarmış
inferential çıkarmazdım çıkarmazdın çıkarmazdı çıkarmazdık çıkarmazdınız çıkarmazlardı
conditional çıkarmazsam çıkarmazsan çıkarmazsa çıkarmazsak çıkarmazsanız çıkarmazlarsa
continuous continuous simple çıkarmıyorum çıkarmıyorsun çıkarmıyor çıkarmıyoruz çıkarmıyorsunuz çıkarmıyorlar
past çıkarmıyormuşum çıkarmıyormuşsun çıkarmıyormuş çıkarmıyormuşuz çıkarmıyormuşsunuz çıkarmıyorlarmış
inferential çıkarmıyordum çıkarmıyordun çıkarmıyordu çıkarmıyorduk çıkarmıyordunuz çıkarmıyorlardı
conditional çıkarmıyorsam çıkarmıyorsan çıkarmıyorsa çıkarmıyorsak çıkarmıyorsanız çıkarmıyorlarsa
inferential inferential simple çıkarmamışım çıkarmamışsın çıkarmamış çıkarmamışız çıkarmamışsınız çıkarmamışlar
past çıkarmamışmışım çıkarmamışmışsın çıkarmamışmış çıkarmamışmışız çıkarmamışmışsınız çıkarmamışlarmış
inferential çıkarmamıştım çıkarmamıştın çıkarmamıştı çıkarmamıştık çıkarmamıştınız çıkarmamışlardı
conditional çıkarmamışsam çıkarmamışsan çıkarmamışsa çıkarmamışsak çıkarmamışsanız çıkarmamışlarsa
future future simple çıkarmayacağım çıkarmayacaksın çıkarmayacak çıkarmayacağız çıkarmayacaksınız çıkarmayacaklar
past çıkarmayacakmışım çıkarmayacakmışsın çıkarmayacakmış çıkarmayacakmışız çıkarmayacakmışsınız çıkarmayacaklarmış
inferential çıkarmayacaktım çıkarmayacaktın çıkarmayacaktı çıkarmayacaktık çıkarmayacaktınız çıkarmayacaklardı
conditional çıkarmayacaksam çıkarmayacaksan çıkarmayacaksa çıkarmayacaksak çıkarmayacaksanız çıkarmayacaklarsa
progressive progressive simple çıkarmamaktayım çıkarmamaktasın çıkarmamakta çıkarmamaktayız çıkarmamaktasınız çıkarmamaktalar
past çıkarmamaktaymışım çıkarmamaktaymışsın çıkarmamaktaymış çıkarmamaktaymışız çıkarmamaktaymışsınız çıkarmamaktalarmış
inferential çıkarmamaktaydım çıkarmamaktaydın çıkarmamaktaydı çıkarmamaktaydık çıkarmamaktaydınız çıkarmamaktalardı
conditional çıkarmamaktaysam çıkarmamaktaysan çıkarmamaktaysa çıkarmamaktaysak çıkarmamaktaysanız çıkarmamaktalarsa
necessitative necessitative simple çıkarmamalıyım çıkarmamalısın çıkarmamalı çıkarmamalıyız çıkarmamalısınız çıkarmamalılar
past çıkarmamalıymışım çıkarmamalıymışsın çıkarmamalıymış çıkarmamalıymışız çıkarmamalıymışsınız çıkarmamalılarmış
inferential çıkarmamalıydım çıkarmamalıydın çıkarmamalıydı çıkarmamalıydık çıkarmamalıydınız çıkarmamalılardı
conditional çıkarmamalıysam çıkarmamalıysan çıkarmamalıysa çıkarmamalıysak çıkarmamalıysanız çıkarmamalılarsa
past past simple çıkarmadım çıkarmadın çıkarmadı çıkarmadık çıkarmadınız çıkarmadılar
conditional çıkarmadıysam çıkarmadıysan çıkarmadıysa çıkarmadıysak çıkarmadıysanız çıkarmadılarsa
conditional conditional simple çıkarmasam çıkarmasan çıkarmasa çıkarmasak çıkarmasanız çıkarmasalar
past çıkarmasaymışım çıkarmasaymışsın çıkarmasaymış çıkarmasaymışız çıkarmasaymışsınız çıkarmasalarmış
inferential çıkarmasaydım çıkarmasaydın çıkarmasaydı çıkarmasaydık çıkarmasaydınız çıkarmasalardı
optative çıkarmayayım çıkarmayasın çıkarmaya çıkarmayalım çıkarmayasınız çıkarmayalar
imperative imperative regular çıkarma çıkarmasın çıkarmayın çıkarmasınlar
formal çıkarmayınız çıkarmayınız
informal çıkarmasana çıkarmasanıza
infinitive çıkarmamak
verbal noun çıkarmama
impersonal participle imperfective çıkarmayan
perfective çıkarmamış
prospective çıkarmayacak
personal participle non-prospective çıkarmadığım çıkarmadığın çıkarmadığı çıkarmadığımız çıkarmadığınız çıkarmadıkları
prospective çıkarmayacağım çıkarmayacağın çıkarmayacağı çıkarmayacağımız çıkarmayacağınız çıkarmayacakları
temporal adverb temporal adverb simple çıkarmazken1
specific çıkarmayınca
"and" çıkarmayıp
"since" çıkarmayalı
"until" çıkarmayasıya
"as long as" çıkarmadıkça
modal adverb modal adverb simple çıkarmayarak
reduplicated çıkarmaya çıkarmaya
"as if" çıkarmazcasına1
potential conjugation
potential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple çıkarabilirim çıkarabilirsin çıkarabilir çıkarabiliriz çıkarabilirsiniz çıkarabilirler
past çıkarabilirmişim çıkarabilirmişsin çıkarabilirmiş çıkarabilirmişiz çıkarabilirmişsiniz çıkarabilirlermiş
inferential çıkarabilirdim çıkarabilirdin çıkarabilirdi çıkarabilirdik çıkarabilirdiniz çıkarabilirlerdi
conditional çıkarabilirsem çıkarabilirsen çıkarabilirse çıkarabilirsek çıkarabilirseniz çıkarabilirlerse
continuous continuous simple çıkarabiliyorum çıkarabiliyorsun çıkarabiliyor çıkarabiliyoruz çıkarabiliyorsunuz çıkarabiliyorlar
past çıkarabiliyormuşum çıkarabiliyormuşsun çıkarabiliyormuş çıkarabiliyormuşuz çıkarabiliyormuşsunuz çıkarabiliyorlarmış
inferential çıkarabiliyordum çıkarabiliyordun çıkarabiliyordu çıkarabiliyorduk çıkarabiliyordunuz çıkarabiliyorlardı
conditional çıkarabiliyorsam çıkarabiliyorsan çıkarabiliyorsa çıkarabiliyorsak çıkarabiliyorsanız çıkarabiliyorlarsa
inferential inferential simple çıkarabilmişim çıkarabilmişsin çıkarabilmiş çıkarabilmişiz çıkarabilmişsiniz çıkarabilmişler
past çıkarabilmişmişim çıkarabilmişmişsin çıkarabilmişmiş çıkarabilmişmişiz çıkarabilmişmişsiniz çıkarabilmişlermiş
inferential çıkarabilmiştim çıkarabilmiştin çıkarabilmişti çıkarabilmiştik çıkarabilmiştiniz çıkarabilmişlerdi
conditional çıkarabilmişsem çıkarabilmişsen çıkarabilmişse çıkarabilmişsek çıkarabilmişseniz çıkarabilmişlerse
future future simple çıkarabileceğim çıkarabileceksin çıkarabilecek çıkarabileceğiz çıkarabileceksiniz çıkarabilecekler
past çıkarabilecekmişim çıkarabilecekmişsin çıkarabilecekmiş çıkarabilecekmişiz çıkarabilecekmişsiniz çıkarabileceklermiş
inferential çıkarabilecektim çıkarabilecektin çıkarabilecekti çıkarabilecektik çıkarabilecektiniz çıkarabileceklerdi
conditional çıkarabileceksem çıkarabileceksen çıkarabilecekse çıkarabileceksek çıkarabilecekseniz çıkarabileceklerse
progressive progressive simple çıkarabilmekteyim çıkarabilmektesin çıkarabilmekte çıkarabilmekteyiz çıkarabilmektesiniz çıkarabilmekteler
past çıkarabilmekteymişim çıkarabilmekteymişsin çıkarabilmekteymiş çıkarabilmekteymişiz çıkarabilmekteymişsiniz çıkarabilmektelermiş
inferential çıkarabilmekteydim çıkarabilmekteydin çıkarabilmekteydi çıkarabilmekteydik çıkarabilmekteydiniz çıkarabilmektelerdi
conditional çıkarabilmekteysem çıkarabilmekteysen çıkarabilmekteyse çıkarabilmekteysek çıkarabilmekteyseniz çıkarabilmektelerse
necessitative necessitative simple çıkarabilmeliyim çıkarabilmelisin çıkarabilmeli çıkarabilmeliyiz çıkarabilmelisiniz çıkarabilmeliler
past çıkarabilmeliymişim çıkarabilmeliymişsin çıkarabilmeliymiş çıkarabilmeliymişiz çıkarabilmeliymişsiniz çıkarabilmelilermiş
inferential çıkarabilmeliydim çıkarabilmeliydin çıkarabilmeliydi çıkarabilmeliydik çıkarabilmeliydiniz çıkarabilmelilerdi
conditional çıkarabilmeliysem çıkarabilmeliysen çıkarabilmeliyse çıkarabilmeliysek çıkarabilmeliyseniz çıkarabilmelilerse
past past simple çıkarabildim çıkarabildin çıkarabildi çıkarabildik çıkarabildiniz çıkarabildiler
conditional çıkarabildiysem çıkarabildiysen çıkarabildiyse çıkarabildiysek çıkarabildiyseniz çıkarabildilerse
conditional conditional simple çıkarabilsem çıkarabilsen çıkarabilse çıkarabilsek çıkarabilseniz çıkarabilseler
past çıkarabilseymişim çıkarabilseymişsin çıkarabilseymiş çıkarabilseymişiz çıkarabilseymişsiniz çıkarabilselermiş
inferential çıkarabilseydim çıkarabilseydin çıkarabilseydi çıkarabilseydik çıkarabilseydiniz çıkarabilselerdi
optative çıkarabileyim çıkarabilesin çıkarabile çıkarabilelim çıkarabilesiniz çıkarabileler
imperative imperative regular çıkarabil çıkarabilsin çıkarabilin çıkarabilsinler
formal çıkarabiliniz çıkarabiliniz
informal çıkarabilsene çıkarabilsenize
infinitive çıkarabilmek
verbal noun çıkarabilme
impersonal participle imperfective çıkarabilen
perfective çıkarabilmiş
prospective çıkarabilecek
personal participle non-prospective çıkarabildiğim çıkarabildiğin çıkarabildiği çıkarabildiğimiz çıkarabildiğiniz çıkarabildikleri
prospective çıkarabileceğim çıkarabileceğin çıkarabileceği çıkarabileceğimiz çıkarabileceğiniz çıkarabilecekleri
temporal adverb temporal adverb simple çıkarabilirken1
specific çıkarabilince
"and" çıkarabilip
"since" çıkarabileli
"until" çıkarabilesiye
"as long as" çıkarabildikçe
modal adverb modal adverb simple çıkarabilerek
reduplicated çıkarabile çıkarabile
"as if" çıkarabilircesine1
impotential conjugation
impotential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple çıkaramam çıkaramazsın çıkaramaz çıkaramayız çıkaramazsınız çıkaramazlar
past çıkaramazmışım çıkaramazmışsın çıkaramazmış çıkaramazmışız çıkaramazmışsınız çıkaramazlarmış
inferential çıkaramazdım çıkaramazdın çıkaramazdı çıkaramazdık çıkaramazdınız çıkaramazlardı
conditional çıkaramazsam çıkaramazsan çıkaramazsa çıkaramazsak çıkaramazsanız çıkaramazlarsa
continuous continuous simple çıkaramıyorum çıkaramıyorsun çıkaramıyor çıkaramıyoruz çıkaramıyorsunuz çıkaramıyorlar
past çıkaramıyormuşum çıkaramıyormuşsun çıkaramıyormuş çıkaramıyormuşuz çıkaramıyormuşsunuz çıkaramıyorlarmış
inferential çıkaramıyordum çıkaramıyordun çıkaramıyordu çıkaramıyorduk çıkaramıyordunuz çıkaramıyorlardı
conditional çıkaramıyorsam çıkaramıyorsan çıkaramıyorsa çıkaramıyorsak çıkaramıyorsanız çıkaramıyorlarsa
inferential inferential simple çıkaramamışım çıkaramamışsın çıkaramamış çıkaramamışız çıkaramamışsınız çıkaramamışlar
past çıkaramamışmışım çıkaramamışmışsın çıkaramamışmış çıkaramamışmışız çıkaramamışmışsınız çıkaramamışlarmış
inferential çıkaramamıştım çıkaramamıştın çıkaramamıştı çıkaramamıştık çıkaramamıştınız çıkaramamışlardı
conditional çıkaramamışsam çıkaramamışsan çıkaramamışsa çıkaramamışsak çıkaramamışsanız çıkaramamışlarsa
future future simple çıkaramayacağım çıkaramayacaksın çıkaramayacak çıkaramayacağız çıkaramayacaksınız çıkaramayacaklar
past çıkaramayacakmışım çıkaramayacakmışsın çıkaramayacakmış çıkaramayacakmışız çıkaramayacakmışsınız çıkaramayacaklarmış
inferential çıkaramayacaktım çıkaramayacaktın çıkaramayacaktı çıkaramayacaktık çıkaramayacaktınız çıkaramayacaklardı
conditional çıkaramayacaksam çıkaramayacaksan çıkaramayacaksa çıkaramayacaksak çıkaramayacaksanız çıkaramayacaklarsa
progressive progressive simple çıkaramamaktayım çıkaramamaktasın çıkaramamakta çıkaramamaktayız çıkaramamaktasınız çıkaramamaktalar
past çıkaramamaktaymışım çıkaramamaktaymışsın çıkaramamaktaymış çıkaramamaktaymışız çıkaramamaktaymışsınız çıkaramamaktalarmış
inferential çıkaramamaktaydım çıkaramamaktaydın çıkaramamaktaydı çıkaramamaktaydık çıkaramamaktaydınız çıkaramamaktalardı
conditional çıkaramamaktaysam çıkaramamaktaysan çıkaramamaktaysa çıkaramamaktaysak çıkaramamaktaysanız çıkaramamaktalarsa
necessitative necessitative simple çıkaramamalıyım çıkaramamalısın çıkaramamalı çıkaramamalıyız çıkaramamalısınız çıkaramamalılar
past çıkaramamalıymışım çıkaramamalıymışsın çıkaramamalıymış çıkaramamalıymışız çıkaramamalıymışsınız çıkaramamalılarmış
inferential çıkaramamalıydım çıkaramamalıydın çıkaramamalıydı çıkaramamalıydık çıkaramamalıydınız çıkaramamalılardı
conditional çıkaramamalıysam çıkaramamalıysan çıkaramamalıysa çıkaramamalıysak çıkaramamalıysanız çıkaramamalılarsa
past past simple çıkaramadım çıkaramadın çıkaramadı çıkaramadık çıkaramadınız çıkaramadılar
conditional çıkaramadıysam çıkaramadıysan çıkaramadıysa çıkaramadıysak çıkaramadıysanız çıkaramadılarsa
conditional conditional simple çıkaramasam çıkaramasan çıkaramasa çıkaramasak çıkaramasanız çıkaramasalar
past çıkaramasaymışım çıkaramasaymışsın çıkaramasaymış çıkaramasaymışız çıkaramasaymışsınız çıkaramasalarmış
inferential çıkaramasaydım çıkaramasaydın çıkaramasaydı çıkaramasaydık çıkaramasaydınız çıkaramasalardı
optative çıkaramayayım çıkaramayasın çıkaramaya çıkaramayalım çıkaramayasınız çıkaramayalar
imperative imperative regular çıkarama çıkaramasın çıkaramayın çıkaramasınlar
formal çıkaramayınız çıkaramayınız
informal çıkaramasana çıkaramasanıza
infinitive çıkaramamak
verbal noun çıkaramama
impersonal participle imperfective çıkaramayan
perfective çıkaramamış
prospective çıkaramayacak
personal participle non-prospective çıkaramadığım çıkaramadığın çıkaramadığı çıkaramadığımız çıkaramadığınız çıkaramadıkları
prospective çıkaramayacağım çıkaramayacağın çıkaramayacağı çıkaramayacağımız çıkaramayacağınız çıkaramayacakları
temporal adverb temporal adverb simple çıkaramazken1
specific çıkaramayınca
"and" çıkaramayıp
"since" çıkaramayalı
"until" çıkaramayasıya
"as long as" çıkaramadıkça
modal adverb modal adverb simple çıkaramayarak
reduplicated çıkaramaya çıkaramaya
"as if" çıkaramazcasına1

1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

Hyponyms

  • devreden çıkarmak

Derived terms