sınırlamak

Turkish

Etymology

From sınır +‎ -la +‎ -mak.

Pronunciation

  • IPA(key): /sɯ.nɯɾ.laˈmak/
  • Hyphenation: sı‧nır‧la‧mak

Verb

sınırlamak (third-person singular simple present sınırlar)

  1. (transitive) to limit

Conjugation

Conjugation of sınırlamak
positive conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple sınırlarım sınırlarsın sınırlar sınırlarız sınırlarsınız sınırlarlar
past sınırlarmışım sınırlarmışsın sınırlarmış sınırlarmışız sınırlarmışsınız sınırlarlarmış
inferential sınırlardım sınırlardın sınırlardı sınırlardık sınırlardınız sınırlarlardı
conditional sınırlarsam sınırlarsan sınırlarsa sınırlarsak sınırlarsanız sınırlarlarsa
continuous continuous simple sınırlıyorum sınırlıyorsun sınırlıyor sınırlıyoruz sınırlıyorsunuz sınırlıyorlar
past sınırlıyormuşum sınırlıyormuşsun sınırlıyormuş sınırlıyormuşuz sınırlıyormuşsunuz sınırlıyorlarmış
inferential sınırlıyordum sınırlıyordun sınırlıyordu sınırlıyorduk sınırlıyordunuz sınırlıyorlardı
conditional sınırlıyorsam sınırlıyorsan sınırlıyorsa sınırlıyorsak sınırlıyorsanız sınırlıyorlarsa
inferential inferential simple sınırlamışım sınırlamışsın sınırlamış sınırlamışız sınırlamışsınız sınırlamışlar
past sınırlamışmışım sınırlamışmışsın sınırlamışmış sınırlamışmışız sınırlamışmışsınız sınırlamışlarmış
inferential sınırlamıştım sınırlamıştın sınırlamıştı sınırlamıştık sınırlamıştınız sınırlamışlardı
conditional sınırlamışsam sınırlamışsan sınırlamışsa sınırlamışsak sınırlamışsanız sınırlamışlarsa
future future simple sınırlayacağım sınırlayacaksın sınırlayacak sınırlayacağız sınırlayacaksınız sınırlayacaklar
past sınırlayacakmışım sınırlayacakmışsın sınırlayacakmış sınırlayacakmışız sınırlayacakmışsınız sınırlayacaklarmış
inferential sınırlayacaktım sınırlayacaktın sınırlayacaktı sınırlayacaktık sınırlayacaktınız sınırlayacaklardı
conditional sınırlayacaksam sınırlayacaksan sınırlayacaksa sınırlayacaksak sınırlayacaksanız sınırlayacaklarsa
progressive progressive simple sınırlamaktayım sınırlamaktasın sınırlamakta sınırlamaktayız sınırlamaktasınız sınırlamaktalar
past sınırlamaktaymışım sınırlamaktaymışsın sınırlamaktaymış sınırlamaktaymışız sınırlamaktaymışsınız sınırlamaktalarmış
inferential sınırlamaktaydım sınırlamaktaydın sınırlamaktaydı sınırlamaktaydık sınırlamaktaydınız sınırlamaktalardı
conditional sınırlamaktaysam sınırlamaktaysan sınırlamaktaysa sınırlamaktaysak sınırlamaktaysanız sınırlamaktalarsa
necessitative necessitative simple sınırlamalıyım sınırlamalısın sınırlamalı sınırlamalıyız sınırlamalısınız sınırlamalılar
past sınırlamalıymışım sınırlamalıymışsın sınırlamalıymış sınırlamalıymışız sınırlamalıymışsınız sınırlamalılarmış
inferential sınırlamalıydım sınırlamalıydın sınırlamalıydı sınırlamalıydık sınırlamalıydınız sınırlamalılardı
conditional sınırlamalıysam sınırlamalıysan sınırlamalıysa sınırlamalıysak sınırlamalıysanız sınırlamalılarsa
past past simple sınırladım sınırladın sınırladı sınırladık sınırladınız sınırladılar
conditional sınırladıysam sınırladıysan sınırladıysa sınırladıysak sınırladıysanız sınırladılarsa
conditional conditional simple sınırlasam sınırlasan sınırlasa sınırlasak sınırlasanız sınırlasalar
past sınırlasaymışım sınırlasaymışsın sınırlasaymış sınırlasaymışız sınırlasaymışsınız sınırlasalarmış
inferential sınırlasaydım sınırlasaydın sınırlasaydı sınırlasaydık sınırlasaydınız sınırlasalardı
optative sınırlayayım sınırlayasın sınırlaya sınırlayalım sınırlayasınız sınırlayalar
imperative imperative regular sınırla sınırlasın sınırlayın sınırlasınlar
formal sınırlayınız sınırlayınız
informal sınırlasana sınırlasanıza
infinitive sınırlamak
verbal noun sınırlama
impersonal participle imperfective sınırlayan
perfective sınırlamış
prospective sınırlayacak
personal participle non-prospective sınırladığım sınırladığın sınırladığı sınırladığımız sınırladığınız sınırladıkları
prospective sınırlayacağım sınırlayacağın sınırlayacağı sınırlayacağımız sınırlayacağınız sınırlayacakları
temporal adverb temporal adverb simple sınırlarken1
specific sınırlayınca
"and" sınırlayıp
"since" sınırlayalı
"until" sınırlayasıya
"as long as" sınırladıkça
modal adverb modal adverb simple sınırlayarak
reduplicated sınırlaya sınırlaya
"as if" sınırlarcasına1
negative conjugation
negative conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple sınırlamam sınırlamazsın sınırlamaz sınırlamayız sınırlamazsınız sınırlamazlar
past sınırlamazmışım sınırlamazmışsın sınırlamazmış sınırlamazmışız sınırlamazmışsınız sınırlamazlarmış
inferential sınırlamazdım sınırlamazdın sınırlamazdı sınırlamazdık sınırlamazdınız sınırlamazlardı
conditional sınırlamazsam sınırlamazsan sınırlamazsa sınırlamazsak sınırlamazsanız sınırlamazlarsa
continuous continuous simple sınırlamıyorum sınırlamıyorsun sınırlamıyor sınırlamıyoruz sınırlamıyorsunuz sınırlamıyorlar
past sınırlamıyormuşum sınırlamıyormuşsun sınırlamıyormuş sınırlamıyormuşuz sınırlamıyormuşsunuz sınırlamıyorlarmış
inferential sınırlamıyordum sınırlamıyordun sınırlamıyordu sınırlamıyorduk sınırlamıyordunuz sınırlamıyorlardı
conditional sınırlamıyorsam sınırlamıyorsan sınırlamıyorsa sınırlamıyorsak sınırlamıyorsanız sınırlamıyorlarsa
inferential inferential simple sınırlamamışım sınırlamamışsın sınırlamamış sınırlamamışız sınırlamamışsınız sınırlamamışlar
past sınırlamamışmışım sınırlamamışmışsın sınırlamamışmış sınırlamamışmışız sınırlamamışmışsınız sınırlamamışlarmış
inferential sınırlamamıştım sınırlamamıştın sınırlamamıştı sınırlamamıştık sınırlamamıştınız sınırlamamışlardı
conditional sınırlamamışsam sınırlamamışsan sınırlamamışsa sınırlamamışsak sınırlamamışsanız sınırlamamışlarsa
future future simple sınırlamayacağım sınırlamayacaksın sınırlamayacak sınırlamayacağız sınırlamayacaksınız sınırlamayacaklar
past sınırlamayacakmışım sınırlamayacakmışsın sınırlamayacakmış sınırlamayacakmışız sınırlamayacakmışsınız sınırlamayacaklarmış
inferential sınırlamayacaktım sınırlamayacaktın sınırlamayacaktı sınırlamayacaktık sınırlamayacaktınız sınırlamayacaklardı
conditional sınırlamayacaksam sınırlamayacaksan sınırlamayacaksa sınırlamayacaksak sınırlamayacaksanız sınırlamayacaklarsa
progressive progressive simple sınırlamamaktayım sınırlamamaktasın sınırlamamakta sınırlamamaktayız sınırlamamaktasınız sınırlamamaktalar
past sınırlamamaktaymışım sınırlamamaktaymışsın sınırlamamaktaymış sınırlamamaktaymışız sınırlamamaktaymışsınız sınırlamamaktalarmış
inferential sınırlamamaktaydım sınırlamamaktaydın sınırlamamaktaydı sınırlamamaktaydık sınırlamamaktaydınız sınırlamamaktalardı
conditional sınırlamamaktaysam sınırlamamaktaysan sınırlamamaktaysa sınırlamamaktaysak sınırlamamaktaysanız sınırlamamaktalarsa
necessitative necessitative simple sınırlamamalıyım sınırlamamalısın sınırlamamalı sınırlamamalıyız sınırlamamalısınız sınırlamamalılar
past sınırlamamalıymışım sınırlamamalıymışsın sınırlamamalıymış sınırlamamalıymışız sınırlamamalıymışsınız sınırlamamalılarmış
inferential sınırlamamalıydım sınırlamamalıydın sınırlamamalıydı sınırlamamalıydık sınırlamamalıydınız sınırlamamalılardı
conditional sınırlamamalıysam sınırlamamalıysan sınırlamamalıysa sınırlamamalıysak sınırlamamalıysanız sınırlamamalılarsa
past past simple sınırlamadım sınırlamadın sınırlamadı sınırlamadık sınırlamadınız sınırlamadılar
conditional sınırlamadıysam sınırlamadıysan sınırlamadıysa sınırlamadıysak sınırlamadıysanız sınırlamadılarsa
conditional conditional simple sınırlamasam sınırlamasan sınırlamasa sınırlamasak sınırlamasanız sınırlamasalar
past sınırlamasaymışım sınırlamasaymışsın sınırlamasaymış sınırlamasaymışız sınırlamasaymışsınız sınırlamasalarmış
inferential sınırlamasaydım sınırlamasaydın sınırlamasaydı sınırlamasaydık sınırlamasaydınız sınırlamasalardı
optative sınırlamayayım sınırlamayasın sınırlamaya sınırlamayalım sınırlamayasınız sınırlamayalar
imperative imperative regular sınırlama sınırlamasın sınırlamayın sınırlamasınlar
formal sınırlamayınız sınırlamayınız
informal sınırlamasana sınırlamasanıza
infinitive sınırlamamak
verbal noun sınırlamama
impersonal participle imperfective sınırlamayan
perfective sınırlamamış
prospective sınırlamayacak
personal participle non-prospective sınırlamadığım sınırlamadığın sınırlamadığı sınırlamadığımız sınırlamadığınız sınırlamadıkları
prospective sınırlamayacağım sınırlamayacağın sınırlamayacağı sınırlamayacağımız sınırlamayacağınız sınırlamayacakları
temporal adverb temporal adverb simple sınırlamazken1
specific sınırlamayınca
"and" sınırlamayıp
"since" sınırlamayalı
"until" sınırlamayasıya
"as long as" sınırlamadıkça
modal adverb modal adverb simple sınırlamayarak
reduplicated sınırlamaya sınırlamaya
"as if" sınırlamazcasına1
potential conjugation
potential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple sınırlayabilirim sınırlayabilirsin sınırlayabilir sınırlayabiliriz sınırlayabilirsiniz sınırlayabilirler
past sınırlayabilirmişim sınırlayabilirmişsin sınırlayabilirmiş sınırlayabilirmişiz sınırlayabilirmişsiniz sınırlayabilirlermiş
inferential sınırlayabilirdim sınırlayabilirdin sınırlayabilirdi sınırlayabilirdik sınırlayabilirdiniz sınırlayabilirlerdi
conditional sınırlayabilirsem sınırlayabilirsen sınırlayabilirse sınırlayabilirsek sınırlayabilirseniz sınırlayabilirlerse
continuous continuous simple sınırlayabiliyorum sınırlayabiliyorsun sınırlayabiliyor sınırlayabiliyoruz sınırlayabiliyorsunuz sınırlayabiliyorlar
past sınırlayabiliyormuşum sınırlayabiliyormuşsun sınırlayabiliyormuş sınırlayabiliyormuşuz sınırlayabiliyormuşsunuz sınırlayabiliyorlarmış
inferential sınırlayabiliyordum sınırlayabiliyordun sınırlayabiliyordu sınırlayabiliyorduk sınırlayabiliyordunuz sınırlayabiliyorlardı
conditional sınırlayabiliyorsam sınırlayabiliyorsan sınırlayabiliyorsa sınırlayabiliyorsak sınırlayabiliyorsanız sınırlayabiliyorlarsa
inferential inferential simple sınırlayabilmişim sınırlayabilmişsin sınırlayabilmiş sınırlayabilmişiz sınırlayabilmişsiniz sınırlayabilmişler
past sınırlayabilmişmişim sınırlayabilmişmişsin sınırlayabilmişmiş sınırlayabilmişmişiz sınırlayabilmişmişsiniz sınırlayabilmişlermiş
inferential sınırlayabilmiştim sınırlayabilmiştin sınırlayabilmişti sınırlayabilmiştik sınırlayabilmiştiniz sınırlayabilmişlerdi
conditional sınırlayabilmişsem sınırlayabilmişsen sınırlayabilmişse sınırlayabilmişsek sınırlayabilmişseniz sınırlayabilmişlerse
future future simple sınırlayabileceğim sınırlayabileceksin sınırlayabilecek sınırlayabileceğiz sınırlayabileceksiniz sınırlayabilecekler
past sınırlayabilecekmişim sınırlayabilecekmişsin sınırlayabilecekmiş sınırlayabilecekmişiz sınırlayabilecekmişsiniz sınırlayabileceklermiş
inferential sınırlayabilecektim sınırlayabilecektin sınırlayabilecekti sınırlayabilecektik sınırlayabilecektiniz sınırlayabileceklerdi
conditional sınırlayabileceksem sınırlayabileceksen sınırlayabilecekse sınırlayabileceksek sınırlayabilecekseniz sınırlayabileceklerse
progressive progressive simple sınırlayabilmekteyim sınırlayabilmektesin sınırlayabilmekte sınırlayabilmekteyiz sınırlayabilmektesiniz sınırlayabilmekteler
past sınırlayabilmekteymişim sınırlayabilmekteymişsin sınırlayabilmekteymiş sınırlayabilmekteymişiz sınırlayabilmekteymişsiniz sınırlayabilmektelermiş
inferential sınırlayabilmekteydim sınırlayabilmekteydin sınırlayabilmekteydi sınırlayabilmekteydik sınırlayabilmekteydiniz sınırlayabilmektelerdi
conditional sınırlayabilmekteysem sınırlayabilmekteysen sınırlayabilmekteyse sınırlayabilmekteysek sınırlayabilmekteyseniz sınırlayabilmektelerse
necessitative necessitative simple sınırlayabilmeliyim sınırlayabilmelisin sınırlayabilmeli sınırlayabilmeliyiz sınırlayabilmelisiniz sınırlayabilmeliler
past sınırlayabilmeliymişim sınırlayabilmeliymişsin sınırlayabilmeliymiş sınırlayabilmeliymişiz sınırlayabilmeliymişsiniz sınırlayabilmelilermiş
inferential sınırlayabilmeliydim sınırlayabilmeliydin sınırlayabilmeliydi sınırlayabilmeliydik sınırlayabilmeliydiniz sınırlayabilmelilerdi
conditional sınırlayabilmeliysem sınırlayabilmeliysen sınırlayabilmeliyse sınırlayabilmeliysek sınırlayabilmeliyseniz sınırlayabilmelilerse
past past simple sınırlayabildim sınırlayabildin sınırlayabildi sınırlayabildik sınırlayabildiniz sınırlayabildiler
conditional sınırlayabildiysem sınırlayabildiysen sınırlayabildiyse sınırlayabildiysek sınırlayabildiyseniz sınırlayabildilerse
conditional conditional simple sınırlayabilsem sınırlayabilsen sınırlayabilse sınırlayabilsek sınırlayabilseniz sınırlayabilseler
past sınırlayabilseymişim sınırlayabilseymişsin sınırlayabilseymiş sınırlayabilseymişiz sınırlayabilseymişsiniz sınırlayabilselermiş
inferential sınırlayabilseydim sınırlayabilseydin sınırlayabilseydi sınırlayabilseydik sınırlayabilseydiniz sınırlayabilselerdi
optative sınırlayabileyim sınırlayabilesin sınırlayabile sınırlayabilelim sınırlayabilesiniz sınırlayabileler
imperative imperative regular sınırlayabil sınırlayabilsin sınırlayabilin sınırlayabilsinler
formal sınırlayabiliniz sınırlayabiliniz
informal sınırlayabilsene sınırlayabilsenize
infinitive sınırlayabilmek
verbal noun sınırlayabilme
impersonal participle imperfective sınırlayabilen
perfective sınırlayabilmiş
prospective sınırlayabilecek
personal participle non-prospective sınırlayabildiğim sınırlayabildiğin sınırlayabildiği sınırlayabildiğimiz sınırlayabildiğiniz sınırlayabildikleri
prospective sınırlayabileceğim sınırlayabileceğin sınırlayabileceği sınırlayabileceğimiz sınırlayabileceğiniz sınırlayabilecekleri
temporal adverb temporal adverb simple sınırlayabilirken1
specific sınırlayabilince
"and" sınırlayabilip
"since" sınırlayabileli
"until" sınırlayabilesiye
"as long as" sınırlayabildikçe
modal adverb modal adverb simple sınırlayabilerek
reduplicated sınırlayabile sınırlayabile
"as if" sınırlayabilircesine1
impotential conjugation
impotential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple sınırlayamam sınırlayamazsın sınırlayamaz sınırlayamayız sınırlayamazsınız sınırlayamazlar
past sınırlayamazmışım sınırlayamazmışsın sınırlayamazmış sınırlayamazmışız sınırlayamazmışsınız sınırlayamazlarmış
inferential sınırlayamazdım sınırlayamazdın sınırlayamazdı sınırlayamazdık sınırlayamazdınız sınırlayamazlardı
conditional sınırlayamazsam sınırlayamazsan sınırlayamazsa sınırlayamazsak sınırlayamazsanız sınırlayamazlarsa
continuous continuous simple sınırlayamıyorum sınırlayamıyorsun sınırlayamıyor sınırlayamıyoruz sınırlayamıyorsunuz sınırlayamıyorlar
past sınırlayamıyormuşum sınırlayamıyormuşsun sınırlayamıyormuş sınırlayamıyormuşuz sınırlayamıyormuşsunuz sınırlayamıyorlarmış
inferential sınırlayamıyordum sınırlayamıyordun sınırlayamıyordu sınırlayamıyorduk sınırlayamıyordunuz sınırlayamıyorlardı
conditional sınırlayamıyorsam sınırlayamıyorsan sınırlayamıyorsa sınırlayamıyorsak sınırlayamıyorsanız sınırlayamıyorlarsa
inferential inferential simple sınırlayamamışım sınırlayamamışsın sınırlayamamış sınırlayamamışız sınırlayamamışsınız sınırlayamamışlar
past sınırlayamamışmışım sınırlayamamışmışsın sınırlayamamışmış sınırlayamamışmışız sınırlayamamışmışsınız sınırlayamamışlarmış
inferential sınırlayamamıştım sınırlayamamıştın sınırlayamamıştı sınırlayamamıştık sınırlayamamıştınız sınırlayamamışlardı
conditional sınırlayamamışsam sınırlayamamışsan sınırlayamamışsa sınırlayamamışsak sınırlayamamışsanız sınırlayamamışlarsa
future future simple sınırlayamayacağım sınırlayamayacaksın sınırlayamayacak sınırlayamayacağız sınırlayamayacaksınız sınırlayamayacaklar
past sınırlayamayacakmışım sınırlayamayacakmışsın sınırlayamayacakmış sınırlayamayacakmışız sınırlayamayacakmışsınız sınırlayamayacaklarmış
inferential sınırlayamayacaktım sınırlayamayacaktın sınırlayamayacaktı sınırlayamayacaktık sınırlayamayacaktınız sınırlayamayacaklardı
conditional sınırlayamayacaksam sınırlayamayacaksan sınırlayamayacaksa sınırlayamayacaksak sınırlayamayacaksanız sınırlayamayacaklarsa
progressive progressive simple sınırlayamamaktayım sınırlayamamaktasın sınırlayamamakta sınırlayamamaktayız sınırlayamamaktasınız sınırlayamamaktalar
past sınırlayamamaktaymışım sınırlayamamaktaymışsın sınırlayamamaktaymış sınırlayamamaktaymışız sınırlayamamaktaymışsınız sınırlayamamaktalarmış
inferential sınırlayamamaktaydım sınırlayamamaktaydın sınırlayamamaktaydı sınırlayamamaktaydık sınırlayamamaktaydınız sınırlayamamaktalardı
conditional sınırlayamamaktaysam sınırlayamamaktaysan sınırlayamamaktaysa sınırlayamamaktaysak sınırlayamamaktaysanız sınırlayamamaktalarsa
necessitative necessitative simple sınırlayamamalıyım sınırlayamamalısın sınırlayamamalı sınırlayamamalıyız sınırlayamamalısınız sınırlayamamalılar
past sınırlayamamalıymışım sınırlayamamalıymışsın sınırlayamamalıymış sınırlayamamalıymışız sınırlayamamalıymışsınız sınırlayamamalılarmış
inferential sınırlayamamalıydım sınırlayamamalıydın sınırlayamamalıydı sınırlayamamalıydık sınırlayamamalıydınız sınırlayamamalılardı
conditional sınırlayamamalıysam sınırlayamamalıysan sınırlayamamalıysa sınırlayamamalıysak sınırlayamamalıysanız sınırlayamamalılarsa
past past simple sınırlayamadım sınırlayamadın sınırlayamadı sınırlayamadık sınırlayamadınız sınırlayamadılar
conditional sınırlayamadıysam sınırlayamadıysan sınırlayamadıysa sınırlayamadıysak sınırlayamadıysanız sınırlayamadılarsa
conditional conditional simple sınırlayamasam sınırlayamasan sınırlayamasa sınırlayamasak sınırlayamasanız sınırlayamasalar
past sınırlayamasaymışım sınırlayamasaymışsın sınırlayamasaymış sınırlayamasaymışız sınırlayamasaymışsınız sınırlayamasalarmış
inferential sınırlayamasaydım sınırlayamasaydın sınırlayamasaydı sınırlayamasaydık sınırlayamasaydınız sınırlayamasalardı
optative sınırlayamayayım sınırlayamayasın sınırlayamaya sınırlayamayalım sınırlayamayasınız sınırlayamayalar
imperative imperative regular sınırlayama sınırlayamasın sınırlayamayın sınırlayamasınlar
formal sınırlayamayınız sınırlayamayınız
informal sınırlayamasana sınırlayamasanıza
infinitive sınırlayamamak
verbal noun sınırlayamama
impersonal participle imperfective sınırlayamayan
perfective sınırlayamamış
prospective sınırlayamayacak
personal participle non-prospective sınırlayamadığım sınırlayamadığın sınırlayamadığı sınırlayamadığımız sınırlayamadığınız sınırlayamadıkları
prospective sınırlayamayacağım sınırlayamayacağın sınırlayamayacağı sınırlayamayacağımız sınırlayamayacağınız sınırlayamayacakları
temporal adverb temporal adverb simple sınırlayamazken1
specific sınırlayamayınca
"and" sınırlayamayıp
"since" sınırlayamayalı
"until" sınırlayamayasıya
"as long as" sınırlayamadıkça
modal adverb modal adverb simple sınırlayamayarak
reduplicated sınırlayamaya sınırlayamaya
"as if" sınırlayamazcasına1

1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.