Turkish
Etymology
From Ottoman Turkish صولوقلانمق, equivalent to soluk (“breath”) + -la + -n
Verb
soluklanmak (third-person singular simple present soluklanır)
- (intransitive) to catch one's breath
Conjugation
Conjugation of soluklanmak
positive conjugation
|
|
singular
|
plural
|
1st person (ben)
|
2nd person (sen)
|
3rd person (o)
|
1st person (biz)
|
2nd person (siz)
|
3rd person (onlar)
|
aorist
|
aorist
|
simple
|
soluklanırım
|
soluklanırsın
|
soluklanır
|
soluklanırız
|
soluklanırsınız
|
soluklanırlar
|
past
|
soluklanırmışım
|
soluklanırmışsın
|
soluklanırmış
|
soluklanırmışız
|
soluklanırmışsınız
|
soluklanırlarmış
|
inferential
|
soluklanırdım
|
soluklanırdın
|
soluklanırdı
|
soluklanırdık
|
soluklanırdınız
|
soluklanırlardı
|
conditional
|
soluklanırsam
|
soluklanırsan
|
soluklanırsa
|
soluklanırsak
|
soluklanırsanız
|
soluklanırlarsa
|
continuous
|
continuous
|
simple
|
soluklanıyorum
|
soluklanıyorsun
|
soluklanıyor
|
soluklanıyoruz
|
soluklanıyorsunuz
|
soluklanıyorlar
|
past
|
soluklanıyormuşum
|
soluklanıyormuşsun
|
soluklanıyormuş
|
soluklanıyormuşuz
|
soluklanıyormuşsunuz
|
soluklanıyorlarmış
|
inferential
|
soluklanıyordum
|
soluklanıyordun
|
soluklanıyordu
|
soluklanıyorduk
|
soluklanıyordunuz
|
soluklanıyorlardı
|
conditional
|
soluklanıyorsam
|
soluklanıyorsan
|
soluklanıyorsa
|
soluklanıyorsak
|
soluklanıyorsanız
|
soluklanıyorlarsa
|
inferential
|
inferential
|
simple
|
soluklanmışım
|
soluklanmışsın
|
soluklanmış
|
soluklanmışız
|
soluklanmışsınız
|
soluklanmışlar
|
past
|
soluklanmışmışım
|
soluklanmışmışsın
|
soluklanmışmış
|
soluklanmışmışız
|
soluklanmışmışsınız
|
soluklanmışlarmış
|
inferential
|
soluklanmıştım
|
soluklanmıştın
|
soluklanmıştı
|
soluklanmıştık
|
soluklanmıştınız
|
soluklanmışlardı
|
conditional
|
soluklanmışsam
|
soluklanmışsan
|
soluklanmışsa
|
soluklanmışsak
|
soluklanmışsanız
|
soluklanmışlarsa
|
future
|
future
|
simple
|
soluklanacağım
|
soluklanacaksın
|
soluklanacak
|
soluklanacağız
|
soluklanacaksınız
|
soluklanacaklar
|
past
|
soluklanacakmışım
|
soluklanacakmışsın
|
soluklanacakmış
|
soluklanacakmışız
|
soluklanacakmışsınız
|
soluklanacaklarmış
|
inferential
|
soluklanacaktım
|
soluklanacaktın
|
soluklanacaktı
|
soluklanacaktık
|
soluklanacaktınız
|
soluklanacaklardı
|
conditional
|
soluklanacaksam
|
soluklanacaksan
|
soluklanacaksa
|
soluklanacaksak
|
soluklanacaksanız
|
soluklanacaklarsa
|
progressive
|
progressive
|
simple
|
soluklanmaktayım
|
soluklanmaktasın
|
soluklanmakta
|
soluklanmaktayız
|
soluklanmaktasınız
|
soluklanmaktalar
|
past
|
soluklanmaktaymışım
|
soluklanmaktaymışsın
|
soluklanmaktaymış
|
soluklanmaktaymışız
|
soluklanmaktaymışsınız
|
soluklanmaktalarmış
|
inferential
|
soluklanmaktaydım
|
soluklanmaktaydın
|
soluklanmaktaydı
|
soluklanmaktaydık
|
soluklanmaktaydınız
|
soluklanmaktalardı
|
conditional
|
soluklanmaktaysam
|
soluklanmaktaysan
|
soluklanmaktaysa
|
soluklanmaktaysak
|
soluklanmaktaysanız
|
soluklanmaktalarsa
|
necessitative
|
necessitative
|
simple
|
soluklanmalıyım
|
soluklanmalısın
|
soluklanmalı
|
soluklanmalıyız
|
soluklanmalısınız
|
soluklanmalılar
|
past
|
soluklanmalıymışım
|
soluklanmalıymışsın
|
soluklanmalıymış
|
soluklanmalıymışız
|
soluklanmalıymışsınız
|
soluklanmalılarmış
|
inferential
|
soluklanmalıydım
|
soluklanmalıydın
|
soluklanmalıydı
|
soluklanmalıydık
|
soluklanmalıydınız
|
soluklanmalılardı
|
conditional
|
soluklanmalıysam
|
soluklanmalıysan
|
soluklanmalıysa
|
soluklanmalıysak
|
soluklanmalıysanız
|
soluklanmalılarsa
|
past
|
past
|
simple
|
soluklandım
|
soluklandın
|
soluklandı
|
soluklandık
|
soluklandınız
|
soluklandılar
|
conditional
|
soluklandıysam
|
soluklandıysan
|
soluklandıysa
|
soluklandıysak
|
soluklandıysanız
|
soluklandılarsa
|
conditional
|
conditional
|
simple
|
soluklansam
|
soluklansan
|
soluklansa
|
soluklansak
|
soluklansanız
|
soluklansalar
|
past
|
soluklansaymışım
|
soluklansaymışsın
|
soluklansaymış
|
soluklansaymışız
|
soluklansaymışsınız
|
soluklansalarmış
|
inferential
|
soluklansaydım
|
soluklansaydın
|
soluklansaydı
|
soluklansaydık
|
soluklansaydınız
|
soluklansalardı
|
optative
|
soluklanayım
|
soluklanasın
|
soluklana
|
soluklanalım
|
soluklanasınız
|
soluklanalar
|
imperative
|
imperative
|
regular
|
—
|
soluklan
|
soluklansın
|
—
|
soluklanın
|
soluklansınlar
|
formal
|
—
|
soluklanınız
|
—
|
—
|
soluklanınız
|
—
|
informal
|
—
|
soluklansana
|
—
|
—
|
soluklansanıza
|
—
|
infinitive
|
soluklanmak
|
verbal noun
|
soluklanma
|
impersonal participle
|
imperfective
|
soluklanan
|
perfective
|
soluklanmış
|
prospective
|
soluklanacak
|
personal participle
|
non-prospective
|
soluklandığım
|
soluklandığın
|
soluklandığı
|
soluklandığımız
|
soluklandığınız
|
soluklandıkları
|
prospective
|
soluklanacağım
|
soluklanacağın
|
soluklanacağı
|
soluklanacağımız
|
soluklanacağınız
|
soluklanacakları
|
temporal adverb
|
temporal adverb
|
simple
|
soluklanırken1
|
specific
|
soluklanınca
|
"and"
|
soluklanıp
|
"since"
|
soluklanalı
|
"until"
|
soluklanasıya
|
"as long as"
|
soluklandıkça
|
modal adverb
|
modal adverb
|
simple
|
soluklanarak
|
reduplicated
|
soluklana soluklana
|
"as if"
|
soluklanırcasına1
|
negative conjugation
negative conjugation
|
|
singular
|
plural
|
1st person (ben)
|
2nd person (sen)
|
3rd person (o)
|
1st person (biz)
|
2nd person (siz)
|
3rd person (onlar)
|
aorist
|
aorist
|
simple
|
soluklanmam
|
soluklanmazsın
|
soluklanmaz
|
soluklanmayız
|
soluklanmazsınız
|
soluklanmazlar
|
past
|
soluklanmazmışım
|
soluklanmazmışsın
|
soluklanmazmış
|
soluklanmazmışız
|
soluklanmazmışsınız
|
soluklanmazlarmış
|
inferential
|
soluklanmazdım
|
soluklanmazdın
|
soluklanmazdı
|
soluklanmazdık
|
soluklanmazdınız
|
soluklanmazlardı
|
conditional
|
soluklanmazsam
|
soluklanmazsan
|
soluklanmazsa
|
soluklanmazsak
|
soluklanmazsanız
|
soluklanmazlarsa
|
continuous
|
continuous
|
simple
|
soluklanmıyorum
|
soluklanmıyorsun
|
soluklanmıyor
|
soluklanmıyoruz
|
soluklanmıyorsunuz
|
soluklanmıyorlar
|
past
|
soluklanmıyormuşum
|
soluklanmıyormuşsun
|
soluklanmıyormuş
|
soluklanmıyormuşuz
|
soluklanmıyormuşsunuz
|
soluklanmıyorlarmış
|
inferential
|
soluklanmıyordum
|
soluklanmıyordun
|
soluklanmıyordu
|
soluklanmıyorduk
|
soluklanmıyordunuz
|
soluklanmıyorlardı
|
conditional
|
soluklanmıyorsam
|
soluklanmıyorsan
|
soluklanmıyorsa
|
soluklanmıyorsak
|
soluklanmıyorsanız
|
soluklanmıyorlarsa
|
inferential
|
inferential
|
simple
|
soluklanmamışım
|
soluklanmamışsın
|
soluklanmamış
|
soluklanmamışız
|
soluklanmamışsınız
|
soluklanmamışlar
|
past
|
soluklanmamışmışım
|
soluklanmamışmışsın
|
soluklanmamışmış
|
soluklanmamışmışız
|
soluklanmamışmışsınız
|
soluklanmamışlarmış
|
inferential
|
soluklanmamıştım
|
soluklanmamıştın
|
soluklanmamıştı
|
soluklanmamıştık
|
soluklanmamıştınız
|
soluklanmamışlardı
|
conditional
|
soluklanmamışsam
|
soluklanmamışsan
|
soluklanmamışsa
|
soluklanmamışsak
|
soluklanmamışsanız
|
soluklanmamışlarsa
|
future
|
future
|
simple
|
soluklanmayacağım
|
soluklanmayacaksın
|
soluklanmayacak
|
soluklanmayacağız
|
soluklanmayacaksınız
|
soluklanmayacaklar
|
past
|
soluklanmayacakmışım
|
soluklanmayacakmışsın
|
soluklanmayacakmış
|
soluklanmayacakmışız
|
soluklanmayacakmışsınız
|
soluklanmayacaklarmış
|
inferential
|
soluklanmayacaktım
|
soluklanmayacaktın
|
soluklanmayacaktı
|
soluklanmayacaktık
|
soluklanmayacaktınız
|
soluklanmayacaklardı
|
conditional
|
soluklanmayacaksam
|
soluklanmayacaksan
|
soluklanmayacaksa
|
soluklanmayacaksak
|
soluklanmayacaksanız
|
soluklanmayacaklarsa
|
progressive
|
progressive
|
simple
|
soluklanmamaktayım
|
soluklanmamaktasın
|
soluklanmamakta
|
soluklanmamaktayız
|
soluklanmamaktasınız
|
soluklanmamaktalar
|
past
|
soluklanmamaktaymışım
|
soluklanmamaktaymışsın
|
soluklanmamaktaymış
|
soluklanmamaktaymışız
|
soluklanmamaktaymışsınız
|
soluklanmamaktalarmış
|
inferential
|
soluklanmamaktaydım
|
soluklanmamaktaydın
|
soluklanmamaktaydı
|
soluklanmamaktaydık
|
soluklanmamaktaydınız
|
soluklanmamaktalardı
|
conditional
|
soluklanmamaktaysam
|
soluklanmamaktaysan
|
soluklanmamaktaysa
|
soluklanmamaktaysak
|
soluklanmamaktaysanız
|
soluklanmamaktalarsa
|
necessitative
|
necessitative
|
simple
|
soluklanmamalıyım
|
soluklanmamalısın
|
soluklanmamalı
|
soluklanmamalıyız
|
soluklanmamalısınız
|
soluklanmamalılar
|
past
|
soluklanmamalıymışım
|
soluklanmamalıymışsın
|
soluklanmamalıymış
|
soluklanmamalıymışız
|
soluklanmamalıymışsınız
|
soluklanmamalılarmış
|
inferential
|
soluklanmamalıydım
|
soluklanmamalıydın
|
soluklanmamalıydı
|
soluklanmamalıydık
|
soluklanmamalıydınız
|
soluklanmamalılardı
|
conditional
|
soluklanmamalıysam
|
soluklanmamalıysan
|
soluklanmamalıysa
|
soluklanmamalıysak
|
soluklanmamalıysanız
|
soluklanmamalılarsa
|
past
|
past
|
simple
|
soluklanmadım
|
soluklanmadın
|
soluklanmadı
|
soluklanmadık
|
soluklanmadınız
|
soluklanmadılar
|
conditional
|
soluklanmadıysam
|
soluklanmadıysan
|
soluklanmadıysa
|
soluklanmadıysak
|
soluklanmadıysanız
|
soluklanmadılarsa
|
conditional
|
conditional
|
simple
|
soluklanmasam
|
soluklanmasan
|
soluklanmasa
|
soluklanmasak
|
soluklanmasanız
|
soluklanmasalar
|
past
|
soluklanmasaymışım
|
soluklanmasaymışsın
|
soluklanmasaymış
|
soluklanmasaymışız
|
soluklanmasaymışsınız
|
soluklanmasalarmış
|
inferential
|
soluklanmasaydım
|
soluklanmasaydın
|
soluklanmasaydı
|
soluklanmasaydık
|
soluklanmasaydınız
|
soluklanmasalardı
|
optative
|
soluklanmayayım
|
soluklanmayasın
|
soluklanmaya
|
soluklanmayalım
|
soluklanmayasınız
|
soluklanmayalar
|
imperative
|
imperative
|
regular
|
—
|
soluklanma
|
soluklanmasın
|
—
|
soluklanmayın
|
soluklanmasınlar
|
formal
|
—
|
soluklanmayınız
|
—
|
—
|
soluklanmayınız
|
—
|
informal
|
—
|
soluklanmasana
|
—
|
—
|
soluklanmasanıza
|
—
|
infinitive
|
soluklanmamak
|
verbal noun
|
soluklanmama
|
impersonal participle
|
imperfective
|
soluklanmayan
|
perfective
|
soluklanmamış
|
prospective
|
soluklanmayacak
|
personal participle
|
non-prospective
|
soluklanmadığım
|
soluklanmadığın
|
soluklanmadığı
|
soluklanmadığımız
|
soluklanmadığınız
|
soluklanmadıkları
|
prospective
|
soluklanmayacağım
|
soluklanmayacağın
|
soluklanmayacağı
|
soluklanmayacağımız
|
soluklanmayacağınız
|
soluklanmayacakları
|
temporal adverb
|
temporal adverb
|
simple
|
soluklanmazken1
|
specific
|
soluklanmayınca
|
"and"
|
soluklanmayıp
|
"since"
|
soluklanmayalı
|
"until"
|
soluklanmayasıya
|
"as long as"
|
soluklanmadıkça
|
modal adverb
|
modal adverb
|
simple
|
soluklanmayarak
|
reduplicated
|
soluklanmaya soluklanmaya
|
"as if"
|
soluklanmazcasına1
|
potential conjugation
potential conjugation
|
|
singular
|
plural
|
1st person (ben)
|
2nd person (sen)
|
3rd person (o)
|
1st person (biz)
|
2nd person (siz)
|
3rd person (onlar)
|
aorist
|
aorist
|
simple
|
soluklanabilirim
|
soluklanabilirsin
|
soluklanabilir
|
soluklanabiliriz
|
soluklanabilirsiniz
|
soluklanabilirler
|
past
|
soluklanabilirmişim
|
soluklanabilirmişsin
|
soluklanabilirmiş
|
soluklanabilirmişiz
|
soluklanabilirmişsiniz
|
soluklanabilirlermiş
|
inferential
|
soluklanabilirdim
|
soluklanabilirdin
|
soluklanabilirdi
|
soluklanabilirdik
|
soluklanabilirdiniz
|
soluklanabilirlerdi
|
conditional
|
soluklanabilirsem
|
soluklanabilirsen
|
soluklanabilirse
|
soluklanabilirsek
|
soluklanabilirseniz
|
soluklanabilirlerse
|
continuous
|
continuous
|
simple
|
soluklanabiliyorum
|
soluklanabiliyorsun
|
soluklanabiliyor
|
soluklanabiliyoruz
|
soluklanabiliyorsunuz
|
soluklanabiliyorlar
|
past
|
soluklanabiliyormuşum
|
soluklanabiliyormuşsun
|
soluklanabiliyormuş
|
soluklanabiliyormuşuz
|
soluklanabiliyormuşsunuz
|
soluklanabiliyorlarmış
|
inferential
|
soluklanabiliyordum
|
soluklanabiliyordun
|
soluklanabiliyordu
|
soluklanabiliyorduk
|
soluklanabiliyordunuz
|
soluklanabiliyorlardı
|
conditional
|
soluklanabiliyorsam
|
soluklanabiliyorsan
|
soluklanabiliyorsa
|
soluklanabiliyorsak
|
soluklanabiliyorsanız
|
soluklanabiliyorlarsa
|
inferential
|
inferential
|
simple
|
soluklanabilmişim
|
soluklanabilmişsin
|
soluklanabilmiş
|
soluklanabilmişiz
|
soluklanabilmişsiniz
|
soluklanabilmişler
|
past
|
soluklanabilmişmişim
|
soluklanabilmişmişsin
|
soluklanabilmişmiş
|
soluklanabilmişmişiz
|
soluklanabilmişmişsiniz
|
soluklanabilmişlermiş
|
inferential
|
soluklanabilmiştim
|
soluklanabilmiştin
|
soluklanabilmişti
|
soluklanabilmiştik
|
soluklanabilmiştiniz
|
soluklanabilmişlerdi
|
conditional
|
soluklanabilmişsem
|
soluklanabilmişsen
|
soluklanabilmişse
|
soluklanabilmişsek
|
soluklanabilmişseniz
|
soluklanabilmişlerse
|
future
|
future
|
simple
|
soluklanabileceğim
|
soluklanabileceksin
|
soluklanabilecek
|
soluklanabileceğiz
|
soluklanabileceksiniz
|
soluklanabilecekler
|
past
|
soluklanabilecekmişim
|
soluklanabilecekmişsin
|
soluklanabilecekmiş
|
soluklanabilecekmişiz
|
soluklanabilecekmişsiniz
|
soluklanabileceklermiş
|
inferential
|
soluklanabilecektim
|
soluklanabilecektin
|
soluklanabilecekti
|
soluklanabilecektik
|
soluklanabilecektiniz
|
soluklanabileceklerdi
|
conditional
|
soluklanabileceksem
|
soluklanabileceksen
|
soluklanabilecekse
|
soluklanabileceksek
|
soluklanabilecekseniz
|
soluklanabileceklerse
|
progressive
|
progressive
|
simple
|
soluklanabilmekteyim
|
soluklanabilmektesin
|
soluklanabilmekte
|
soluklanabilmekteyiz
|
soluklanabilmektesiniz
|
soluklanabilmekteler
|
past
|
soluklanabilmekteymişim
|
soluklanabilmekteymişsin
|
soluklanabilmekteymiş
|
soluklanabilmekteymişiz
|
soluklanabilmekteymişsiniz
|
soluklanabilmektelermiş
|
inferential
|
soluklanabilmekteydim
|
soluklanabilmekteydin
|
soluklanabilmekteydi
|
soluklanabilmekteydik
|
soluklanabilmekteydiniz
|
soluklanabilmektelerdi
|
conditional
|
soluklanabilmekteysem
|
soluklanabilmekteysen
|
soluklanabilmekteyse
|
soluklanabilmekteysek
|
soluklanabilmekteyseniz
|
soluklanabilmektelerse
|
necessitative
|
necessitative
|
simple
|
soluklanabilmeliyim
|
soluklanabilmelisin
|
soluklanabilmeli
|
soluklanabilmeliyiz
|
soluklanabilmelisiniz
|
soluklanabilmeliler
|
past
|
soluklanabilmeliymişim
|
soluklanabilmeliymişsin
|
soluklanabilmeliymiş
|
soluklanabilmeliymişiz
|
soluklanabilmeliymişsiniz
|
soluklanabilmelilermiş
|
inferential
|
soluklanabilmeliydim
|
soluklanabilmeliydin
|
soluklanabilmeliydi
|
soluklanabilmeliydik
|
soluklanabilmeliydiniz
|
soluklanabilmelilerdi
|
conditional
|
soluklanabilmeliysem
|
soluklanabilmeliysen
|
soluklanabilmeliyse
|
soluklanabilmeliysek
|
soluklanabilmeliyseniz
|
soluklanabilmelilerse
|
past
|
past
|
simple
|
soluklanabildim
|
soluklanabildin
|
soluklanabildi
|
soluklanabildik
|
soluklanabildiniz
|
soluklanabildiler
|
conditional
|
soluklanabildiysem
|
soluklanabildiysen
|
soluklanabildiyse
|
soluklanabildiysek
|
soluklanabildiyseniz
|
soluklanabildilerse
|
conditional
|
conditional
|
simple
|
soluklanabilsem
|
soluklanabilsen
|
soluklanabilse
|
soluklanabilsek
|
soluklanabilseniz
|
soluklanabilseler
|
past
|
soluklanabilseymişim
|
soluklanabilseymişsin
|
soluklanabilseymiş
|
soluklanabilseymişiz
|
soluklanabilseymişsiniz
|
soluklanabilselermiş
|
inferential
|
soluklanabilseydim
|
soluklanabilseydin
|
soluklanabilseydi
|
soluklanabilseydik
|
soluklanabilseydiniz
|
soluklanabilselerdi
|
optative
|
soluklanabileyim
|
soluklanabilesin
|
soluklanabile
|
soluklanabilelim
|
soluklanabilesiniz
|
soluklanabileler
|
imperative
|
imperative
|
regular
|
—
|
soluklanabil
|
soluklanabilsin
|
—
|
soluklanabilin
|
soluklanabilsinler
|
formal
|
—
|
soluklanabiliniz
|
—
|
—
|
soluklanabiliniz
|
—
|
informal
|
—
|
soluklanabilsene
|
—
|
—
|
soluklanabilsenize
|
—
|
infinitive
|
soluklanabilmek
|
verbal noun
|
soluklanabilme
|
impersonal participle
|
imperfective
|
soluklanabilen
|
perfective
|
soluklanabilmiş
|
prospective
|
soluklanabilecek
|
personal participle
|
non-prospective
|
soluklanabildiğim
|
soluklanabildiğin
|
soluklanabildiği
|
soluklanabildiğimiz
|
soluklanabildiğiniz
|
soluklanabildikleri
|
prospective
|
soluklanabileceğim
|
soluklanabileceğin
|
soluklanabileceği
|
soluklanabileceğimiz
|
soluklanabileceğiniz
|
soluklanabilecekleri
|
temporal adverb
|
temporal adverb
|
simple
|
soluklanabilirken1
|
specific
|
soluklanabilince
|
"and"
|
soluklanabilip
|
"since"
|
soluklanabileli
|
"until"
|
soluklanabilesiye
|
"as long as"
|
soluklanabildikçe
|
modal adverb
|
modal adverb
|
simple
|
soluklanabilerek
|
reduplicated
|
soluklanabile soluklanabile
|
"as if"
|
soluklanabilircesine1
|
impotential conjugation
impotential conjugation
|
|
singular
|
plural
|
1st person (ben)
|
2nd person (sen)
|
3rd person (o)
|
1st person (biz)
|
2nd person (siz)
|
3rd person (onlar)
|
aorist
|
aorist
|
simple
|
soluklanamam
|
soluklanamazsın
|
soluklanamaz
|
soluklanamayız
|
soluklanamazsınız
|
soluklanamazlar
|
past
|
soluklanamazmışım
|
soluklanamazmışsın
|
soluklanamazmış
|
soluklanamazmışız
|
soluklanamazmışsınız
|
soluklanamazlarmış
|
inferential
|
soluklanamazdım
|
soluklanamazdın
|
soluklanamazdı
|
soluklanamazdık
|
soluklanamazdınız
|
soluklanamazlardı
|
conditional
|
soluklanamazsam
|
soluklanamazsan
|
soluklanamazsa
|
soluklanamazsak
|
soluklanamazsanız
|
soluklanamazlarsa
|
continuous
|
continuous
|
simple
|
soluklanamıyorum
|
soluklanamıyorsun
|
soluklanamıyor
|
soluklanamıyoruz
|
soluklanamıyorsunuz
|
soluklanamıyorlar
|
past
|
soluklanamıyormuşum
|
soluklanamıyormuşsun
|
soluklanamıyormuş
|
soluklanamıyormuşuz
|
soluklanamıyormuşsunuz
|
soluklanamıyorlarmış
|
inferential
|
soluklanamıyordum
|
soluklanamıyordun
|
soluklanamıyordu
|
soluklanamıyorduk
|
soluklanamıyordunuz
|
soluklanamıyorlardı
|
conditional
|
soluklanamıyorsam
|
soluklanamıyorsan
|
soluklanamıyorsa
|
soluklanamıyorsak
|
soluklanamıyorsanız
|
soluklanamıyorlarsa
|
inferential
|
inferential
|
simple
|
soluklanamamışım
|
soluklanamamışsın
|
soluklanamamış
|
soluklanamamışız
|
soluklanamamışsınız
|
soluklanamamışlar
|
past
|
soluklanamamışmışım
|
soluklanamamışmışsın
|
soluklanamamışmış
|
soluklanamamışmışız
|
soluklanamamışmışsınız
|
soluklanamamışlarmış
|
inferential
|
soluklanamamıştım
|
soluklanamamıştın
|
soluklanamamıştı
|
soluklanamamıştık
|
soluklanamamıştınız
|
soluklanamamışlardı
|
conditional
|
soluklanamamışsam
|
soluklanamamışsan
|
soluklanamamışsa
|
soluklanamamışsak
|
soluklanamamışsanız
|
soluklanamamışlarsa
|
future
|
future
|
simple
|
soluklanamayacağım
|
soluklanamayacaksın
|
soluklanamayacak
|
soluklanamayacağız
|
soluklanamayacaksınız
|
soluklanamayacaklar
|
past
|
soluklanamayacakmışım
|
soluklanamayacakmışsın
|
soluklanamayacakmış
|
soluklanamayacakmışız
|
soluklanamayacakmışsınız
|
soluklanamayacaklarmış
|
inferential
|
soluklanamayacaktım
|
soluklanamayacaktın
|
soluklanamayacaktı
|
soluklanamayacaktık
|
soluklanamayacaktınız
|
soluklanamayacaklardı
|
conditional
|
soluklanamayacaksam
|
soluklanamayacaksan
|
soluklanamayacaksa
|
soluklanamayacaksak
|
soluklanamayacaksanız
|
soluklanamayacaklarsa
|
progressive
|
progressive
|
simple
|
soluklanamamaktayım
|
soluklanamamaktasın
|
soluklanamamakta
|
soluklanamamaktayız
|
soluklanamamaktasınız
|
soluklanamamaktalar
|
past
|
soluklanamamaktaymışım
|
soluklanamamaktaymışsın
|
soluklanamamaktaymış
|
soluklanamamaktaymışız
|
soluklanamamaktaymışsınız
|
soluklanamamaktalarmış
|
inferential
|
soluklanamamaktaydım
|
soluklanamamaktaydın
|
soluklanamamaktaydı
|
soluklanamamaktaydık
|
soluklanamamaktaydınız
|
soluklanamamaktalardı
|
conditional
|
soluklanamamaktaysam
|
soluklanamamaktaysan
|
soluklanamamaktaysa
|
soluklanamamaktaysak
|
soluklanamamaktaysanız
|
soluklanamamaktalarsa
|
necessitative
|
necessitative
|
simple
|
soluklanamamalıyım
|
soluklanamamalısın
|
soluklanamamalı
|
soluklanamamalıyız
|
soluklanamamalısınız
|
soluklanamamalılar
|
past
|
soluklanamamalıymışım
|
soluklanamamalıymışsın
|
soluklanamamalıymış
|
soluklanamamalıymışız
|
soluklanamamalıymışsınız
|
soluklanamamalılarmış
|
inferential
|
soluklanamamalıydım
|
soluklanamamalıydın
|
soluklanamamalıydı
|
soluklanamamalıydık
|
soluklanamamalıydınız
|
soluklanamamalılardı
|
conditional
|
soluklanamamalıysam
|
soluklanamamalıysan
|
soluklanamamalıysa
|
soluklanamamalıysak
|
soluklanamamalıysanız
|
soluklanamamalılarsa
|
past
|
past
|
simple
|
soluklanamadım
|
soluklanamadın
|
soluklanamadı
|
soluklanamadık
|
soluklanamadınız
|
soluklanamadılar
|
conditional
|
soluklanamadıysam
|
soluklanamadıysan
|
soluklanamadıysa
|
soluklanamadıysak
|
soluklanamadıysanız
|
soluklanamadılarsa
|
conditional
|
conditional
|
simple
|
soluklanamasam
|
soluklanamasan
|
soluklanamasa
|
soluklanamasak
|
soluklanamasanız
|
soluklanamasalar
|
past
|
soluklanamasaymışım
|
soluklanamasaymışsın
|
soluklanamasaymış
|
soluklanamasaymışız
|
soluklanamasaymışsınız
|
soluklanamasalarmış
|
inferential
|
soluklanamasaydım
|
soluklanamasaydın
|
soluklanamasaydı
|
soluklanamasaydık
|
soluklanamasaydınız
|
soluklanamasalardı
|
optative
|
soluklanamayayım
|
soluklanamayasın
|
soluklanamaya
|
soluklanamayalım
|
soluklanamayasınız
|
soluklanamayalar
|
imperative
|
imperative
|
regular
|
—
|
soluklanama
|
soluklanamasın
|
—
|
soluklanamayın
|
soluklanamasınlar
|
formal
|
—
|
soluklanamayınız
|
—
|
—
|
soluklanamayınız
|
—
|
informal
|
—
|
soluklanamasana
|
—
|
—
|
soluklanamasanıza
|
—
|
infinitive
|
soluklanamamak
|
verbal noun
|
soluklanamama
|
impersonal participle
|
imperfective
|
soluklanamayan
|
perfective
|
soluklanamamış
|
prospective
|
soluklanamayacak
|
personal participle
|
non-prospective
|
soluklanamadığım
|
soluklanamadığın
|
soluklanamadığı
|
soluklanamadığımız
|
soluklanamadığınız
|
soluklanamadıkları
|
prospective
|
soluklanamayacağım
|
soluklanamayacağın
|
soluklanamayacağı
|
soluklanamayacağımız
|
soluklanamayacağınız
|
soluklanamayacakları
|
temporal adverb
|
temporal adverb
|
simple
|
soluklanamazken1
|
specific
|
soluklanamayınca
|
"and"
|
soluklanamayıp
|
"since"
|
soluklanamayalı
|
"until"
|
soluklanamayasıya
|
"as long as"
|
soluklanamadıkça
|
modal adverb
|
modal adverb
|
simple
|
soluklanamayarak
|
reduplicated
|
soluklanamaya soluklanamaya
|
"as if"
|
soluklanamazcasına1
|
|
1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.