sarkıtmak

Turkish

Etymology

From sark- +‎ -ıt +‎ -mak.

Pronunciation

  • Hyphenation: sar‧kıt‧mak

Verb

sarkıtmak (third-person singular simple present sarkıtır)

  1. causative of sarkmak

Conjugation

Conjugation of sarkıtmak
positive conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple sarkıtırım sarkıtırsın sarkıtır sarkıtırız sarkıtırsınız sarkıtırlar
past sarkıtırmışım sarkıtırmışsın sarkıtırmış sarkıtırmışız sarkıtırmışsınız sarkıtırlarmış
inferential sarkıtırdım sarkıtırdın sarkıtırdı sarkıtırdık sarkıtırdınız sarkıtırlardı
conditional sarkıtırsam sarkıtırsan sarkıtırsa sarkıtırsak sarkıtırsanız sarkıtırlarsa
continuous continuous simple sarkıtıyorum sarkıtıyorsun sarkıtıyor sarkıtıyoruz sarkıtıyorsunuz sarkıtıyorlar
past sarkıtıyormuşum sarkıtıyormuşsun sarkıtıyormuş sarkıtıyormuşuz sarkıtıyormuşsunuz sarkıtıyorlarmış
inferential sarkıtıyordum sarkıtıyordun sarkıtıyordu sarkıtıyorduk sarkıtıyordunuz sarkıtıyorlardı
conditional sarkıtıyorsam sarkıtıyorsan sarkıtıyorsa sarkıtıyorsak sarkıtıyorsanız sarkıtıyorlarsa
inferential inferential simple sarkıtmışım sarkıtmışsın sarkıtmış sarkıtmışız sarkıtmışsınız sarkıtmışlar
past sarkıtmışmışım sarkıtmışmışsın sarkıtmışmış sarkıtmışmışız sarkıtmışmışsınız sarkıtmışlarmış
inferential sarkıtmıştım sarkıtmıştın sarkıtmıştı sarkıtmıştık sarkıtmıştınız sarkıtmışlardı
conditional sarkıtmışsam sarkıtmışsan sarkıtmışsa sarkıtmışsak sarkıtmışsanız sarkıtmışlarsa
future future simple sarkıtacağım sarkıtacaksın sarkıtacak sarkıtacağız sarkıtacaksınız sarkıtacaklar
past sarkıtacakmışım sarkıtacakmışsın sarkıtacakmış sarkıtacakmışız sarkıtacakmışsınız sarkıtacaklarmış
inferential sarkıtacaktım sarkıtacaktın sarkıtacaktı sarkıtacaktık sarkıtacaktınız sarkıtacaklardı
conditional sarkıtacaksam sarkıtacaksan sarkıtacaksa sarkıtacaksak sarkıtacaksanız sarkıtacaklarsa
progressive progressive simple sarkıtmaktayım sarkıtmaktasın sarkıtmakta sarkıtmaktayız sarkıtmaktasınız sarkıtmaktalar
past sarkıtmaktaymışım sarkıtmaktaymışsın sarkıtmaktaymış sarkıtmaktaymışız sarkıtmaktaymışsınız sarkıtmaktalarmış
inferential sarkıtmaktaydım sarkıtmaktaydın sarkıtmaktaydı sarkıtmaktaydık sarkıtmaktaydınız sarkıtmaktalardı
conditional sarkıtmaktaysam sarkıtmaktaysan sarkıtmaktaysa sarkıtmaktaysak sarkıtmaktaysanız sarkıtmaktalarsa
necessitative necessitative simple sarkıtmalıyım sarkıtmalısın sarkıtmalı sarkıtmalıyız sarkıtmalısınız sarkıtmalılar
past sarkıtmalıymışım sarkıtmalıymışsın sarkıtmalıymış sarkıtmalıymışız sarkıtmalıymışsınız sarkıtmalılarmış
inferential sarkıtmalıydım sarkıtmalıydın sarkıtmalıydı sarkıtmalıydık sarkıtmalıydınız sarkıtmalılardı
conditional sarkıtmalıysam sarkıtmalıysan sarkıtmalıysa sarkıtmalıysak sarkıtmalıysanız sarkıtmalılarsa
past past simple sarkıttım sarkıttın sarkıttı sarkıttık sarkıttınız sarkıttılar
conditional sarkıttıysam sarkıttıysan sarkıttıysa sarkıttıysak sarkıttıysanız sarkıttılarsa
conditional conditional simple sarkıtsam sarkıtsan sarkıtsa sarkıtsak sarkıtsanız sarkıtsalar
past sarkıtsaymışım sarkıtsaymışsın sarkıtsaymış sarkıtsaymışız sarkıtsaymışsınız sarkıtsalarmış
inferential sarkıtsaydım sarkıtsaydın sarkıtsaydı sarkıtsaydık sarkıtsaydınız sarkıtsalardı
optative sarkıtayım sarkıtasın sarkıta sarkıtalım sarkıtasınız sarkıtalar
imperative imperative regular sarkıt sarkıtsın sarkıtın sarkıtsınlar
formal sarkıtınız sarkıtınız
informal sarkıtsana sarkıtsanıza
infinitive sarkıtmak
verbal noun sarkıtma
impersonal participle imperfective sarkıtan
perfective sarkıtmış
prospective sarkıtacak
personal participle non-prospective sarkıttığım sarkıttığın sarkıttığı sarkıttığımız sarkıttığınız sarkıttıkları
prospective sarkıtacağım sarkıtacağın sarkıtacağı sarkıtacağımız sarkıtacağınız sarkıtacakları
temporal adverb temporal adverb simple sarkıtırken1
specific sarkıtınca
"and" sarkıtıp
"since" sarkıtalı
"until" sarkıtasıya
"as long as" sarkıttıkça
modal adverb modal adverb simple sarkıtarak
reduplicated sarkıta sarkıta
"as if" sarkıtırcasına1
negative conjugation
negative conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple sarkıtmam sarkıtmazsın sarkıtmaz sarkıtmayız sarkıtmazsınız sarkıtmazlar
past sarkıtmazmışım sarkıtmazmışsın sarkıtmazmış sarkıtmazmışız sarkıtmazmışsınız sarkıtmazlarmış
inferential sarkıtmazdım sarkıtmazdın sarkıtmazdı sarkıtmazdık sarkıtmazdınız sarkıtmazlardı
conditional sarkıtmazsam sarkıtmazsan sarkıtmazsa sarkıtmazsak sarkıtmazsanız sarkıtmazlarsa
continuous continuous simple sarkıtmıyorum sarkıtmıyorsun sarkıtmıyor sarkıtmıyoruz sarkıtmıyorsunuz sarkıtmıyorlar
past sarkıtmıyormuşum sarkıtmıyormuşsun sarkıtmıyormuş sarkıtmıyormuşuz sarkıtmıyormuşsunuz sarkıtmıyorlarmış
inferential sarkıtmıyordum sarkıtmıyordun sarkıtmıyordu sarkıtmıyorduk sarkıtmıyordunuz sarkıtmıyorlardı
conditional sarkıtmıyorsam sarkıtmıyorsan sarkıtmıyorsa sarkıtmıyorsak sarkıtmıyorsanız sarkıtmıyorlarsa
inferential inferential simple sarkıtmamışım sarkıtmamışsın sarkıtmamış sarkıtmamışız sarkıtmamışsınız sarkıtmamışlar
past sarkıtmamışmışım sarkıtmamışmışsın sarkıtmamışmış sarkıtmamışmışız sarkıtmamışmışsınız sarkıtmamışlarmış
inferential sarkıtmamıştım sarkıtmamıştın sarkıtmamıştı sarkıtmamıştık sarkıtmamıştınız sarkıtmamışlardı
conditional sarkıtmamışsam sarkıtmamışsan sarkıtmamışsa sarkıtmamışsak sarkıtmamışsanız sarkıtmamışlarsa
future future simple sarkıtmayacağım sarkıtmayacaksın sarkıtmayacak sarkıtmayacağız sarkıtmayacaksınız sarkıtmayacaklar
past sarkıtmayacakmışım sarkıtmayacakmışsın sarkıtmayacakmış sarkıtmayacakmışız sarkıtmayacakmışsınız sarkıtmayacaklarmış
inferential sarkıtmayacaktım sarkıtmayacaktın sarkıtmayacaktı sarkıtmayacaktık sarkıtmayacaktınız sarkıtmayacaklardı
conditional sarkıtmayacaksam sarkıtmayacaksan sarkıtmayacaksa sarkıtmayacaksak sarkıtmayacaksanız sarkıtmayacaklarsa
progressive progressive simple sarkıtmamaktayım sarkıtmamaktasın sarkıtmamakta sarkıtmamaktayız sarkıtmamaktasınız sarkıtmamaktalar
past sarkıtmamaktaymışım sarkıtmamaktaymışsın sarkıtmamaktaymış sarkıtmamaktaymışız sarkıtmamaktaymışsınız sarkıtmamaktalarmış
inferential sarkıtmamaktaydım sarkıtmamaktaydın sarkıtmamaktaydı sarkıtmamaktaydık sarkıtmamaktaydınız sarkıtmamaktalardı
conditional sarkıtmamaktaysam sarkıtmamaktaysan sarkıtmamaktaysa sarkıtmamaktaysak sarkıtmamaktaysanız sarkıtmamaktalarsa
necessitative necessitative simple sarkıtmamalıyım sarkıtmamalısın sarkıtmamalı sarkıtmamalıyız sarkıtmamalısınız sarkıtmamalılar
past sarkıtmamalıymışım sarkıtmamalıymışsın sarkıtmamalıymış sarkıtmamalıymışız sarkıtmamalıymışsınız sarkıtmamalılarmış
inferential sarkıtmamalıydım sarkıtmamalıydın sarkıtmamalıydı sarkıtmamalıydık sarkıtmamalıydınız sarkıtmamalılardı
conditional sarkıtmamalıysam sarkıtmamalıysan sarkıtmamalıysa sarkıtmamalıysak sarkıtmamalıysanız sarkıtmamalılarsa
past past simple sarkıtmadım sarkıtmadın sarkıtmadı sarkıtmadık sarkıtmadınız sarkıtmadılar
conditional sarkıtmadıysam sarkıtmadıysan sarkıtmadıysa sarkıtmadıysak sarkıtmadıysanız sarkıtmadılarsa
conditional conditional simple sarkıtmasam sarkıtmasan sarkıtmasa sarkıtmasak sarkıtmasanız sarkıtmasalar
past sarkıtmasaymışım sarkıtmasaymışsın sarkıtmasaymış sarkıtmasaymışız sarkıtmasaymışsınız sarkıtmasalarmış
inferential sarkıtmasaydım sarkıtmasaydın sarkıtmasaydı sarkıtmasaydık sarkıtmasaydınız sarkıtmasalardı
optative sarkıtmayayım sarkıtmayasın sarkıtmaya sarkıtmayalım sarkıtmayasınız sarkıtmayalar
imperative imperative regular sarkıtma sarkıtmasın sarkıtmayın sarkıtmasınlar
formal sarkıtmayınız sarkıtmayınız
informal sarkıtmasana sarkıtmasanıza
infinitive sarkıtmamak
verbal noun sarkıtmama
impersonal participle imperfective sarkıtmayan
perfective sarkıtmamış
prospective sarkıtmayacak
personal participle non-prospective sarkıtmadığım sarkıtmadığın sarkıtmadığı sarkıtmadığımız sarkıtmadığınız sarkıtmadıkları
prospective sarkıtmayacağım sarkıtmayacağın sarkıtmayacağı sarkıtmayacağımız sarkıtmayacağınız sarkıtmayacakları
temporal adverb temporal adverb simple sarkıtmazken1
specific sarkıtmayınca
"and" sarkıtmayıp
"since" sarkıtmayalı
"until" sarkıtmayasıya
"as long as" sarkıtmadıkça
modal adverb modal adverb simple sarkıtmayarak
reduplicated sarkıtmaya sarkıtmaya
"as if" sarkıtmazcasına1
potential conjugation
potential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple sarkıtabilirim sarkıtabilirsin sarkıtabilir sarkıtabiliriz sarkıtabilirsiniz sarkıtabilirler
past sarkıtabilirmişim sarkıtabilirmişsin sarkıtabilirmiş sarkıtabilirmişiz sarkıtabilirmişsiniz sarkıtabilirlermiş
inferential sarkıtabilirdim sarkıtabilirdin sarkıtabilirdi sarkıtabilirdik sarkıtabilirdiniz sarkıtabilirlerdi
conditional sarkıtabilirsem sarkıtabilirsen sarkıtabilirse sarkıtabilirsek sarkıtabilirseniz sarkıtabilirlerse
continuous continuous simple sarkıtabiliyorum sarkıtabiliyorsun sarkıtabiliyor sarkıtabiliyoruz sarkıtabiliyorsunuz sarkıtabiliyorlar
past sarkıtabiliyormuşum sarkıtabiliyormuşsun sarkıtabiliyormuş sarkıtabiliyormuşuz sarkıtabiliyormuşsunuz sarkıtabiliyorlarmış
inferential sarkıtabiliyordum sarkıtabiliyordun sarkıtabiliyordu sarkıtabiliyorduk sarkıtabiliyordunuz sarkıtabiliyorlardı
conditional sarkıtabiliyorsam sarkıtabiliyorsan sarkıtabiliyorsa sarkıtabiliyorsak sarkıtabiliyorsanız sarkıtabiliyorlarsa
inferential inferential simple sarkıtabilmişim sarkıtabilmişsin sarkıtabilmiş sarkıtabilmişiz sarkıtabilmişsiniz sarkıtabilmişler
past sarkıtabilmişmişim sarkıtabilmişmişsin sarkıtabilmişmiş sarkıtabilmişmişiz sarkıtabilmişmişsiniz sarkıtabilmişlermiş
inferential sarkıtabilmiştim sarkıtabilmiştin sarkıtabilmişti sarkıtabilmiştik sarkıtabilmiştiniz sarkıtabilmişlerdi
conditional sarkıtabilmişsem sarkıtabilmişsen sarkıtabilmişse sarkıtabilmişsek sarkıtabilmişseniz sarkıtabilmişlerse
future future simple sarkıtabileceğim sarkıtabileceksin sarkıtabilecek sarkıtabileceğiz sarkıtabileceksiniz sarkıtabilecekler
past sarkıtabilecekmişim sarkıtabilecekmişsin sarkıtabilecekmiş sarkıtabilecekmişiz sarkıtabilecekmişsiniz sarkıtabileceklermiş
inferential sarkıtabilecektim sarkıtabilecektin sarkıtabilecekti sarkıtabilecektik sarkıtabilecektiniz sarkıtabileceklerdi
conditional sarkıtabileceksem sarkıtabileceksen sarkıtabilecekse sarkıtabileceksek sarkıtabilecekseniz sarkıtabileceklerse
progressive progressive simple sarkıtabilmekteyim sarkıtabilmektesin sarkıtabilmekte sarkıtabilmekteyiz sarkıtabilmektesiniz sarkıtabilmekteler
past sarkıtabilmekteymişim sarkıtabilmekteymişsin sarkıtabilmekteymiş sarkıtabilmekteymişiz sarkıtabilmekteymişsiniz sarkıtabilmektelermiş
inferential sarkıtabilmekteydim sarkıtabilmekteydin sarkıtabilmekteydi sarkıtabilmekteydik sarkıtabilmekteydiniz sarkıtabilmektelerdi
conditional sarkıtabilmekteysem sarkıtabilmekteysen sarkıtabilmekteyse sarkıtabilmekteysek sarkıtabilmekteyseniz sarkıtabilmektelerse
necessitative necessitative simple sarkıtabilmeliyim sarkıtabilmelisin sarkıtabilmeli sarkıtabilmeliyiz sarkıtabilmelisiniz sarkıtabilmeliler
past sarkıtabilmeliymişim sarkıtabilmeliymişsin sarkıtabilmeliymiş sarkıtabilmeliymişiz sarkıtabilmeliymişsiniz sarkıtabilmelilermiş
inferential sarkıtabilmeliydim sarkıtabilmeliydin sarkıtabilmeliydi sarkıtabilmeliydik sarkıtabilmeliydiniz sarkıtabilmelilerdi
conditional sarkıtabilmeliysem sarkıtabilmeliysen sarkıtabilmeliyse sarkıtabilmeliysek sarkıtabilmeliyseniz sarkıtabilmelilerse
past past simple sarkıtabildim sarkıtabildin sarkıtabildi sarkıtabildik sarkıtabildiniz sarkıtabildiler
conditional sarkıtabildiysem sarkıtabildiysen sarkıtabildiyse sarkıtabildiysek sarkıtabildiyseniz sarkıtabildilerse
conditional conditional simple sarkıtabilsem sarkıtabilsen sarkıtabilse sarkıtabilsek sarkıtabilseniz sarkıtabilseler
past sarkıtabilseymişim sarkıtabilseymişsin sarkıtabilseymiş sarkıtabilseymişiz sarkıtabilseymişsiniz sarkıtabilselermiş
inferential sarkıtabilseydim sarkıtabilseydin sarkıtabilseydi sarkıtabilseydik sarkıtabilseydiniz sarkıtabilselerdi
optative sarkıtabileyim sarkıtabilesin sarkıtabile sarkıtabilelim sarkıtabilesiniz sarkıtabileler
imperative imperative regular sarkıtabil sarkıtabilsin sarkıtabilin sarkıtabilsinler
formal sarkıtabiliniz sarkıtabiliniz
informal sarkıtabilsene sarkıtabilsenize
infinitive sarkıtabilmek
verbal noun sarkıtabilme
impersonal participle imperfective sarkıtabilen
perfective sarkıtabilmiş
prospective sarkıtabilecek
personal participle non-prospective sarkıtabildiğim sarkıtabildiğin sarkıtabildiği sarkıtabildiğimiz sarkıtabildiğiniz sarkıtabildikleri
prospective sarkıtabileceğim sarkıtabileceğin sarkıtabileceği sarkıtabileceğimiz sarkıtabileceğiniz sarkıtabilecekleri
temporal adverb temporal adverb simple sarkıtabilirken1
specific sarkıtabilince
"and" sarkıtabilip
"since" sarkıtabileli
"until" sarkıtabilesiye
"as long as" sarkıtabildikçe
modal adverb modal adverb simple sarkıtabilerek
reduplicated sarkıtabile sarkıtabile
"as if" sarkıtabilircesine1
impotential conjugation
impotential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple sarkıtamam sarkıtamazsın sarkıtamaz sarkıtamayız sarkıtamazsınız sarkıtamazlar
past sarkıtamazmışım sarkıtamazmışsın sarkıtamazmış sarkıtamazmışız sarkıtamazmışsınız sarkıtamazlarmış
inferential sarkıtamazdım sarkıtamazdın sarkıtamazdı sarkıtamazdık sarkıtamazdınız sarkıtamazlardı
conditional sarkıtamazsam sarkıtamazsan sarkıtamazsa sarkıtamazsak sarkıtamazsanız sarkıtamazlarsa
continuous continuous simple sarkıtamıyorum sarkıtamıyorsun sarkıtamıyor sarkıtamıyoruz sarkıtamıyorsunuz sarkıtamıyorlar
past sarkıtamıyormuşum sarkıtamıyormuşsun sarkıtamıyormuş sarkıtamıyormuşuz sarkıtamıyormuşsunuz sarkıtamıyorlarmış
inferential sarkıtamıyordum sarkıtamıyordun sarkıtamıyordu sarkıtamıyorduk sarkıtamıyordunuz sarkıtamıyorlardı
conditional sarkıtamıyorsam sarkıtamıyorsan sarkıtamıyorsa sarkıtamıyorsak sarkıtamıyorsanız sarkıtamıyorlarsa
inferential inferential simple sarkıtamamışım sarkıtamamışsın sarkıtamamış sarkıtamamışız sarkıtamamışsınız sarkıtamamışlar
past sarkıtamamışmışım sarkıtamamışmışsın sarkıtamamışmış sarkıtamamışmışız sarkıtamamışmışsınız sarkıtamamışlarmış
inferential sarkıtamamıştım sarkıtamamıştın sarkıtamamıştı sarkıtamamıştık sarkıtamamıştınız sarkıtamamışlardı
conditional sarkıtamamışsam sarkıtamamışsan sarkıtamamışsa sarkıtamamışsak sarkıtamamışsanız sarkıtamamışlarsa
future future simple sarkıtamayacağım sarkıtamayacaksın sarkıtamayacak sarkıtamayacağız sarkıtamayacaksınız sarkıtamayacaklar
past sarkıtamayacakmışım sarkıtamayacakmışsın sarkıtamayacakmış sarkıtamayacakmışız sarkıtamayacakmışsınız sarkıtamayacaklarmış
inferential sarkıtamayacaktım sarkıtamayacaktın sarkıtamayacaktı sarkıtamayacaktık sarkıtamayacaktınız sarkıtamayacaklardı
conditional sarkıtamayacaksam sarkıtamayacaksan sarkıtamayacaksa sarkıtamayacaksak sarkıtamayacaksanız sarkıtamayacaklarsa
progressive progressive simple sarkıtamamaktayım sarkıtamamaktasın sarkıtamamakta sarkıtamamaktayız sarkıtamamaktasınız sarkıtamamaktalar
past sarkıtamamaktaymışım sarkıtamamaktaymışsın sarkıtamamaktaymış sarkıtamamaktaymışız sarkıtamamaktaymışsınız sarkıtamamaktalarmış
inferential sarkıtamamaktaydım sarkıtamamaktaydın sarkıtamamaktaydı sarkıtamamaktaydık sarkıtamamaktaydınız sarkıtamamaktalardı
conditional sarkıtamamaktaysam sarkıtamamaktaysan sarkıtamamaktaysa sarkıtamamaktaysak sarkıtamamaktaysanız sarkıtamamaktalarsa
necessitative necessitative simple sarkıtamamalıyım sarkıtamamalısın sarkıtamamalı sarkıtamamalıyız sarkıtamamalısınız sarkıtamamalılar
past sarkıtamamalıymışım sarkıtamamalıymışsın sarkıtamamalıymış sarkıtamamalıymışız sarkıtamamalıymışsınız sarkıtamamalılarmış
inferential sarkıtamamalıydım sarkıtamamalıydın sarkıtamamalıydı sarkıtamamalıydık sarkıtamamalıydınız sarkıtamamalılardı
conditional sarkıtamamalıysam sarkıtamamalıysan sarkıtamamalıysa sarkıtamamalıysak sarkıtamamalıysanız sarkıtamamalılarsa
past past simple sarkıtamadım sarkıtamadın sarkıtamadı sarkıtamadık sarkıtamadınız sarkıtamadılar
conditional sarkıtamadıysam sarkıtamadıysan sarkıtamadıysa sarkıtamadıysak sarkıtamadıysanız sarkıtamadılarsa
conditional conditional simple sarkıtamasam sarkıtamasan sarkıtamasa sarkıtamasak sarkıtamasanız sarkıtamasalar
past sarkıtamasaymışım sarkıtamasaymışsın sarkıtamasaymış sarkıtamasaymışız sarkıtamasaymışsınız sarkıtamasalarmış
inferential sarkıtamasaydım sarkıtamasaydın sarkıtamasaydı sarkıtamasaydık sarkıtamasaydınız sarkıtamasalardı
optative sarkıtamayayım sarkıtamayasın sarkıtamaya sarkıtamayalım sarkıtamayasınız sarkıtamayalar
imperative imperative regular sarkıtama sarkıtamasın sarkıtamayın sarkıtamasınlar
formal sarkıtamayınız sarkıtamayınız
informal sarkıtamasana sarkıtamasanıza
infinitive sarkıtamamak
verbal noun sarkıtamama
impersonal participle imperfective sarkıtamayan
perfective sarkıtamamış
prospective sarkıtamayacak
personal participle non-prospective sarkıtamadığım sarkıtamadığın sarkıtamadığı sarkıtamadığımız sarkıtamadığınız sarkıtamadıkları
prospective sarkıtamayacağım sarkıtamayacağın sarkıtamayacağı sarkıtamayacağımız sarkıtamayacağınız sarkıtamayacakları
temporal adverb temporal adverb simple sarkıtamazken1
specific sarkıtamayınca
"and" sarkıtamayıp
"since" sarkıtamayalı
"until" sarkıtamayasıya
"as long as" sarkıtamadıkça
modal adverb modal adverb simple sarkıtamayarak
reduplicated sarkıtamaya sarkıtamaya
"as if" sarkıtamazcasına1

1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

Further reading

  • sarkıtmak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu