bozmak

Turkish

Etymology

Inherited from Ottoman Turkish بوزمق (bozmak, to spoil, ruin), from Proto-Turkic *buŕ- (to damage, destroy), *boŕ- (to damage, destroy).

Pronunciation

  • IPA(key): [bo̞z.ˈmɑk]
  • Hyphenation: boz‧mak

Verb

bozmak (third-person singular simple present bozar)

  1. to blemish, to blight, to spoil or ruin
  2. to corrupt, to deprave; to pervert
  3. to distort

Conjugation

Conjugation of bozmak
positive conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple bozarım bozarsın bozar bozarız bozarsınız bozarlar
past bozarmışım bozarmışsın bozarmış bozarmışız bozarmışsınız bozarlarmış
inferential bozardım bozardın bozardı bozardık bozardınız bozarlardı
conditional bozarsam bozarsan bozarsa bozarsak bozarsanız bozarlarsa
continuous continuous simple bozuyorum bozuyorsun bozuyor bozuyoruz bozuyorsunuz bozuyorlar
past bozuyormuşum bozuyormuşsun bozuyormuş bozuyormuşuz bozuyormuşsunuz bozuyorlarmış
inferential bozuyordum bozuyordun bozuyordu bozuyorduk bozuyordunuz bozuyorlardı
conditional bozuyorsam bozuyorsan bozuyorsa bozuyorsak bozuyorsanız bozuyorlarsa
inferential inferential simple bozmuşum bozmuşsun bozmuş bozmuşuz bozmuşsunuz bozmuşlar
past bozmuşmuşum bozmuşmuşsun bozmuşmuş bozmuşmuşuz bozmuşmuşsunuz bozmuşlarmış
inferential bozmuştum bozmuştun bozmuştu bozmuştuk bozmuştunuz bozmuşlardı
conditional bozmuşsam bozmuşsan bozmuşsa bozmuşsak bozmuşsanız bozmuşlarsa
future future simple bozacağım bozacaksın bozacak bozacağız bozacaksınız bozacaklar
past bozacakmışım bozacakmışsın bozacakmış bozacakmışız bozacakmışsınız bozacaklarmış
inferential bozacaktım bozacaktın bozacaktı bozacaktık bozacaktınız bozacaklardı
conditional bozacaksam bozacaksan bozacaksa bozacaksak bozacaksanız bozacaklarsa
progressive progressive simple bozmaktayım bozmaktasın bozmakta bozmaktayız bozmaktasınız bozmaktalar
past bozmaktaymışım bozmaktaymışsın bozmaktaymış bozmaktaymışız bozmaktaymışsınız bozmaktalarmış
inferential bozmaktaydım bozmaktaydın bozmaktaydı bozmaktaydık bozmaktaydınız bozmaktalardı
conditional bozmaktaysam bozmaktaysan bozmaktaysa bozmaktaysak bozmaktaysanız bozmaktalarsa
necessitative necessitative simple bozmalıyım bozmalısın bozmalı bozmalıyız bozmalısınız bozmalılar
past bozmalıymışım bozmalıymışsın bozmalıymış bozmalıymışız bozmalıymışsınız bozmalılarmış
inferential bozmalıydım bozmalıydın bozmalıydı bozmalıydık bozmalıydınız bozmalılardı
conditional bozmalıysam bozmalıysan bozmalıysa bozmalıysak bozmalıysanız bozmalılarsa
past past simple bozdum bozdun bozdu bozduk bozdunuz bozdular
conditional bozduysam bozduysan bozduysa bozduysak bozduysanız bozdularsa
conditional conditional simple bozsam bozsan bozsa bozsak bozsanız bozsalar
past bozsaymışım bozsaymışsın bozsaymış bozsaymışız bozsaymışsınız bozsalarmış
inferential bozsaydım bozsaydın bozsaydı bozsaydık bozsaydınız bozsalardı
optative bozayım bozasın boza bozalım bozasınız bozalar
imperative imperative regular boz bozsun bozun bozsunlar
formal bozunuz bozunuz
informal bozsana bozsanıza
infinitive bozmak
verbal noun bozma
impersonal participle imperfective bozan
perfective bozmuş
prospective bozacak
personal participle non-prospective bozduğum bozduğun bozduğu bozduğumuz bozduğunuz bozdukları
prospective bozacağım bozacağın bozacağı bozacağımız bozacağınız bozacakları
temporal adverb temporal adverb simple bozarken1
specific bozunca
"and" bozup
"since" bozalı
"until" bozasıya
"as long as" bozdukça
modal adverb modal adverb simple bozarak
reduplicated boza boza
"as if" bozarcasına1
negative conjugation
negative conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple bozmam bozmazsın bozmaz bozmayız bozmazsınız bozmazlar
past bozmazmışım bozmazmışsın bozmazmış bozmazmışız bozmazmışsınız bozmazlarmış
inferential bozmazdım bozmazdın bozmazdı bozmazdık bozmazdınız bozmazlardı
conditional bozmazsam bozmazsan bozmazsa bozmazsak bozmazsanız bozmazlarsa
continuous continuous simple bozmuyorum bozmuyorsun bozmuyor bozmuyoruz bozmuyorsunuz bozmuyorlar
past bozmuyormuşum bozmuyormuşsun bozmuyormuş bozmuyormuşuz bozmuyormuşsunuz bozmuyorlarmış
inferential bozmuyordum bozmuyordun bozmuyordu bozmuyorduk bozmuyordunuz bozmuyorlardı
conditional bozmuyorsam bozmuyorsan bozmuyorsa bozmuyorsak bozmuyorsanız bozmuyorlarsa
inferential inferential simple bozmamışım bozmamışsın bozmamış bozmamışız bozmamışsınız bozmamışlar
past bozmamışmışım bozmamışmışsın bozmamışmış bozmamışmışız bozmamışmışsınız bozmamışlarmış
inferential bozmamıştım bozmamıştın bozmamıştı bozmamıştık bozmamıştınız bozmamışlardı
conditional bozmamışsam bozmamışsan bozmamışsa bozmamışsak bozmamışsanız bozmamışlarsa
future future simple bozmayacağım bozmayacaksın bozmayacak bozmayacağız bozmayacaksınız bozmayacaklar
past bozmayacakmışım bozmayacakmışsın bozmayacakmış bozmayacakmışız bozmayacakmışsınız bozmayacaklarmış
inferential bozmayacaktım bozmayacaktın bozmayacaktı bozmayacaktık bozmayacaktınız bozmayacaklardı
conditional bozmayacaksam bozmayacaksan bozmayacaksa bozmayacaksak bozmayacaksanız bozmayacaklarsa
progressive progressive simple bozmamaktayım bozmamaktasın bozmamakta bozmamaktayız bozmamaktasınız bozmamaktalar
past bozmamaktaymışım bozmamaktaymışsın bozmamaktaymış bozmamaktaymışız bozmamaktaymışsınız bozmamaktalarmış
inferential bozmamaktaydım bozmamaktaydın bozmamaktaydı bozmamaktaydık bozmamaktaydınız bozmamaktalardı
conditional bozmamaktaysam bozmamaktaysan bozmamaktaysa bozmamaktaysak bozmamaktaysanız bozmamaktalarsa
necessitative necessitative simple bozmamalıyım bozmamalısın bozmamalı bozmamalıyız bozmamalısınız bozmamalılar
past bozmamalıymışım bozmamalıymışsın bozmamalıymış bozmamalıymışız bozmamalıymışsınız bozmamalılarmış
inferential bozmamalıydım bozmamalıydın bozmamalıydı bozmamalıydık bozmamalıydınız bozmamalılardı
conditional bozmamalıysam bozmamalıysan bozmamalıysa bozmamalıysak bozmamalıysanız bozmamalılarsa
past past simple bozmadım bozmadın bozmadı bozmadık bozmadınız bozmadılar
conditional bozmadıysam bozmadıysan bozmadıysa bozmadıysak bozmadıysanız bozmadılarsa
conditional conditional simple bozmasam bozmasan bozmasa bozmasak bozmasanız bozmasalar
past bozmasaymışım bozmasaymışsın bozmasaymış bozmasaymışız bozmasaymışsınız bozmasalarmış
inferential bozmasaydım bozmasaydın bozmasaydı bozmasaydık bozmasaydınız bozmasalardı
optative bozmayayım bozmayasın bozmaya bozmayalım bozmayasınız bozmayalar
imperative imperative regular bozma bozmasın bozmayın bozmasınlar
formal bozmayınız bozmayınız
informal bozmasana bozmasanıza
infinitive bozmamak
verbal noun bozmama
impersonal participle imperfective bozmayan
perfective bozmamış
prospective bozmayacak
personal participle non-prospective bozmadığım bozmadığın bozmadığı bozmadığımız bozmadığınız bozmadıkları
prospective bozmayacağım bozmayacağın bozmayacağı bozmayacağımız bozmayacağınız bozmayacakları
temporal adverb temporal adverb simple bozmazken1
specific bozmayınca
"and" bozmayıp
"since" bozmayalı
"until" bozmayasıya
"as long as" bozmadıkça
modal adverb modal adverb simple bozmayarak
reduplicated bozmaya bozmaya
"as if" bozmazcasına1
potential conjugation
potential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple bozabilirim bozabilirsin bozabilir bozabiliriz bozabilirsiniz bozabilirler
past bozabilirmişim bozabilirmişsin bozabilirmiş bozabilirmişiz bozabilirmişsiniz bozabilirlermiş
inferential bozabilirdim bozabilirdin bozabilirdi bozabilirdik bozabilirdiniz bozabilirlerdi
conditional bozabilirsem bozabilirsen bozabilirse bozabilirsek bozabilirseniz bozabilirlerse
continuous continuous simple bozabiliyorum bozabiliyorsun bozabiliyor bozabiliyoruz bozabiliyorsunuz bozabiliyorlar
past bozabiliyormuşum bozabiliyormuşsun bozabiliyormuş bozabiliyormuşuz bozabiliyormuşsunuz bozabiliyorlarmış
inferential bozabiliyordum bozabiliyordun bozabiliyordu bozabiliyorduk bozabiliyordunuz bozabiliyorlardı
conditional bozabiliyorsam bozabiliyorsan bozabiliyorsa bozabiliyorsak bozabiliyorsanız bozabiliyorlarsa
inferential inferential simple bozabilmişim bozabilmişsin bozabilmiş bozabilmişiz bozabilmişsiniz bozabilmişler
past bozabilmişmişim bozabilmişmişsin bozabilmişmiş bozabilmişmişiz bozabilmişmişsiniz bozabilmişlermiş
inferential bozabilmiştim bozabilmiştin bozabilmişti bozabilmiştik bozabilmiştiniz bozabilmişlerdi
conditional bozabilmişsem bozabilmişsen bozabilmişse bozabilmişsek bozabilmişseniz bozabilmişlerse
future future simple bozabileceğim bozabileceksin bozabilecek bozabileceğiz bozabileceksiniz bozabilecekler
past bozabilecekmişim bozabilecekmişsin bozabilecekmiş bozabilecekmişiz bozabilecekmişsiniz bozabileceklermiş
inferential bozabilecektim bozabilecektin bozabilecekti bozabilecektik bozabilecektiniz bozabileceklerdi
conditional bozabileceksem bozabileceksen bozabilecekse bozabileceksek bozabilecekseniz bozabileceklerse
progressive progressive simple bozabilmekteyim bozabilmektesin bozabilmekte bozabilmekteyiz bozabilmektesiniz bozabilmekteler
past bozabilmekteymişim bozabilmekteymişsin bozabilmekteymiş bozabilmekteymişiz bozabilmekteymişsiniz bozabilmektelermiş
inferential bozabilmekteydim bozabilmekteydin bozabilmekteydi bozabilmekteydik bozabilmekteydiniz bozabilmektelerdi
conditional bozabilmekteysem bozabilmekteysen bozabilmekteyse bozabilmekteysek bozabilmekteyseniz bozabilmektelerse
necessitative necessitative simple bozabilmeliyim bozabilmelisin bozabilmeli bozabilmeliyiz bozabilmelisiniz bozabilmeliler
past bozabilmeliymişim bozabilmeliymişsin bozabilmeliymiş bozabilmeliymişiz bozabilmeliymişsiniz bozabilmelilermiş
inferential bozabilmeliydim bozabilmeliydin bozabilmeliydi bozabilmeliydik bozabilmeliydiniz bozabilmelilerdi
conditional bozabilmeliysem bozabilmeliysen bozabilmeliyse bozabilmeliysek bozabilmeliyseniz bozabilmelilerse
past past simple bozabildim bozabildin bozabildi bozabildik bozabildiniz bozabildiler
conditional bozabildiysem bozabildiysen bozabildiyse bozabildiysek bozabildiyseniz bozabildilerse
conditional conditional simple bozabilsem bozabilsen bozabilse bozabilsek bozabilseniz bozabilseler
past bozabilseymişim bozabilseymişsin bozabilseymiş bozabilseymişiz bozabilseymişsiniz bozabilselermiş
inferential bozabilseydim bozabilseydin bozabilseydi bozabilseydik bozabilseydiniz bozabilselerdi
optative bozabileyim bozabilesin bozabile bozabilelim bozabilesiniz bozabileler
imperative imperative regular bozabil bozabilsin bozabilin bozabilsinler
formal bozabiliniz bozabiliniz
informal bozabilsene bozabilsenize
infinitive bozabilmek
verbal noun bozabilme
impersonal participle imperfective bozabilen
perfective bozabilmiş
prospective bozabilecek
personal participle non-prospective bozabildiğim bozabildiğin bozabildiği bozabildiğimiz bozabildiğiniz bozabildikleri
prospective bozabileceğim bozabileceğin bozabileceği bozabileceğimiz bozabileceğiniz bozabilecekleri
temporal adverb temporal adverb simple bozabilirken1
specific bozabilince
"and" bozabilip
"since" bozabileli
"until" bozabilesiye
"as long as" bozabildikçe
modal adverb modal adverb simple bozabilerek
reduplicated bozabile bozabile
"as if" bozabilircesine1
impotential conjugation
impotential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple bozamam bozamazsın bozamaz bozamayız bozamazsınız bozamazlar
past bozamazmışım bozamazmışsın bozamazmış bozamazmışız bozamazmışsınız bozamazlarmış
inferential bozamazdım bozamazdın bozamazdı bozamazdık bozamazdınız bozamazlardı
conditional bozamazsam bozamazsan bozamazsa bozamazsak bozamazsanız bozamazlarsa
continuous continuous simple bozamıyorum bozamıyorsun bozamıyor bozamıyoruz bozamıyorsunuz bozamıyorlar
past bozamıyormuşum bozamıyormuşsun bozamıyormuş bozamıyormuşuz bozamıyormuşsunuz bozamıyorlarmış
inferential bozamıyordum bozamıyordun bozamıyordu bozamıyorduk bozamıyordunuz bozamıyorlardı
conditional bozamıyorsam bozamıyorsan bozamıyorsa bozamıyorsak bozamıyorsanız bozamıyorlarsa
inferential inferential simple bozamamışım bozamamışsın bozamamış bozamamışız bozamamışsınız bozamamışlar
past bozamamışmışım bozamamışmışsın bozamamışmış bozamamışmışız bozamamışmışsınız bozamamışlarmış
inferential bozamamıştım bozamamıştın bozamamıştı bozamamıştık bozamamıştınız bozamamışlardı
conditional bozamamışsam bozamamışsan bozamamışsa bozamamışsak bozamamışsanız bozamamışlarsa
future future simple bozamayacağım bozamayacaksın bozamayacak bozamayacağız bozamayacaksınız bozamayacaklar
past bozamayacakmışım bozamayacakmışsın bozamayacakmış bozamayacakmışız bozamayacakmışsınız bozamayacaklarmış
inferential bozamayacaktım bozamayacaktın bozamayacaktı bozamayacaktık bozamayacaktınız bozamayacaklardı
conditional bozamayacaksam bozamayacaksan bozamayacaksa bozamayacaksak bozamayacaksanız bozamayacaklarsa
progressive progressive simple bozamamaktayım bozamamaktasın bozamamakta bozamamaktayız bozamamaktasınız bozamamaktalar
past bozamamaktaymışım bozamamaktaymışsın bozamamaktaymış bozamamaktaymışız bozamamaktaymışsınız bozamamaktalarmış
inferential bozamamaktaydım bozamamaktaydın bozamamaktaydı bozamamaktaydık bozamamaktaydınız bozamamaktalardı
conditional bozamamaktaysam bozamamaktaysan bozamamaktaysa bozamamaktaysak bozamamaktaysanız bozamamaktalarsa
necessitative necessitative simple bozamamalıyım bozamamalısın bozamamalı bozamamalıyız bozamamalısınız bozamamalılar
past bozamamalıymışım bozamamalıymışsın bozamamalıymış bozamamalıymışız bozamamalıymışsınız bozamamalılarmış
inferential bozamamalıydım bozamamalıydın bozamamalıydı bozamamalıydık bozamamalıydınız bozamamalılardı
conditional bozamamalıysam bozamamalıysan bozamamalıysa bozamamalıysak bozamamalıysanız bozamamalılarsa
past past simple bozamadım bozamadın bozamadı bozamadık bozamadınız bozamadılar
conditional bozamadıysam bozamadıysan bozamadıysa bozamadıysak bozamadıysanız bozamadılarsa
conditional conditional simple bozamasam bozamasan bozamasa bozamasak bozamasanız bozamasalar
past bozamasaymışım bozamasaymışsın bozamasaymış bozamasaymışız bozamasaymışsınız bozamasalarmış
inferential bozamasaydım bozamasaydın bozamasaydı bozamasaydık bozamasaydınız bozamasalardı
optative bozamayayım bozamayasın bozamaya bozamayalım bozamayasınız bozamayalar
imperative imperative regular bozama bozamasın bozamayın bozamasınlar
formal bozamayınız bozamayınız
informal bozamasana bozamasanıza
infinitive bozamamak
verbal noun bozamama
impersonal participle imperfective bozamayan
perfective bozamamış
prospective bozamayacak
personal participle non-prospective bozamadığım bozamadığın bozamadığı bozamadığımız bozamadığınız bozamadıkları
prospective bozamayacağım bozamayacağın bozamayacağı bozamayacağımız bozamayacağınız bozamayacakları
temporal adverb temporal adverb simple bozamazken1
specific bozamayınca
"and" bozamayıp
"since" bozamayalı
"until" bozamayasıya
"as long as" bozamadıkça
modal adverb modal adverb simple bozamayarak
reduplicated bozamaya bozamaya
"as if" bozamazcasına1

1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

Derived terms

Descendants

  • Ladino: bozear